Ne yazık ki, iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | حسناً , لسوء الحظ لم أعرفه بما فيه الكفاية |
Onu hiç tanımıyordum bile. Dün otobüste karşılaştık. | Open Subtitles | أنا لا أعرفه مطلقاً لقد تقابلنا بالأمس فى الحافلة. |
Onu tam olarak tanımıyordum. | Open Subtitles | انا لم اقابل من قبل اى احد من حياة ايفا الحقيقية انا لم أعرفها حق المعرفة فقد كنت اعمل لوالديها عندما كنت صغيرا. |
Yani onu TV'de filan gördüm ama tanımıyordum. | Open Subtitles | أعني أنني رأيتها في التلفزيون و لم أكن أعرفها |
Çocuk bahçesinde giymiştim o elbiseyi Seni 3.sınıfa kadar tanımıyordum... | Open Subtitles | كنت أملك ذلك الزي في الروضه ولم أعرفك حتى المرحله الثالثه |
Başarısız olmuş başka bir girişimci tanımıyordum ve kendimi dünyadaki tek kaybeden sanıyordum. | TED | لم أعرف رائدين أعمال فاشلين آخرين, وأعتقدت بأنني كنت الخاسرة الوحيدة في العالم. |
Lisede arkadaştık, ama yakından tanımıyordum kendisini. | Open Subtitles | كنا أصدقاء في المدرسة الثانوية لكن لم أكن أعرفه بشكل جيد حينها |
tanımıyordum bile. Yalnızca her zamanki sıradan konuşmalardandı. | Open Subtitles | لم أكن أعرفه من قبل، لقد قابلته للمرة الأولى فى هذا اليوم تحديداً |
-Komşulardan birinin çocuğuydu. Onu bir ya da iki kez görmüştüm ... ama onu tanımıyordum. | Open Subtitles | نعم،أنها ابنه جاري رأيته مره أو أثنين لكن لا أعرفه |
Onu tanımıyordum fakat tabii kim olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لم أعرفه عندها بالطبع أنا متأكد من أني كنت أعرفه |
İşlerim yoğundu, bir de çok iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | ..تزايد ضغط العمل، و حسناً، بالكاد أعرفه |
Onu tanıyordum, ama pek de yakından tanımıyordum. | Open Subtitles | كنت أعرفها ولكني لم أعرفها كفاية لو فهمت ما أعنيه |
Evet, ben onu pek tanımıyordum. Ama artık aramızda bir bağ var. | Open Subtitles | .. لم أكن أعرفها جيداً ولكن أعتقد أننا أضحينا متصلتان نوعاً ما الآن |
- Onu pek tanımıyordum. Sanırım aramızda bir bağ oluştu. | Open Subtitles | لم أكن أعرفها ولكن أعتقد أننا متصلتان الآن |
Biz tanışmadan önce ben seni hiç tanımıyordum değil mi? | Open Subtitles | قبل أن نتقابل، لم أكن أعرفك على الإطلاق، صحيح؟ |
-Haklı Dom. -Bir zamanlar seni de tanımıyordum. | Open Subtitles | انه محق يا دوم وأنا لم أعرفك أيضا في البداية |
- Hadi ama! O zamanlar seni tanımıyordum ki! | Open Subtitles | هيا حتى انني لم اعرفك في ذلك الوقت |
Daha önce bunları yaşamış birini tanımıyordum, en azından bildiğim kadarıyla. | TED | لم أكن أعرف أي أحدٍ مرّ بهذا الشيء من قبل؛ على الأقل لم أكن أظن أني كذلك. |
Aslında onu yeterince tanımıyordum bile ama anladım ki ölümü beni çok etkiledi. | Open Subtitles | ولم اكن اعرفه حق المعرفة لكن الذي ادركته كان مؤثرا جدا بي |
Onları tanımıyordum. Birbirlerini tanımıyorlardı. | Open Subtitles | لم أكن أعرفهم لم يكونوا يعرفون بعضهم البعض |
Kaza anında, onu tanımıyordum ama o süre zarfında elini tuttum. | Open Subtitles | تعرضت الى الحادث انا لا اعرفها لكن انا كنت ماسكة يدها طوال وقت الحادث |
Raymond Santana, Kevin Richardson Korey Wise, Yusef Salaam. Onları tanımıyordum ama onları mahallemin çevresinde görüyordum. | Open Subtitles | رايموند سانتانا و كيفين ريتشاردسون و كوري وايز و يوسف سلام لم اكن اعرفهم |
Yani, ilk ölümünden önce seni tanımıyordum. | Open Subtitles | أقصد، لم أكن أعرفكِ قبلما لم تموتِ أوّل مرّة. |
Neredeyse sizi tanımıyordum millet. | Open Subtitles | غالباً لم أتعرف عليكم , شباب |
O ihbarı yaptığım zaman, onları tanımıyordum. | Open Subtitles | عندما قمت بتلك المكالمه لم اكن اعرف من كانوا |
O kadar da iyi tanımıyordum | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْه جيداً |
Leslie'yi neden öldüreyim? Onu tanımıyordum bile. | Open Subtitles | لماذا آقتل , ليزلي , آنت بشكلً واضح غير مدركاً بإننا آقرباء |