Tv'deki bir şeyin parodisiyle tamamen yeni bir şey yaratıldı. | TED | شيء جديد تماماً تم ابتكاره هنا من السخرية من شيء ما على التلفزيون |
tamamen yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. | TED | أرغب في اقتراح أننا بحاجة إلى نهج جديد تماماً. |
Yani, yeni jenerasyonu tamamen yeni bir yolla aramıza alabiliriz. | TED | نحن قادرون على جذب الجيل الجديد بطريقة جديدة تماماً |
Zayıf bağların- bugün tanıştığın insanlar- tamamen yeni bir sosyal çevreye giriş biletin. | TED | روابطك الضعيفة، الاشخاص الذين تعرفت عليهم اليوم هم تذكرتك إلى حياة اجتماعية جديدة تماما |
Bu düşünceyle, kobayı bütün yönlerde destekleyebilecek tamamen yeni bir robotik sistem geliştirdik. | TED | مع إبقاء هذا في الذهن, قمنا بتطوير نظام رويوتي جديد كلياً ليقوم بدعم الفأر في أي اتجاه في الفضاء |
Yani yeni bir boyutta, buna tamamen yeni bir bakış açısıyla bakmamız gerekiyor. | Open Subtitles | فما نحتاج إليه هو جدْوَل جديد، نحتاج إلى طريقة جديدة بالكامل بالنظر إليه. |
Bazı tahtakurularında, dişiler tamamen yeni bir üreme organı dizisine evrildiler, erkeğin genellikle nüfuz ettiği sağ el tarafında taarruza geçtiler. | TED | لدى بعض أنواع عث الِفراش، طوّرت الإناث مجموعة جديدة كليًا من المناسل على خواصرها اليمنى حيث تعود الذكور اختراقها. |
Bu fikirler, yıllanmış sorulara verilebilecek olası cevapların bulunduğu, tamamen yeni bir alanın kapısını açmıştır. | Open Subtitles | فتحوا طيف جديد كامل من الإجابات الممكنة للأسئلة القديمة. |
Ve unutma... Bir daha hiçbir zaman Harry Monroe olamayacaksın. Artık tamamen yeni bir insansın. | Open Subtitles | لم تكون أبداً هاري مانرو بعد الأن، ستصبح شخصاً جديداً تماماً |
tamamen yeni bir plan! Derhal eyleme geçilmesi... | Open Subtitles | أقتراح جديد تماماً سيكون هنالك تصرف فوري |
He ne ise, burada tamamen yeni bir şeyle uğraşıyoruz. | Open Subtitles | مهما أن كان الامر , فنحن نتعامل مع شيء جديد تماماً هنا |
Senin için tamamen yeni bir dünyaya açılacak bir kapı ve tek ihtiyacın olan şey o kapıdan geçip geçmeyeceğine karar vermek. | Open Subtitles | باب سينفتح ليقودك إلى عالم جديد تماماً و كل ما يجب عليك أن تقومي هو أن تمري عبره |
Şimdi, biliyorum ki, olduğumu düşündüğüm kişiyi bırakana dek tamamen yeni bir hayat yaratamacaktım. | TED | و أعرف الآن ، أنه فقط عندما تخليت عن الصورة التي وضعتها لنفسي كنت قادرة حينها على بناء حياة جديدة تماماً. |
Ve bu bizim dünyaya tamamen yeni bir gözle bakmamızı sağlıyor. | TED | والتي تسمح لنا بمشاهدة عالمنا بطريقة جديدة تماماً. |
Evren'i gözlemlemek için daha önce elimizde olmayan tamamen yeni bir yol. | TED | إنها طريقة جديدة تماماً لرصد الكون التي لم نملكها من قبل. |
Çoklu dokunmatik sensörler tamamen yeni değiller. | TED | تقنية الاستشعار المتعدد ليست جديدة تماما. |
tamamen yeni ve köktenci olan bu tür düşüncelerin daha fazlasına ihtiyacımız var. | TED | ونحن نحتاج هكذا مشاريع مشاريع جديدة تماما ومنطقية تماما |
Bir kişiyle bir okur olarak tanıştığınızda, onunla ilk kez tanışırsınız, tamamen yeni, tamamen hayat dolu. | TED | عندما تقابل أحدهم بصفته قارئاً، فإنك تتعرف عليه لأول مرة، بشكل جديد كلياً. |
Gördüğünüz gibi, bu tamamen yeni bir veri kümesi olacak. | TED | ستكون مجموعة بيانات عالمية جديدة بالكامل |
Gördüm ki; bir video oyunu yazmak bir hikâye anlatmakmış ama tamamen yeni bir dilde. | TED | واكتشفت أن صنع لعبة فيديو يشبه رواية قصّة، لكن باستخدام عناصر جديدة كليًا. |
tamamen yeni bir yapılandırma projesi hazırladıklarını duymuştum. | Open Subtitles | سمعت بأنهم يخططون لمشروع إعادة تطوير جديد كامل |
Ama asla ilk baştakini yaratmaya çalışmayız.. Bu tamamen yeni bir yer olur. | Open Subtitles | لكننا لن نحاول إعادة إنشاؤه كأول واحد سيكون شيئاً جديداً تماماً |
Yeni bir nesil olarak tamamen yeni olan bir sürü şey var. | Open Subtitles | هناك جيل جديد هناك هناك شعور جديد بالكامل |
Geçen ay Oslo' dayken başladığınız kitabınızla ilgili olarak meslektaşlarınız teorilerinizin bilimi tamamen yeni bir yöne taşıyacağını düşünüyorlar. | Open Subtitles | عودة الى اوسلو حيث فاجأت اصدقائك الشهر الماضي بنظرية مع هذه النظرية التي تأخذ العلم في اتجاه جديد تماما |
Bu şiddetli video oyunları meselesi ama tamamen yeni bir seviyede çünkü bu içgüdüsel hareketlere bir ekrandaki görüntülere göre çok daha fazla tepki veriyoruz. | TED | هو ذات السؤال الخاص بألعاب الفيديو العنيفة ولكن على مستوى جديد تمامًا هذا العنف الداخلي الذي نستخدمة بشكل أكثر حدة مقارنة بصور على شاشة ما. |
Artık tamamen yeni bir şeyden neredeyse anında, duygu yüklü semboller yapabiliyoruz. | TED | يمكننا الآن خلق رموز مشحونة عاطفيا بشكل شبه لحظي من شيء جديد كليا. |
O gün, dev bir çarpışmanın tamamen yeni bir şey yarattığını biliyordum. | TED | في ذلك اليوم، أدركت أن اصطدامًا عملاقًا كان ينشئ شيئًا جديدًا تمامًا. |
İnandıkları her şeyi bırakarak tamamen yeni bir bilim yarattılar. | Open Subtitles | اضطروا لأن يتخلوا عن كل ما كانوا يؤمنون به و أن يضعوا علماً جديداً بالكامل |