Her neyse, bir uçta sahipsiz bir tanker var. | Open Subtitles | على أي حال هناك ناقلة المهجورة في نهاية واحدة |
'Acil tedbirler'le neyi kastediyor? Gelecek ayın sonunda 16o, ooo varillik bir tanker geliyor. | Open Subtitles | ناقلة واحدة، 160،000 برميل بحلول نهاية الشهر المقبل |
Büyük bir tanker ters mi dönmüş gerçekten de? | Open Subtitles | مرحبا، هل حقًا انقلبت ناقلة بنزين كبيرة؟ |
Şu anda istedikleri tek şey tanker. | Open Subtitles | الآن، في هذه النقطة، هذا كلّ ما يريدونه الناقلة |
Onaylayın, ters dönmüş tanker. İşçiler yeraltı istasyonunda kaldı. | Open Subtitles | بخصوص الناقلة المقلوبة اُحتجِز العمال فى محطة تحت الأرض |
Söylediğini yapabilme! ...ve ani karar verebilme".Bu felsefeyle bir tanker filosu satın almıştım. | Open Subtitles | حكم سريع لقدأشتريت أسطول ناقلات بهذة الطريقة |
Derken bir tanker patlıyor ve kadın hastanelik oluyor. | Open Subtitles | وبعدها انفجرت ناقلة البنزين، وانتهى بها المطاف في المستشفى. |
Her yıl, yaklaşık 5 bin tanker petrol bu sulardan geçiyor. | Open Subtitles | كل سنة، ما يقارب 5000 ناقلة نفط يعبرون هذا الخليج |
Bir yük gemisi ya da küçük bir tanker olabilir. Güçsüz bir gemi. | Open Subtitles | من الممكن أن تكون سفينة شحن أو ناقلة نفطٍ صغيره. |
Rusya'ya ekonomik yaptırımımızı delecek bir süper tanker yollama anlaşması yaptın? | Open Subtitles | لقد توسطت فى صفقة لتزويد ناقلة بترول ضخمة لكسر العقوبات الاقتصادية مع روسيا |
Birincisi Liberya bayraklı bir kimyasal tanker. | Open Subtitles | الاولى ناقلة مواد كيميائية رافعة للعلم الليبيري. |
Hareket düzenimiz, iki askeri araç, bir tanker. | Open Subtitles | ترتيب الحركة، ثلاث مركبات، اثنين ميل، ناقلة واحدة. |
Kaba Joe Greene'le tanker'den Bobby arasında... küçük bir fark mı var sence? | Open Subtitles | نعم ، هناك إختلاف قليلاً بينى وبين جو جرين وبين بوبي من الناقلة اليس كذلك؟ |
Kaba Joe Greene'le tanker'den Bobby arasında... küçük bir fark mı var sence? | Open Subtitles | نعم ، هناك إختلاف قليلاً بينى وبين جو جرين وبين بوبي من الناقلة اليس كذلك؟ |
Petrol etrafa yayılıyor ve tanker de iyice batıyor. | Open Subtitles | النفط يتسرب في الخليج و بدأت الناقلة في الغرق |
tanker ne zaman patladı demiştin? | Open Subtitles | متى قلت أن تلك الناقلة انفجرت؟ |
tanker taşındı ve tüm şeritler açıldı. | Open Subtitles | فقد تم ازاحة الناقلة وفُتحت جميع الخطوط |
tanker 100 milyon dolarlık petrol taşıyor. | Open Subtitles | الدفترية التي الناقلة أكثر من 100 مليون $ في النفط. |
-Yaptığım en iyi anlaşmalardan biriydi. -Ama ben tanker filosu değilim. | Open Subtitles | إحدى أفضل الصفقات التى فعلتها ولكننى لست أسطول ناقلات |
Bir tanker bile kaldırabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تشحن ناقلات ضخمه منها |
Ayrıca tanker yakıtı ve fırtına kalıntıları. | Open Subtitles | هناك آثار ناقلات للوقود وآثار عاصفه |
Ve tanker, bunlar senin için. | Open Subtitles | وأنت يا تانكر هذه مُناسبةٌ لك |