"tanışmadı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقابل
        
    • يلتق
        
    • يلتقي
        
    • يلتقوا
        
    • يقابلك
        
    • يقابلني
        
    • يقابله
        
    • يلتقِ
        
    Kimse kız arkadaşınla tanışmadı. Kimse seni bir kızla görmedi. Open Subtitles لم يقابل أحدٌ أبدًا حبيبتك ولم يراك أحد مع فتاة
    İyi de anlayamıyorum, Finn Nigel'la tanışmadı mı? Open Subtitles لكنّي لا أفهم لأن فين لم يقابل نايجل أبداً؟
    İsa hakkında yazan hiç kimse onunla tanışmadı. Open Subtitles كُلّ من كتب عن المسيح لم يلتق به ابدا
    Hiçbiri seninle tanışmadı, ...ve buna rağmen seni benim gördüğümden daha açık ve net gördüler. Open Subtitles لم يلتقي بك أحد منهم أبداً ومع ذلك هم رأوك بوضوح أكثر مني أنا.
    Bayanlar ve baylar, Böcek ve Tanrı hiç tanışmadı. Open Subtitles السيدات والسادة، الحشرة و (القدير) لن يلتقوا قط
    Seni sevdiğini sanıyor, ama gerçek senle henüz tanışmadı değil mi? Open Subtitles قد يعتقد أنه يحبك ولكنه لم يقابلك حتى الآن ، أليس كذلك ؟
    Benimle hiç tanışmadı. Open Subtitles لم يقابلني ابداً
    Kimse onunla tanışmadı. Open Subtitles لم يقابله أحد من قبل
    İyi de anlayamıyorum, Finn Nigel'la tanışmadı mı? Open Subtitles لكنّي لا أفهم لأن فين لم يقابل نايجل أبداً؟
    Jason da onun ailesiyle tanışmadı, değil mi? Open Subtitles ألم تخبريني أن جاسون لم يقابل عائلتها أيضاً؟
    Bildiğimiz kadarıyla hiçbir Çinli tüccar bir Romalı'yla tanışmadı. Open Subtitles بقدر علمنا، لم يقابل تاجرٌ صيني رومانياً، ولم يقابل روماني تاجراً صينياً،
    İçinde bir günahkâr olmadığına inanan hiç kimseyle tanışmadı. Open Subtitles لم يقابل شخصاً أبداً لم يعتقد أن لديه أثم بداخله
    Onun kim olduğunu herkes bilir. Ama kimse onunla tanışmadı. Open Subtitles نحن جميعا نعرف اسم، ولكن لم يلتق قط.
    - Hayır, annemle hiç tanışmadı. Open Subtitles لا، وقالت انها لم يلتق قط أمي.
    Fakat zincirinizde eksik bir halka var Ivan Kravec Nathan Mueller'la hiç tanışmadı. Open Subtitles إلا ان هُناك حلقة مفقودة في السلسلة الخاص بكم (إيفان كرافتش) لم يلتق قط (نيثان ميولر)
    Biyolojik ailesiyle hiçbir zaman tanışmadı. Open Subtitles إنه لم يلتقي مع أبواه بالولادة
    Otel güvenliği okulundan Bill Landers'ı aramama sebebi de bu ozaman. Otel güvenliği okulundan Bill Landers'ı aramama sebebi de bu ozaman. Çünkü hiç tanışmadı. Open Subtitles لهذا السبب لم يتصل بـ(بيل لاندرز) الذي بأمن الفنادق, لأنه لم يلتقي به
    İncil yazarları İsayla hiç tanışmadı, Aziz Paul de buna dahil. Open Subtitles كتبة الأناجيل لم يلتقوا ابدا بالمسيح (ولا حتى القديس (بولس
    Bizi neden partiye davet etmedi ? Seninle daha tanışmadı bile. Open Subtitles لماذا لا يدعونا إلى حفلته انه حتى لم يقابلك .
    Benimle hiç tanışmadı bile. Open Subtitles و لم يقابلني أبدا
    Kimse onunla tanışmadı. Open Subtitles لم يقابله احد مع هذا
    Ama henüz onunla tanışmadı, ...belki de o kadar cesur değildir. Open Subtitles لكن الفتى لم يلتقِ بعد بأمّي إذن قد لا يكون شجاعاً كِفاية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more