"tanımıyorduk" - Translation from Turkish to Arabic

    • نعرفها
        
    • لم نعرف
        
    • لم نكن نعرف
        
    Onu fazla tanımıyorduk. Open Subtitles لا نعرفها جيداً
    Onu tanımıyorduk. Open Subtitles لم نعرفها.
    Ama açıklayabiliriz, Onu tanımıyorduk bile. Open Subtitles يمكننا أن نشرح ذلك لشخص ما لم نعرف أنه كان كذلك
    Ama geçen hafta birbirimizi tanımıyorduk ki. Harika. Open Subtitles لكن , لم نعرف بعضنا البعض الاسبوع الماضي
    Oy Tanrım. İki yıl öncesine kadar birbirimizi tanımıyorduk bile ama şimdi hava karardıktan sonra evine geliyorum. Open Subtitles يا إلهي ، منذ عامين مضوا ، لم نكن نعرف بعضنا البعض
    Haley, o zamanlar birbirimizi tanımıyorduk bile. Open Subtitles هايلي,نحن حتى لم نعرف بعضنا البعض جيدا حينذاك
    Anne, birbirimizi pek tanımıyorduk. Open Subtitles أمّاه، لم نعرف بعضنا البعض بشكل جيد، فلو عرفتني لما طلبت منّي تسلق أيّ شيء
    Ne garip, dört saat önce, birbirimizi tanımıyorduk bile. Open Subtitles من الصعب تصديق أننا قبل أربع ساعات لم نعرف بعضنا
    Herbirinize sürpriz olarak gelebilir bu ama evlenmeden önce birbirimizi pek fazla tanımıyorduk. Open Subtitles سوف يصدم العديد منكم حين تعرفون أن... ...لم نعرف بعضنا البعض لفترة طويلة قبل الزواج
    Çünkü dünyayı tanımıyorduk, bu yüzden bir dünyamız yoktu ve bence filmler kendi dünyamızı yaratmamızı sağladı. Open Subtitles لأننا لم نعرف العالم، ولذا -تقريباً- لم يكن لدينا عالم
    Tom, bunları sana anlatmıştım. Üstelik, orada kimseyi tanımıyorduk bile. Yanıma gelip, evine birlikte gelmemi ve onunla içki içmemi teklif etti. Open Subtitles لم نكن نعرف أننا سنأتي هنا لقد طلب مني الذهاب لبيته و تناول مشروب
    Annemle buraya ilk taşındığımızda, kimseyi tanımıyorduk. Open Subtitles ،عندما أنتقلنا أنا وأمي إلى هُنا .لم نكن نعرف أي أحد
    Hepimiz birbirimizi tanımıyorduk ama birbirimize bir nevi güveniyorduk ve o güven duygusu bütün ağa yayılmıştı. Ve bir şeyler yapmak için gerçekten birbirimize güvenebileceğimiz hissi vardı. TED لم نكن نعرف بعضنا البعض، ولكن كنّا نثق ببعضنا البعض, وهذا الشعور الأساسي بالثقة انتشر عبر الشبكة, وكان هناك شعور حقيقي أن بإمكاننا أن نعتمد على بعضنا البعض في فعل الأشياء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more