| Bu işlerle uğraşan bir tanıdığım var. Gelsin de, bir değer biçsin. | Open Subtitles | لدي صديق خبير في مثل هذه الأمور سأعرف رأيه في ذلك |
| Kuyumcuda çalışan bir tanıdığım var. Gelecek ve bunlara değer biçecek! | Open Subtitles | لدي صديق يعمل في مجال المجوهرات، سيأتي ليقيّم ذلك |
| Bu işlerle uğraşan bir tanıdığım var. Gelsin de, bir değer biçsin. | Open Subtitles | لدي صديق خبير في مثل هذه الأمور سأعرف رأيه في ذلك |
| Güvenlik soruşturmam, sade bir vatandaş olduğum için geri alınabilir ama Langley'de bana bir iyilik borcu olan bir analist tanıdığım var. | Open Subtitles | قد يكون بلدي تصريح أمني التراجع إلى أن من مجرد مدني، ولكن لدي أحد كبار المحللين في لانغلي الذي يدين لي معروفا. |
| "Her şey 99 kuruş" dükkânı olan tanıdığım var. | Open Subtitles | "أعرف رجلا يملك متجر "كل شيء بـ99 سنت |
| Kuyumcuda çalışan bir tanıdığım var. Gelecek ve bunlara değer biçecek! | Open Subtitles | لدي صديق يعمل في مجال المجوهرات، سيأتي ليقيّم ذلك |
| Motorlu Taşıtlar Departmanı'nda bize yardım edebilecek bir tanıdığım var. | Open Subtitles | لدي صديق في مركز المركبات يمكن أن يساعدنا |
| Gayrı resmi bir buluşma ayarlayabilecek bir tanıdığım var orada, | Open Subtitles | لدي صديق قديم في الشركة ،بإمكانه ترتيب موعد سري |
| Belediye konağında bir tanıdığım var. | Open Subtitles | لدي صديق يعمل بمجلس المدينة |
| Barda bir tanıdığım var. | Open Subtitles | لدي صديق بالقرب من الحانة |
| Çok önem verdiğim bir tanıdığım var. | Open Subtitles | لدي أحد المعارف الذين أهتم لأمرهم كثيراً |
| Marin County'de bir tanıdığım var. | Open Subtitles | (لدي أحد المعارف في مقاطعة (مارين |