"tanıklık etmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • للشهادة
        
    • ليشهدوا
        
    • أتعتزمين الشهادة
        
    • لتشهدوا
        
    • للإدلاء بالشهادة
        
    • للادلاء بشهاداتهم لدى
        
    Dört şahit ateş edildiğini görmüş ve tanıklık etmeye hazır. Open Subtitles نحن عندنا أربعة شهود الذين رَأوا إطلاق النار وراغبون للشهادة
    Senatörler, Bay Naylor Tütün Araştırmaları Akademisi'nde ...neler olup bittiğine tanıklık etmeye gelmedi. Open Subtitles أعضاء مجلس الشيوخ، السيد نايلور ليس هنا للشهادة على السلوك أكادمية دراسات التبغ
    tanıklık etmeye çağrılırsanız, gidecek misiniz? Open Subtitles إن اُستدعيت للشهادة سيدي، هل ستحضر؟
    Binlerce kişi bugün burada bir araya gelecekler. Dünyanın dört bir yanından tarihe tanıklık etmeye geldiler. Open Subtitles الآلاف من الناس يجتمعون هنا اليوم، جائوا من كل أنحاء العالم ليشهدوا التاريخ،
    Baylar ve bayanlar, tarihe tanıklık etmeye hazır olun. Open Subtitles سيداتي وسادتي، أنتم هنا لتشهدوا تاريخا جديدا
    Beni yasal olarak tanıklık etmeye zorlamış olsaydın bunları alırdın. Open Subtitles إذا كان لديك شيء قانونيا اضطرني للإدلاء بالشهادة
    Ama tüm bu memurların büyük jüri önünde tanıklık etmeye hazır olduğunu bilmelisin. Open Subtitles لكن يجدر بك أن تعلم أن هؤلاء الضباط جميعهم على استعداد للادلاء بشهاداتهم لدى هيئـة محلفين عليـا
    tanıklık etmeye hazır olan var mı? Open Subtitles هل هناك احدٌ منهم مستعد للشهادة ؟
    Savcı, Barnes'in sana karşı tanıklık etmeye hazır olduğunu söyledi. Open Subtitles المدعي العام قال أن (بارنز ) كان يستعد للشهادة ضدك.
    Peder, tanıklık etmeye geldim. Open Subtitles ريفيريند لقد عدت للشهادة
    Mahkemede tanıklık etmeye hazır. Open Subtitles انها ترغب للشهادة في المحكمة
    Bir tecavüze yeltenme var, ama zavallı kız Bay Kokmuş'un aleyhinde tanıklık etmeye korktuğu için dava düşmüş. Open Subtitles ولكنهاتركت. لآنالمسكين كان.. -خائف جداً للشهادة ضد السيد (ستينكي )
    tanıklık etmeye hazır. Open Subtitles هيَ مستعدّة للشهادة
    Mahkemede sizin tanıklık etmeniz için gereken belgeyi alabilir sizi gelmeye ve tanıklık etmeye zorlayabilirim, biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعلم أنة بأمكانى أحضار أمر ... إستدعاء رسمى للشهادة واجبرك على الشهادة أمام المحكمة !
    - Herkesi ölümüne tanıklık etmeye çağırdığın iyi oldu. Open Subtitles أنا سعيد لأنك جلبت كل شخص هنا ليشهدوا نهايتك
    Ta Disneyland'lardan kalkıp buraya, bu tarihi olaya tanıklık etmeye... geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Open Subtitles أريد أن أشكركم جميعاً "لقدومكم من "ديزني لاند لتشهدوا هذا الحدث التاريخي
    Eğer beni tanıklık etmeye yasal olarak zorlayacak olsan, elinde bu olurdu. Open Subtitles إذا كان لديك شيء قانونيا اضطرني للإدلاء بالشهادة لكان هذا
    Ama tüm bu memurların büyük jüri önünde tanıklık etmeye hazır olduğunu bilmelisin. Open Subtitles لكن يجدر بك أن تعلم أن هؤلاء الضباط جميعهم على استعداد للادلاء بشهاداتهم لدى هيئـة محلفين عليـا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more