"tartışıyorlardı" - Translation from Turkish to Arabic

• كانا يتجادلان
• كانوا يتجادلون
• كانا يتناقشان
• كانا يتشاجران

Annem ve Reggie sık sık tartışıyorlardı... aniden Reggie Hong Kong'a gitti.
أمي و ريجي كانا يتجادلان كثيراً ثم فجأةً، ذهب إلى هونغ كونغ

Bir şey hakkında tartışıyorlardı ve diğer adam vurdu bir anda bunu!
كانا يتجادلان وأطلق الرجل الأآخر النار عليه

- Hayır. Evlatlık alan babaya, tartışıyorlardı.
لا ، الأب بالتبني كانا يتجادلان

Kutsal mekanlara girişlerle ilgili birbirleri ile tartışıyorlardı.
كانوا يتجادلون حول شئ واحد حول دخول الاماكن المقدسة

Dışarıda tartışıyorlardı.
أجل، كانا يتناقشان بالخارج، لم أسمع حديثهما بالتحديد ولكن...

Her gün her gece tartışıyorlardı.
كانا يتجادلان ليل نهار

Evet,Bir anahtar hakkında tartışıyorlardı.
كانا يتجادلان بشأن مفتاح

Ciplerinin içinde tartışıyorlardı.
-هي اثنين كانا يتجادلان في مركبتهما

Bir şey hakkında tartışıyorlardı.
كانا يتجادلان بشأن أمر ما

tartışıyorlardı.
لقد كانا يتجادلان

Hayır, sadece tartışıyorlardı.
لا كانا يتجادلان فحسب

Verandada tartışıyorlardı.
كانا يتجادلان في الشرفة

Orada tartışıyorlardı.
هناك حيث كانا يتجادلان.

Ben çalışmaya çalışırken, Thor ve yeşil adam kimin daha güçlü olduğu konusunda tartışıyorlardı.
, ثور) والرجل الأخضر كانا يتجادلان حول من هو الأقوى , الذي لا يصبح أمرا قديم) بينما أنا كنت احاول العمل

Siz Bay Kidman ve Charlene ile yemekteyken onlar tartışıyorlardı.
في ذلك اليوم عندما كنتِ على العشاء مع السيد (كيدمان) و (شارلين)، لقد كانا يتجادلان.

- Barry Bonds hakkında tartışıyorlardı,ve bu isimden eminim.
كانوا يتجادلون بشأن باري بوندز وانا متأكد من التعرف عليه

-Ne konuda tartışıyorlardı?
كل يوم ... إذن, ما الذى كانوا يتجادلون بشأنه ؟

Barry Bonds 'un fiyatı hakkında tartışıyorlardı
اعني كانوا يتجادلون كم يساوي باري بوندس

Kavga edip, tartışıyorlardı. Sonra bir sabah
كانا يتشاجران ، و يتناقشان بحدة..