"tanışana kadar" - Translation from Turkish to Arabic

    • حتى قابلتك
        
    • حتى التقيت
        
    • حتى قابلت
        
    • حتى إلتقيت
        
    • حتى تقابل
        
    • حتى إلتقى
        
    • حتى التقى
        
    • حتى قابل
        
    • حتى تقابلها
        
    • أن قابلتك
        
    • حتى التقيتُ
        
    • حتى تعرفت
        
    • حتى قابلتها
        
    • حتى قابلناكم
        
    • حتى مقابلته
        
    Seninle tanışana kadar Clark. Open Subtitles حتى قابلتك يا كلارك ومنذ أنقذتني من الغرق في النهر
    Seninle tanışana kadar yıllar boyunca hasta gibi yaşadım. Open Subtitles لقد كانت حياتى منتهية الصلاحية كل هذه السنوات حتى قابلتك
    Ta ki Harvard Tıp Fakültesi'nden Dr. Dmitry Gerashchenko ile tanışana kadar. TED حتى التقيت بالدكتور ديمتري جيراششينكو من كلية الطب بجامعة هارفارد.
    ancak kimse dinlemekle ilgilenmedi. görüyorsunuz, Future Group'ta Kishore Biyani ile tanışana kadar TED ولكن لم يهتم أحد بالاستماع إليها حتى قابلت "كيشور بياني" من مجموعة فيوتشر
    ...kimseye bağlanmamak için asla uzun süre kalmazdım seninle tanışana kadar. Open Subtitles و لم أستمر فى مكان واحد لمدة طويلة حتى إلتقيت بك
    Bu grup, birisiyle tanışana kadar size acı vererek oyalayan bir şey değil mi? Open Subtitles أليس هذه المجموعة مجرد شفافة مؤلم المماطلة حتى تقابل شخص ما؟
    Ta ki onu kurtarabilecek bir adamla tanışana kadar. Open Subtitles حتى إلتقى بشخصٍ ذات يومٍ، رجل كان بمقدوره مُساعدته.
    Seninle tanışana kadar bir sorunu yoktu. Open Subtitles لقد كان مضطربا فقط لم يكن مضطربا حتى التقى بك
    Ama senle tanışana kadar bu konuda bir şey yapmadım. Open Subtitles لكننى لم أكن لأفعلها حتى قابلتك
    Seninle tanışana kadar da öyle olduğumu sanıyordum. Open Subtitles و إعتقدت أني كنت كذلك حتى قابلتك
    Büyürken karşımda hiçbir zaman bir anne figürü olmadı ta ki sizinle tanışana kadar. Open Subtitles أتعرفي، خلال نشأتي، لم تكن لديّ شخصية أمّ أتطلع إليها، حتى التقيت بك
    Ta ki erkek kremleri için katıldığım yemekte Susie Jenkins ile tanışana kadar. Open Subtitles ‫حتى التقيت سوزي جنكينز ‫خلال إطلاق مرطّب بشرة جديد للرجال
    "Kız kardeşimin diğer insanların ne düşüneceğini kendisi kadar düşünen birisini bulabileceğini düşünmemiştim ta ki Craig ile tanışana kadar. Open Subtitles لم أكن أظن أبدأ بأن أختي ستجد شخصاً يهتم بما يفكر الآخرون به كما تهتم هي بذلك, حتى قابلت ـ كريغ ـ
    Bu yüzden annen dünyadaki en mutlu anneydi o kızla tanışana kadar. Open Subtitles .. وهذا كان يسعدني جدا .. كنت أسعد أم على وجه الأرض حتى قابلت تلك الفتاه
    Onunla tanışana kadar, mutluluk nedir bilmezdim. Open Subtitles حتى إلتقيت بها لم تكن لدي أي سعادة
    Seni heyecanlandıran biriyle tanışana kadar beklemelisin. Open Subtitles عليك أن تنتظر حتى تقابل واحدة يُثيرك
    Benimle tanışana kadar ölümü seviyordu. Open Subtitles كان يحب الموت حتى إلتقى بي.
    Biriyle tanışana kadar sallamaya devam ediyorum. Open Subtitles أنا فقط الضرب حتى التقى واحدة.
    Ama Howard, Bernadette ile tanışana kadar o alanda büyük gelişme göstermişti. Open Subtitles على الرغم أن "هاورد" كان يمضي بخطى واسعة في هذا المجال حتى قابل "برناديت"
    Beni deli ediyor. Ama onunla tanışana kadar bekleyin. Open Subtitles هي تجنّنني، لكن الإنتظار حتى تقابلها.
    Seninle tanışana kadar bu şekilde düşünmemiştim. Open Subtitles أنا لم أفكر بهذه الطريقة حيال الموضوع إلى أن قابلتك
    Babamla tanışana kadar nedenini anlamamıştım. Open Subtitles لكنني لم أتمكن من فهمها حتى التقيتُ بوالدي
    Hiçbir zaman tam anlamıyla ailem olmadı. Ta ki, sizinle tanışana kadar. Open Subtitles كان هذا حتى تعرفت عليكم
    Onunla tanışana kadar hep yuva için en iyisini düşündüm. Open Subtitles كنت أقوم بالأفضل دائماً للوكر حتى قابلتها
    Bildiğiniz gibi sizlerle tanışana kadar Liz ve benim bir ailemiz yoktu. Open Subtitles كما تعلمون ، (ليز) وأنا لم نحظى بعائلة حقاً حتى قابلناكم يا رفاق
    Lanny, Vince'in seninle tanışana kadar yaşadığı günlerle ilgili röportaj malzemesi var. Open Subtitles لقد عرفت معلومات من حواري مع (فينس) حتى مقابلته لك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more