"tanışmamı" - Translation from Turkish to Arabic

• أقابل
• ألتقي
• أقابلهم
• اقابله
• وأقابل
• عليّ مقابلتك

- Aptalca konuşmaya başladın. - Ya da arkadaşlarınla tanışmamı veya-
ــ لا تكن سخيفاً ..ــ ولا أن أقابل أصدقائكِ أو أرى

Ve bana her zaman çıkıp birileriyle tanışmamı falan söyleyen hep sensin.
و أنتِ من تقول لي دوماً انه عليّ ان أخرج و أقابل أصدقائي

Hoyt, kimse benden birileriyle tanışmamı daha önce istememişti.
أووهـ ، هويت نعــم هويت ، لم يسبق لي أن طلب مني أحد أن أقابل شخصآ آخر

Yolladığın elektronik postada, tanışmamı istediğin biri olduğunu söylemiştin?
قُلت في الرسالة الإلكترونية ان هناك شخص تريدين أن ألتقي به؟

- Bilmiyorum. Ama annem seninle tanışmamı istedi. Ve bir gün yine görüşeceğiz.
لكن أرادتني أمّي أن ألتقي بك، وسأراك ثانية يوماً ما، أعدك.

Aksine, onlarla tanışmamı istiyor.
انها تريدني أن أقابلهم

Para veya herhangi bir şey istemiyor. Sadece onunla tanışmamı istiyor.
انها لا تريد مالاً او ايّ شيئ من ذلك انها فقط تريد منى ان اقابله

Etraftaki diğer insanlarla da tanışmamı istemiştin ben de öyle yaptım.
لقد قلتَ لي أن أقابل أناساً آخرين في المنطقة

Beni mutlu edecek, dışarı çıkaracak biriyle tanışmamı istiyorsun.
أنتِ تريدين أن أقابل شخص ما يأخذني بالخارج، يجعلني سعيدة

Babası ile tanışmamı istiyor. Ne romantik değil mi?
إنّه يريدني أن أقابل والده أليس ذلك رمنسيّاً ؟

Ailenle tanışmamı istemediğini söylediğinde sana inanmalıydım.
كان يجب أن أصدقك عندما قلتي لي أنه يجب أن لا أقابل والديك

Hepsinden daha garibiyse şimdi de babasıyla tanışmamı istiyor.
والشيء الأغرب هو أنها تريد الآن أن أقابل والدها

Hep sizinle tanışmamı isterdi.
أنت الشخص الذى طالما أرادنى أن أقابل.

Güzel bir kızla tanışmamı istiyorlar.
يريدون مني أن أقابل فتاة لطيفة

Kız kardeşim birileriyle tanışmamı istiyor ve bunu burada yapamayacağımı söylüyor.
أختي تريدني أن ألتقي بشخص وتقول بأنني لا أفعلها هنا

Çocuğunla tanışmamı bile istemedin.
أنتِ , لم تريدي مني حتى أن ألتقي بإبنتكِ

- Seninle tanışmamı sağladı.
- فهذا سوف يسمح لي أن ألتقي بك

- Tully onlarla tanışmamı istedi.
لقد أراد (تولي)مني أن أقابلهم.

Gelip onu görmemi ve Gala'yla tanışmamı istedi.
طلب مني أن أتي و اقابله. تعال و تعرف على غالا

Benden dışarı çıkıp erkeklerle tanışmamı istiyorsun.
أعلم بأنّك تريدين أن أذهب هناك وأقابل رجل آخر

Bu sabah sizinle tanışmamı söylemişti sonra ikiniz tartışacakmışsınız.
أخبرني أنّه يتعيّن عليّ مقابلتك هذا الصباح، ومن ثمّ تقوما بمناقشة الأمر.