Tahtada çiftli kesme ise, tamamen başka bir hikâye. | Open Subtitles | أما الثنائية المستديرة والإمساك بالعقلة فهذه قصة مختلفة تماماً |
tamamen başka bir yaşam tarzı. Hangi hayat tarzı o Chris? | Open Subtitles | إنة ليس عن الوقت المناسب بل عن حياة مختلفة تماماً |
Bak, tamamen başka bir konuda kişisel bir iyilik yapmanı isteyeceğim. | Open Subtitles | إسمع ، هناك موضوع آخر تماماً أنا في حاجة لمعروف شخصي |
Sen yemdin, biz çıkarıcı ekiptik ama planın asıl elemanı o tamamen başka biriydi. | Open Subtitles | كنت أنت التمويه و نحن من يخرجوك لكن المهم بخطتنا حسناً كان شخص آخر تماماً |
Dışarıdan bakınca korkusuz, içerideyse, tamamen başka bir şey var. | Open Subtitles | اعتقد انك لاتخافي من الخارج, وبداخلك شيء آخر تماما. |
Ama nakavt olmasın. O tamamen başka bir olaydır. | Open Subtitles | لكن لا يوقعها ذلك صنف مختلف كلياً مع بعض |
Ve bu aynı zamanda ölü sezonda mekanı tamamen başka şeyler için kiralamalarına imkan sağlıyor. | TED | ومن ثم فإنه يوفر لهم أيضا، في غير موسمها، القدرة على الواقع تأجير مساحة من أجل أشياء مختلفة تماما. |
Ve çocuk oyunu da değil. Bu tamamen başka bir oyun. | Open Subtitles | وليست لعبة أطفال أنها لعبة مختلفه تماماً |
Onun yerine, renkler bize tamamen başka bir şey söylüyor: beynimizin aslında kendini dünyayı olduğu gibi görmek için geliştirmediğini. | TED | بدلا من ذلك فاللون يخبرنا شيءٌ مختلف تماماً أن الدماغ لم يتطور لكي يرى العالم كما هو فعلاً |
Hayatım, bu tamamen başka bir muhabbet. | Open Subtitles | هذه محادثة مختلفة تماماً يا عزيزتي |
İçtiğim zaman tamamen başka bir insana dönüşüyorum. | Open Subtitles | عندما أشرب... أغدو شخصية مختلفة تماماً |
Bu tamamen başka biri. | Open Subtitles | تللك شخصية مختلفة تماماً. |
tamamen başka bir dünya sadece. | Open Subtitles | مجرد أرض مختلفة تماماً |
Bence iyileşme suitlerini boşaltalım. Sadece... onları tamamen başka bir şeye dönüştürelim. | Open Subtitles | أعتقد أن علينا التخلص من أجنحة الاستشفاء ونحولها لشيء آخر تماماً |
Bence tamamen başka bir şey de olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك شيء آخر تماماً يحدث |
tamamen başka bir şey. | Open Subtitles | هذا سخيف إنه شيء آخر تماماً |
Hayır, kırmızı ışık tamamen başka bir anlama geliyor. | Open Subtitles | لا، الضوء الأحمر يعني شيء آخر تماما. |
Bu tamamen başka bir seviye. | Open Subtitles | بل على مستوى آخر تماما |
Aklın tamamen başka yerde. | Open Subtitles | أعني، عقلك في مكان آخر تماما. |
Her ne kadar dünyanın başka bir ucunda... ya da tamamen başka bir dünyada olsalar bile. | Open Subtitles | ...حتى لو كانوا يبعدون عنك بمنتصف العالم أو في عالم آخر مختلف كلياً |
Bu tamamen başka biri olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | ذلك لا يعني بأنه شخص مختلف كلياً |
O üç kağıda getirmeye çalıştığımız tamamen başka bir sigorta şirketiydi. | Open Subtitles | وكان ذلك على التأمين شركة مختلفة تماما كنا نحاول للاحتيال. |
tamamen başka birine dönüştü. | Open Subtitles | إنها مختلفة تماما |
Ve çocuk oyunu da değil. Bu tamamen başka bir oyun. | Open Subtitles | وليست لعبة أطفال أنها لعبة مختلفه تماماً |
İnsanların benden sürekli bir şey bulmamı istemeleri, ama asıl hazinenin tamamen başka bir yerde olması harika. | Open Subtitles | من الرائع أن الناس دائما ما يسألوني لكن الكنز الحقيقي هو شيءٌ مختلف تماماً |