Ama daha önce düşündüğü kadar zeki olan bir gösteriş düşkünüyle hiç tanışmadım. | Open Subtitles | لكن سأخبرك شيئاً أنا لم أقابل متباه كان بالذكاء الذي ظن نفسه عليه |
Hiç bu görüşü destekleyen psikiyatrik bir hasta ile tanışmadım. | TED | لم أقابل أبداً أي مريض مصاب بالذهان الذي قد يوافق هذا الرأي |
Onunla hiç tanışmadım, Bay Pike ama sürekli sizleri izledim. | Open Subtitles | أن لم أقابله من قبل يا سيد بايك ولكنني أشعر بأنني أعرفه |
Size yardım etmeyi dilerdim ama o adamla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | أتمنى لو أمكنني إخبارك ولكنني لم ألتق به من قبل |
17 yaşıma kadar aslında hiç bacağı olmayan kişiyle tanışmadım. | TED | في الواقع, لم اقابل شخص مبتور القدمين قبل بلوغي 17 عام. |
Peki bu Alexis denen hatuna bu kadar önem veriyorsan ben niye daha tanışmadım? | Open Subtitles | إن كانت تعين لك كل هذا، كيف حدث و أنني لم ألتقي بها حتى الآن؟ |
Açıkçası onunla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | في الواقع لم ألتقِ به من قبل , و لم أسمع عنه في حياتي |
Binlerce doğumda görev almamış kimseyle tanışmadım. | TED | لم أقابل أحداً منهم إلا وله دور في آلاف عمليات الولادة. |
Bakalım, ben çıkmak istediğim akıllı bir kadınla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | حسناً، أنا لم أقابل مُطلقاً إمرأةً ذكيّةً و رغبتُ في مُواعدتها |
Taşındığımızdan beri, sen hariç bu mahallede hiç kimseyle tanışmadım. | Open Subtitles | منذ أن إنتقلنا لهنا لم أقابل الكثير من الرجال في الحي، بالإضافة لك |
Çok baştan çıkarıcı. Burada tek bir sanatçıyla bile tanışmadım. | Open Subtitles | هذا مغرى,لم أقابل فنان واحد منذ وصولى هنا. |
Onunla tanışmadım ama görünüşe göre öyle, bunlar gerçekler. | Open Subtitles | لم أقابل أختك ولكن من الواضح أن لكل قاعدة شواذ |
Onunla hiç tanışmadım ama onu tanıdığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا لم أقابله لكني.. أشعر كما لو أني عرفتة |
Aslında onunla hiç tanışmadım. Sadece eski fotoğraflarını gördüm. | Open Subtitles | في الواقع لم أقابله أبداً لم أرى له سوى بضعة صور قديمة |
Açıkça Dr. King ile tanışmadım, ama adı Dr. Vincent Harding olan bir adam ile tanıştım. | TED | بالتأكيد، أنا لم ألتق د. كينج، لكني التقيت برجل يدعى د. |
Evleniyorsun ama ben daha nişanlınla tanışmadım. | Open Subtitles | ..أنت ستتزوجين. وأنا لم ألتق أبدا بخطيبك |
Diğer çocuklarla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | . . أنا لم اقابل أي طفل أبدا أهم جميعا مثلك؟ |
Aslında hiçbir şey, efendim. Onunla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | ليس تماماً سيّدي حقيقةً لم ألتقي بها أبداً |
Babanla hiç tanışmadım ama sağlam herif olduğunu duydum. | Open Subtitles | لم ألتقِ به قطّ، ولكنني سمعتُ أنّه كان ذو شأنٍ. |
Senin gibi biriyle hiç tanışmadım Hatcher. | Open Subtitles | انا لم التقي بأي احد تماماً مثلك يا هاتشر |
Elbette o benim arkadaşım değildi çünkü onunla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | إلا أنها حقيقـة لـم تكـن صديقتي لأنني لم أقابلها بحياتي |
Evin sahibiyle hiç tanışmadım ama kahya eski bir dostumdur. | Open Subtitles | لم يسبق أن التقيت بالرجل لكن مدبر منزله صديق قديم |
Ben de nispeten küçük bir ulustan geliyorum, İsrail'den ve sekiz milyon İsrailli var, çoğuyla tanışmadım bile. | TED | لقد أتيت من أمة صغيرةٍ حرفياً، اسرائيل، وحيث هناك ثمانية ملايين من الإسرائيليين، الذين لم أقابلهم بعد. |
Onunla hiç tanışmadım. Kim olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | انا لم اقابله ابدا ليس لدىّ فكرة عمن هو |
Annenizi tanımam, asla tanışmadım. | Open Subtitles | لا اعرف امكم, ولم التق قط بأمكم |
Ben hiç Oswald adında biriyle tanışmadım. Size bunu söyleyenler deliymiş herhalde. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن قابلت أحدا اسمه أوزوالد أي شخص قال لك ذلك لابد أن يكون مجنون |
Kusura bakma. Onunla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | آسف، لم ألتقها قط |
Bizi tutan adamla hiç tanışmadım. | Open Subtitles | أنا لم أُقابل مطلقاً الرجل الذي أوكلنا بهذه المهمة |