| Karikatüristlerin editörü ile tanıştım ve ona karikatürün saçma olduğunu kabul ettirdim. | Open Subtitles | التقيت بمحرر الكاريكاتير لديهم وأجبرته على الاعتراف بأن ذلك الكاريكاتير بلا معنى. |
| Bunun yerine çocuğumla daha yeni tanıştım ve eşim öldü. | Open Subtitles | بدلا من ذلك لقد التقيت للتو بطفلتي وزوجتي قد رحلت |
| Yakın bir zamanda Etiyopyalı bir grup eylemciyle tanıştım ve onlar bana birçok kez duyduğum şeyleri söylediler. | TED | التقيت مؤخرًا بمجموعة من النشطاء الأثيوبيين، وأخبروني عن شيء لطالما سمعتُ عنه. |
| Onunla merkezde tanıştım ve baba çok müthiş bir müzisyen. | Open Subtitles | إلتقيت به في المركز و هو أروع موسيقار يا أبي |
| Seninle daha yeni tanıştım ve sen bir tür suçlusun. | Open Subtitles | . إلتقيت بك الأن فحسب , و انت تعد مجرماً |
| Ben, Varelli, Londra'da yaşayan bir mimarım Üç Ana ile de tanıştım ve onlara ikamet edecekleri üç malikane dizayn ve inşa ettim. | Open Subtitles | أنا فريللي، مهندس معماري أعيش في لندن التقيت الثلاث أمهات، وصممت لهم |
| İngiliz bir adamla tanıştım, ve gerçekten bayağı da yakınlaştık. | Open Subtitles | التقيت برجل إنكليزي وانسجمنا إلى أقصى حد. |
| İşte, o kadınla tanıştım ve bana söz verdiğin yüzüğü istiyorum. | Open Subtitles | لقد التقيت بتلك المرأة و سأطلب منك ذلك الخاتم الذي وعدتني به |
| Ve sonra her şeyi değiştiren birisiyle tanıştım ve o bana, bir an için bile olsa şansımı deneyebileceğimi gösterdi. | Open Subtitles | ثم التقيت شخصاً غيّر كل شيء وأراني بأنني أستطيع أن آخذ فرصة وإن كانت للحظة فقط |
| Aslında, hayır. Başka biriyle tanıştım ve şey... Bu hikâyeye başlamayacağım. | Open Subtitles | لا، لقد التقيت بشخص آخر و لن أدخل بهذه القصة |
| Luke'la üniversitede tanıştım ve onun evlenmeden önce nasıl yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | التقيت بـ لوك حينما كنا في الجامعة وأعرف تماماً كيف عاش قبل أن نتزوج |
| Geçen gün şu genç yatırımcıyla tanıştım ve bir sebepten kollarını kaldırdı ve şeffaf sarı kıllarını gördüm aynı Proust'tan bir hikâye gibiydi. | Open Subtitles | التقيت شابة من مروجي الدعايات قبل ايام ولسبب ما رفعت ذراعها واستطعت أن أرى هذا الضوء من الشعر الاشقر |
| Ruh eşimle tanıştım ve beni bir daha aramadı. Yani henüz. | Open Subtitles | لقد التقيت بنصف روحي ولم يعاود الاتصال بي |
| Şimdi seninle tanıştım ve Trent'in yalancı bir piç olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | الآن وبعد أن التقيت لكم ، أستطيع أن أرى أن ترينت هو نذل الكذب. |
| Bir kadınla tanıştım ve onu çok seviyorum. Onunla evleneceğim. | Open Subtitles | لقد التقيت بامراة,انا احبها كثيراً سوف نتزوج |
| Sonra seninle tanıştım ve bunun senin için mümkün olmadığını söyledin. | Open Subtitles | و بعدها التقيت بك، و قلت لي أنه غير ممكن بالنسبة لك |
| Bir de kızgın olanlarla tanıştım, ve kızgınlık şiddete dönüşebilir, ve hepimiz buna aşinayız. | TED | ومن ثم إلتقيت بعضهم من الذين كانوا غاضبين، والغضب الذي تحول إلى عنف، وجميعنا مطلع على ذلك. |
| Sara Conroy adında bir kızla tanıştım, ve başı dertteydi. | Open Subtitles | إلتقيت بفتاة أسمها ساره كونروي وكانت بورطة |
| Mükemmel bir aileye benziyorsunuz. Sizlerle tanıştım ve hepinizi çok sevdim. | Open Subtitles | يبدو بأنكم عائلة رائعة إلتقيت بكم ، و أحببتكم جميعاً |
| Onunla doğum günümde gittiğimiz kulüpte tanıştım ve öpüştük. | Open Subtitles | إلتقيت به عندما ذهبت الى ذلك النادي لعيد ميلادي وقبلته |
| Bir çocukla tanıştım ve onunla kalıyorum. | Open Subtitles | لقد إلتقيت بهذا الشاب وأنا أمكث معه |