"tanem" - Translation from Turkish to Arabic

    • عزيزتي
        
    • عزيزي
        
    • حبيبتي
        
    • حبيبي
        
    • حلوتي
        
    • حبيبتى
        
    • عزيزتى
        
    • ياعزيزي
        
    • الحبيبة
        
    - Ama baba-- - Endişelenme, bir tanem. Kötü bir şey olmayacak. Open Subtitles لكن أبي لا تقلقي عزيزتي لن يحدث أي خطب له ثقي بي
    Bir tanem, seni bilmem ama ben bu şekilde yetişmedim. Open Subtitles عزيزتي ، لا أعلم ما بكِ لكنني لم أربيكِ هكذا
    Mutfakta yardım lazımsa seslen bir tanem. Open Subtitles ناديني يا عزيزتي .أذا أردتي أي مساعدة في المطبخ
    Erken gel bir tanem. Güneş batmak üzereyken. Open Subtitles أحضر مبكراً من أجلي عزيزي فى حلول غروب الشمس
    Uh, Amber, bir tanem, bu beyler polis, ve benim pazar sabahı nerede olduğumu merak ediyorlar. Open Subtitles آمبر حبيبتي هؤلاء السادة من الشرطة وهم يتسائلون أين كنت في صباح الأحد
    Bir tanem, biliyor zaten. Sana söylemek için uygun vakti kolluyorduk. Open Subtitles حبيبي أنه بالفعل عالم بالأمر ولكننا كنا ننتظر الوقت المناسب لأخبارك
    Sıcak sütünü getirdim babacığım. Çok sağol, bir tanem. Open Subtitles جلبت لك كوب حليب دافيء أبي أجل شكرا لك عزيزتي
    Bu senin hayatın, bir tanem, ve sana nasıl yaşayacağını söyleyemem. Open Subtitles إنها حياتكِ عزيزتي ولا يمكنني أن أخبركِ كيف تعيشيها
    -Onu çabuk kizar hale getiriyor. -Sen de biraz dagilmis görünüyorsun bir tanem. Open Subtitles إنه يسبّب له التوتّر وأنت تبدين مرهقة عزيزتي
    Ne yazık ki bir tanem, yeni insanlar sadece bir günlüğüne yenidir. Open Subtitles للأسف يا عزيزتي الناس الجدد يكونو جدد ليوم واحد فقط
    Hiç sorun değil bir tanem. Hiç sorun değil. Open Subtitles لا توحد مشكلة يا عزيزتي لا توجد مشكلة إطلاقاً
    Ama önemli değil bir tanem. Önemli değil. Open Subtitles لا توحد مشكلة يا عزيزتي لا توجد مشكلة إطلاقاً
    Bir tanem, kitap kurtarıldığı için, periler seni görmeme izin verdi, ama burada kalamam. Open Subtitles عزيزتي لأن الكتاب تم انقاذه فقد سمحت لي السيلف بأن آتي لأراكي ولكني لا يمكنني البقاء
    Ama burada değil bir tanem. Buraya başkaları geliyor. Open Subtitles ليس هنا , عزيزي فهم يحضرون أشخاصاً أخرين هنا
    Mükemmel bir şey olmak üzere bir tanem ve bu da bizim oynamamız için seçilen rolümüz. Open Subtitles هناك شيء رائع قادم يا عزيزي وهذا هو دورنا الذي اختير لنا لنلعبه
    Konuşmaya başladığın zaman aklını kaçırdığını sanıyorlar bir tanem. Open Subtitles عندما تتكلم الى الناس , يا عزيزي سيعتقدون بانك مجنون
    Neyse, Dr. Bergman bunları aşmamızda bize yardım etti. Değil mi bir tanem? Open Subtitles لكن دكتور بيرجمان ساعدنا في تخطي ذلك أليس كذلك يا حبيبتي
    Neyse, Dr. Bergman bunları aşmamızda bize yardım etti. Değil mi bir tanem? Open Subtitles لكن دكتور بيرجمان ساعدنا في تخطي ذلك أليس كذلك يا حبيبتي
    Tamam bir tanem, tamamen hazırsın artık. Open Subtitles حسناً ، حبيبتي ، لقد أنتهيتِ من إرتداء ثيابكِ الرسمية
    İşte bir tanem. Şimdi arkadaşlarının yanına git. Open Subtitles تفضل يا حبيبي ، والآن اذهب للعب مع اصدقائك
    Hayır, sakın... Korkma bi' tanem. Open Subtitles فليس عليك ، ليس عليك أن تخافي الآن يا حلوتي
    Bir tanem, özür dilerim. Seninle öyle konuştuğum için çok pişmanım. Open Subtitles لويس حبيبتى انا اسف اعتقد اننى افقد صوابى لاتحدث اليك هكذا
    Bir tanem, istemeye gelen her talibi reddetmekten vazgeçmek zorundasın. Open Subtitles عزيزتى.. يجب أن تتوقفى عن رفض أى شخص يتقدم لطلبك
    Ay affedersin bir tanem. Keltoşum. Open Subtitles لقد اعتقدت أنك كذبت علي، أرجوك سامحني ياعزيزي الأصلع.
    Çünkü bir tanem, sevgili annem bunu öğrenince seni boşayacak, beni de boğacaktır. Open Subtitles لانه يا "حبيبى" .. حينما ستعرف أمى الحبيبة بهذا، ستطلب الطلاق منك فوراً، وتقتلنى أنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more