"tarihin bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • من التاريخ
        
    "Bayan askerler: tarihin bir parçası olun." TED الجنديات النساء: أصبحن جزءاً من التاريخ.
    Böyle tarihin bir parçasını elimize aldığımızda, bilimle ilgilenen çocukları etkileyip hayatlarını değiştirebilir. TED حينما تلتقط جزءا من التاريخ بهذه الطريقة، أعتقد بأنها تستطيع أن تحوَل الأطفال الذين يحتمل أن يكونوا مهتمين بالعلوم.
    Evimiz tarihin bir parçası. Bunu anlaman gerekiyor. Open Subtitles منزلنا أصبح جزءا من التاريخ .يجب أن تعرفي ذلك
    Değiştirmeyi unuttukları tarihin bir parçası. Open Subtitles قطعة صغيره من التاريخ الذي نسو ان يعدلوه
    Değiştirmeyi unuttukları tarihin bir parçası. Open Subtitles قطعة صغيره من التاريخ الذي نسو ان يعدلوه
    İnanıyorum ki, çizgi romanlar tarihin bir formları birileri bir yerlerde hissetmiş veya yaşamış. Open Subtitles اعتقد ان الروايات المصورة جزء من التاريخ شخص ما فى مكان ما شعر بذلك او مر بهذة التجربة
    Ve dönüp baktığımızda hepimiz tarihin bir parçası olduğumuzu söyleyebiliriz. Open Subtitles و عندما ننظر الى الوراء فى هذا الوقت المدهش نرى ان كل هذا كان جزء من التاريخ
    Katie, şu anda tarihin bir parçası olmak üzeresin. Open Subtitles نعم يا كاتي .. انتِ على وشك ان تصبحي جزء من التاريخ
    Bu kapıyı açacağız ve tarihin bir parçası olacağız. Open Subtitles فإن فتحنا ذلك الباب سنكون جزءاً من التاريخ
    Derek'le çalışmak tarihin bir parçası olmak için fırsat. Open Subtitles العمل مع ديريك فرصة أن تكون جزءا من التاريخ
    Tüm tarihçiler tarihin bir parçası olup ona katkıda bulunmazlar. Open Subtitles ليس كل المؤرخين يصبحوا جزءاً من التاريخ في صناعته.
    Uzak atamız, çok daha kısa bir genoma sahipti ama sonra tarihin bir noktasında boyut olarak dört katına çıktı. Open Subtitles سلفنا القديم كان له جينوم أقصر بكثير و في لحظة ما من التاريخ تضاعف 4 مرات في الحجم
    Bugün, Sen tarihin bir parçası olmak üzeresin Open Subtitles اليوم، أنت على وشك أن تصبح جزءا من التاريخ
    Bizim sürdüğümüz şeyde tarihin bir parçası. Open Subtitles سحقًا، فنحن نقود هذه السيارة قطعة من التاريخ الآن
    tarihin bir parçası olmak istemeyen birisiyle çalışmak istemiyorum. Open Subtitles أنا لا تهدر وطاقتي على شخص لا يريد أن تكون جزءا من التاريخ.
    Ben bunu yaparken kim bana katilirsa tarihin bir parcasi olacak ve gecmisteki arastirmalara katilan gozupeklerden su an kim burada ise, onlarda ictenlikle kabul edilecektir. TED أولئك الذين سيشاركونني في تحقيق ذلك سوف يصبحون جزءا من التاريخ للانضمام إلى الأفراد الجريئيين من الماضي الذين ان كانوا هنا اليوم ، لكانوا قد وافقوا من كل قلوبهم.
    Ve bunlarla beraber daha başkalar, büyük bir hayvan topluluğu. Böyle bir şeyi bulup - dokunma imkanını edindiğinizde - bu tarihin bir parçası. 110 milyon yıllık bir şeye dokunuyorsunuz. TED و كما تعلمون, مرة تلو الأخرى متاحف بكاملها تنشأ لدى اكتشافك لأشياء مماثلة وبعضكم قد سنحت له فرصة لمس هذه العظام هذا جزء من التاريخ, أنت تلمس شيء يبلغ من القدم 110 ملايين عام
    Sen bir tarihçisin ve bense tarihin bir parçasıyım. Open Subtitles كنت مؤرخ، وأنا جزء من التاريخ.
    Yakında biz de tarihin bir parçası olacağız. Open Subtitles جميعنا سنكون جزءًا من التاريخ قريباً.
    tarihin bir parçasıydılar ve sonra... Yok oldular. Yok oldular. Open Subtitles إنهم جزء من التاريخ كله، وانقرضوا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more