"tanışacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستقابل
        
    • سيقابل
        
    • سأقابل
        
    • سيلتقي
        
    • لتقابل
        
    • يقُابل
        
    • سوف تقابل
        
    Laura, Philip'in yeni kız arkadaşıyla tanışacak ve siyah elbisesi yok. Open Subtitles لورا ستقابل صديقة فيليب الجديدة ولم يكن عندها اي ملابس سوداء
    Durum şu ki Jen annemle ilk kez tanışacak. Open Subtitles الامر فقط , كما تعلم جين ستقابل والدتى لأول مرة
    Eğer gelirse, başka hoş bir kızla tanışacak. Derslerin önceliği vardır. Open Subtitles إذا جاء سيقابل فتاة لطيفة أخرى الدراسة أولاً
    Kral 5 saat sonra müzede insanlarla tanışacak! Open Subtitles -أجل سيدي الملك سيقابل الناس في المتحف بعد خمس ساعات
    Tanrı biliyor ya, eğer sana "çocuklarınla tanışacak mıyım?", "ne zaman çocuklarınla tanışacağım" diye sorsaydım yalan söylüyor olurdum. Open Subtitles الله يعلم إن كنت سأكذب إن قلت بانه لم يخطر ببالي هل سأقابل أطفالك ؟
    Kocası falan ölmüş olan bir hostesle tanışacak. Sonra konuşmaya başlayacaklar ve kadın ona açılacak. Open Subtitles سيركب في تلك الطائرة و سيلتقي بمظيفة طيران
    Başka biriyle tanışacak cesaretin yok. Open Subtitles لم تتحلى بالشجاعة أيضاً لتقابل أمرأة أخرى
    Ve bir kızla tanışacak ve onun Olly'si olacak. Open Subtitles سوفَ يقُابل فتاة ويصبُح لها
    Burada yaşayan ve ona saygı gösteren biriyle tanışacak onunla yiyişecek ve çocuk yapacak. Open Subtitles لأنها ستقابل شخص الذى يعيش هنا ويحترمها كثيرا... ..... وسوف تعاشره وتنجب منه طفل
    Birisiyle tanışacak. Open Subtitles ستقابل شخصاً ما
    Ve Greendale'i ulusal Model B.M.'de temsil edip Kofi Annan, Boutros Boutros Ghali ve Will.I.Am ile tanışacak. Open Subtitles و أن تقود فريق " غريندال " في نموذج الأمم المتحدة الوطني " Will.I.Am " و أنها ستقابل " كوفي عنان " و " بطرس بطرس غالي " و
    Önemli bir insanla tanışacak,değil mi? Open Subtitles ستقابل شخص مهم، هل فهمت؟
    Peter sonunda hayatının aşkıyla tanışacak. Open Subtitles بيتر سيقابل حب حياته أخيراً
    Artık dünya yeni bir Victoria ile tanışacak. Open Subtitles من الآن فصاعدا سيقابل العالم (فيتوريا) جديدة
    Ve dünya gerçek Leo Mason Treadwell ile tanışacak. Open Subtitles والعالم سيقابل أخيرا ليو مايسون تردويل ) الحقيقي)
    Ya saat 9'da içtiğim enerji içeceğinden, ya da bugün nihayet babanla tanışacak olmamdan. Open Subtitles إما إنها بسبب مشروب الطاقه ذو التسع ساعات أو لأن اليوم سأقابل والدكِ اخيراً
    İşçi kızlarla tanışacak mıyım? Open Subtitles هل سأقابل بعض فتيات العمال ؟ هل تمزح ؟
    Babanla da tanışacak mıyım? Open Subtitles هل سأقابل والدك , أيضاً ؟
    4. bölümde Jacob, bir aziz olmak isteyen Benedikt ile tanışacak. Open Subtitles الفصل الرابع وفيه: يعقوب سيلتقي بـ "بنديكت" الذي يُريد أن يصير قدّيساً
    Bu ufak adam bu kadar şeyden sonra büyük annesiyle tanışacak. Open Subtitles إذن هذا الصبي سيلتقي بجدّته بعد كُل هذا
    Madem yeni biriyle tanışacak vakti yok, neden eski bir sevgili denemiyoruz? Open Subtitles يبدو أن ليس لديها وقت لتقابل شخصٌ جديد إذاً, لِمَ لا ندعوا شخصاً قديماً
    Gelip çocuklarla tanışacak. Open Subtitles سوف تأتي لتقابل الأطفال
    O hasta olmayan biriyle tanışacak. Open Subtitles سوفَ يقُابل فتاةً ليست مريضةٍ
    Müzelere giden o hıyarlardan biriyle tanışacak, Tanrı'nın cezası. Open Subtitles سوف تقابل إحدى هؤلاء الحثالة الذين يذهبون للمتحف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more