| 2008 yılında Satoshi Nakamoto takma adını kullanan anonim bir programcı tarafından kuruldu. | TED | تم إنشاؤها عام 2008 من قبل مبرمج مجهول إستعمل إسم مستعار يدعى ساتوشي ناكاموتو |
| - Şüphesiz bir takma isimdir. | Open Subtitles | لابد من أنه اسم مستعار بلا شك نعم, سيدتي |
| Bak, doğru olanı yapmayı kafana takma. Polis olmayı kafana tak. | Open Subtitles | لا تقلق على فعل الصواب فقط تأكد ان تكون شرطي جيد |
| Bu ufak aptal hikaye okulda hızlıca yayıldı ve ilk takma adımı kazandım: Domuz Pirzolası. | TED | انتشرت الأخبار عن هذه القصة الصغير والسخيفة بسرعة في المدرسة، وحصلت على اسمي المستعار الأول: شرائح لحم الخنزير. |
| Arazi araçlarını takma. Az ileride hafif bir viraj var. | Open Subtitles | لا تقلقي من السيارات رباعية الدفع، هناك منحنى منحرف أمامها |
| Kendi silahı olmasını istedi. Ayrıca isimlerimiz yerine takma adlar kullanabilir miyiz diyor. | Open Subtitles | انه يريد مسدسه الخاص، ويريد أن يعلم اذا يمكن أن نستخدم أسماء مستعارة |
| takma ismi olup olmadığını sormak rutin bir kayıt işlemidir! | Open Subtitles | انها إجراءات الحجز القياسية أثناء التحقيق فى تهمة استخدام اسم مستعار |
| Soyadım Edison. Fran bana Eddie diyor. Bu bir takma isim. | Open Subtitles | لقبى إيدسون وفران تنادينى بإيدى إنه اسم مستعار. |
| Onun hakkında bulabildiğimiz tek şey bilinen takma isimlerinden birinin altında gerçekleştirdiği birkaç tıbbi muayene kaydı. | Open Subtitles | كل ما استطعنا الوصول اليه عنه بعض السجلات الطبية العشوائية تحت إسم مستعار من أسمائه المعروفة |
| takma bir isim altında Avrupa'da yaşadığını ve yaşadığını hiç kimsenin bilmediğini ve kendi güvenliği için, onunla konuştuğumu kimseye söylememem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه كان يعيش بإسم مستعار وأن لا أحد كان يعرف أنه حى ولحمايته, لم أستطع أن أخبر أحداً أننى تحدثت إليه |
| takma kafana, 10 bin yen civarı bir şeyse ben maaşımla öderim. | Open Subtitles | لا تقلق ، لو كانت 10،000 ين فقط فيمكنني تسديدها من وظيفتي |
| Ve aklıma gelmişken, Letterman konusunu kafana takma, tamam mı? | Open Subtitles | هذا إجتماع رسمي مصغر لا تقلق بشأن لوترمان .. حسنا |
| Şey, bunu kontrol ederim. Sen bunu kafana takma. İşler bozuluyor. | Open Subtitles | لا تقلق علي هذا، سنتفقد الأمر, تلك الأشياء معرضة لأيّ شيء |
| Bu terim takma adıyla George Orwell olarak bilinen Britanyalı Eric Blair'den sonra türetilmişti. | TED | سُمى هذا المصطلح نسبة للكاتب إريك بلير المعروف باسمه المستعار جورج أورويل. |
| O.H. Lee takma adıyla Dallas'ta bir oda kiralıyor. | Open Subtitles | استأجر غرفة في دالاس تحت الاسم المستعار : أو إتش لي |
| Ben de onu düzeltip yeni bir takma sakal verdim. Sadece tedbir amaçlı, Tura olduğunu anlayamazsın bile. | Open Subtitles | لا تقلقي , لقد أعطيته لحية اضافية بحيث لا يمكنكِ أن تحزري بأنه تورا |
| Şekerin aldatıcı takma adlarının bile takma adları var. | TED | حتى أسماء السكر المستعارة المخادعة لها أسماء مستعارة. |
| Aynı arkadaşınız Robert'a Bob, Robby, Bobby veya Roberto diye seslenebileceğiniz gibi ilave şekerin de bir sürü takma ismi vardır. | TED | كصديقك روبرت الذي قد يُنادى بـ بوب أو روبي أو روب أو بوبي أو روبيرتو، فالسكر المضاف يملك العديد من الأسماء المستعارة. |
| takma dişlerini çıkarıp,bir bardağın içine koyup. Ona oral sex yapmış. | Open Subtitles | أخرجت طقم أسنانها و وضعته فى كوب و أعطته الجنس الفموى |
| Bu adamların hepsinin en az bir takma adı var. | Open Subtitles | لكل من الرجال الخمسة اسم شهرة واحد على الأقل |
| Bu demek ki çocuk takma ad kullanıyormuş. İlginç bir şey. | Open Subtitles | كان يستخدم اسماً مستعاراً لا بد أنه قد انتقاه من حصان السباق |
| Minyon, kahverengi ya da kızıl saçlı ve takma tırnaklı biri. | Open Subtitles | ،إذن، إمرأة قصيرة ذات شعر بني أو أحمر مع أظافر مزيفة |
| Diğer polislerin sana hitab ettiği takma ismin var mı, Booth? | Open Subtitles | ألديك لقب ما بوث؟ شيء يناديك به رجال الشرطة الآخرين؟ لماذا؟ |
| Hiç öyle sanmıyorum, taşa dikkat et. Tamam. İnsanları kafana takma. | Open Subtitles | لا اظن ذلك، لكن انتبهي لتلك الصخرة لا تهتمي بالناس، هم فقط يروننا بتلك الثياب |
| Furio. Sadece çaresiz bir adam takma isme ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | إذا من أي وقت مضى هناك رجل في حاجة ماسة إلى اللقب. |
| Aşağıda tanıştığımız o yaşlı, tatlı şey... takma dişlerini kocasının birasına düşürmekten... daha kötü bir şey yapabilecek durumda değil. | Open Subtitles | ذلك الشئ الجميل الحلو الذى قابلناة بالأسفل أنه غير قادر على أى شئ أسوأ إنخِفاض أطقم أسنانها إلى بيرةِ زوجِها. |
| Sadece sen ve ben kaldık sevgilim. Ama takma kafana, seni buradan çıkaracağım. | Open Subtitles | الان لم يتبقى الا انا و انت، لكن لا تقلقى ساخرجك من هنا |