"tartı" - Translation from Turkish to Arabic

    • فطيرة
        
    • مقياس
        
    • تورتة
        
    • ميزان
        
    • الميزان
        
    • تارت
        
    Enginar çorbası, çorba kasesinde servis edilmiş. Balık turtası ve elma tartı. Open Subtitles حساء الأرضي شوكي، قُدم في وعاء فطيرة سمك، وكعكة تفاح
    Biraz alabilir miyim?" "Hayır. Ben hiçbir zaman seni balkabağı tartı yerken görmedim" Open Subtitles أيمكنني أن أحظى بقطعة؟" "كلا، لم أرَكَ تأكل قطعة من فطيرة اليقطين قط"
    Tatlım, başarını tartmaya kalksam buna yetecek bir tartı bulamam. Open Subtitles عزيزتي, في مقياس من واحد إلى عشرة,‏ كنتي في مقياس مختلف تماماً
    Paspasın altına gizlediğim, vücuttaki yağ oranını ölçen tartı çakış sırasında büyük bir pişmanlık yaşamamanızı sağlar. Open Subtitles مقياس دهون الجسد الذي خبأته تحت حصيرة الترحيب سيتأكد من الا تندم بعد المضاجعه
    Seninle ateşli bir kızın arasını yaptığım için bana ateşli soğan tartı yaparak teşekkür edeceğin bölüme geldik. Open Subtitles اذا هكذا تشكرني لمساعدتك على الخروج مع فتاة مثيرة بحرماني من تورتة البصل الشهية
    İçeride inşallah bir tartı vardır. Open Subtitles يا إلهي أتمنى أن يكون هناك ميزان بالداخل
    Şimdi, eğer en iyi seçenek diye bir şey yoksa, eğer tartı bir alternatife diğerine göre daha ağır basmıyorsa o zaman gerçekten her iki alternatif de eşit derecede iyi olmalı. TED الآن، إذا لم يكن هناك خيار أفضل، وإذا لم ترجح كفة الميزان لصالح أحد البدائل دون الآخر، عندها بالتأكيد يجب أن تكون البدائل جيدة بنفس الدرجة.
    Bir şey yaptığım yok. Hindi tartı yapıyorum sadece. Open Subtitles أنا لا أفعل شيئاً أنا أعد فطيرة اللحم فحسب
    "Biraz balkabağı tartı alabilir miyim?" "Sen balkabağı tartı sevmezsin ki" Open Subtitles "هل أستطيع الحصول على قطعة من فطيرة اليقطين؟" "أنتَ لا تحبّ فطيرة اليقطين
    Bana anahtarları vermek için üç saniyen var ya da arkandaki duvara vişneli tartı sıçratacağım ve... ..bunda çok ciddiyim. Open Subtitles كنت حصلت ثلاث ثوان للحصول على لي تلك المفاتيح ... أو ... أنا بقع فطيرة الكرز على هذا الجدار خلفك و ...
    Bir Pekan tartı hemen geliyor. Open Subtitles فطيرة بيكان واحدة، في الطريق إليك
    Ve birisi son keçi peynirli tartı yemiş. Open Subtitles وشخص ما أكل آخر فطيرة بجبن الماعز
    Onun modeli, klasik elmalı tartı haklıyor. Open Subtitles مع اخذها الحديث على فطيرة تفاح كلاسيكية
    "tartı nerede?" Open Subtitles \" \"أين هو في ؟ أين هو مقياس ؟
    Aslında bizim tartı sanayi amaçlı." Open Subtitles \"في الواقع، لدينا هو مقياس الصناعي. \"
    Dijital tartı mı? Open Subtitles . مقياس رقمي؟
    Sana her şeyi yapabilirdim, kiraz tartı gibi ama krem çikolata ve vanilya ikilisi gibisi yoktur. Open Subtitles أنا قد أصنع لك أي شيء، مثل تورتة الكرز، ولكن لا يوجد شيء مثل الشوكولاته الكريمية والفانيليا معا.
    Ohh. Belki mango ile tepeleme dolu bir tart sipariş ederim, ve ismini bilmediğim bu tartı söylemek biraz zor olacak. Open Subtitles سنخرج مع بعض وأشتري لك الزبادي المجمد ويمكن أن نأخذ تورتة مع المانجو
    Adada hiçbir tartı yok ama ellerinde bir testere var. Open Subtitles الجزيرة ليس لديها ميزان لكن هناك تأرجح
    Bu konu gerçekten merak uyandırıcı, bu yüzden bu çevrim içi flörtleşen kişileri laboratuvarımıza getirdik ve ölçümler yaptık. Bir duvar üzerinde boy ölçümleri yaptık, tartı ile kilolarına baktık, kadınların çok hoşuna gitti -- sonra ehliyetlerinden yaşlarına baktık. TED حسناً, كنا مهتمين حقاً, فما قمنا بفعله أننا أحضرنا أناس, يستخدمون المواعدة الإلكترونية, إلى المختبر, ومن ثم قسناهم. أخذنا أطوالهم مقابل الجدار, وضعناهم على ميزان, أخذنا أوزانهم -- السيدات أحببن ذلك -- ومن ثم أخذنا رخص قيادتهم لنعرف أعمارهم الحقيقية.
    Bu tartı profil isimleri oluşturmana imkân sağlıyor. Open Subtitles هذا الميزان يدعكي تختارين اسما
    Banyodaki tartı kırık, çöpte de bir sürü boş süt kutusu var ama bunların dışında... Open Subtitles حسنا... الميزان الذى بالحمام وجدته مكسوراً, وهناك مُخلفات علب الحليب الفارغة وبخلاف ذلك..
    Alın, size Peachy Keen tartı getirdim. Open Subtitles هنا، لقد أحضرت لك تارت "خوخة كين".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more