"tarzının" - Translation from Turkish to Arabic

    • أسلوب
        
    • نمط
        
    • أسلوبك
        
    • أسلوبه
        
    Yani, kesin olarak başarımın getirdiği hayat tarzının avantajlarını kullanıyor. Open Subtitles حسنا، هي بالتأكيد استغلّت أسلوب الحياة ونجاحي تحمّل تكاليفها الباهظه.
    Hatta politikacıların bile gay yaşam tarzının uygarlık için terörden daha büyük bir tehdit olduğunu söylediklerini duydum. TED حتى أنني سمعتُ سياسيين يقولون أن أسلوب حياة مثليي الجنس أعظم تهديدٍ للحضارة من الإرهاب.
    Ölçüsüz bir yaşam tarzının yozlaşmasıyla trajik bir ölüm. Open Subtitles مأساوي ، مع عيب صغير بالإفراط في أسلوب حياته
    Bu hayat tarzının zeki insanların ilgisini çekmesi sizi şaşırtmamalı. Open Subtitles لا يفترض أن يفاجئك ذلك فهذا نمط حياة يجذب العظماء
    Bizler alternatif yaşam tarzının orjinal tanımıydık. Open Subtitles اود ان اقول اننا دوما ماندعي نمط الحياة طبيعي والاعتيادي
    Gülümseyişinin güneşi göğüslerinin sallanışı ve tarzının zarafeti. Open Subtitles وشمس تسطع من ابتسامتك اهتزاز صدرك وروعة أسلوبك
    tarzının etkisi modern gangsterlik adını almıştır. Open Subtitles مع أخطر الرجال في المدينة أسلوبه أنتشر بين العصابات الحديثة
    Kalp-damar rahatsızlığı medeniyetin getirdiği bir hastalık, yaşam tarzının hastalığı, çünkü çok fazla yanlış şey yiyoruz ve yeterince doğru gıda almıyoruz. Open Subtitles مرض اﻷوعية القلبيّة هو مرض الحضارة. إنّه مَرض أسلوب الحياة ﻷنّنا نتناول الكثير من اﻷشياء الخاطئة
    Siyasi liderlerimizden biri yakın zamanda Amerikan hayat tarzının "üzerinde konuşulmaz" olduğunu söyledi. Open Subtitles ،منذ فترة قصيرة ..قال أحد قادتنا السياسيين أن أسلوب الحياة الأمريكي غير قابل للتفاوض
    Rudy ve Paul'un yaşam tarzının Marco'yu kötü etkileyeceği konusunda endişelenmiyor musunuz? Open Subtitles ألم تفكري أبداً حول التأثير.. الذي يمكن ان يسببه أسلوب حياة رودي وبول لماركو؟
    Annemin tarzının çevreye doğru mesajı verdiğini sanmıyorum... Open Subtitles لا أعتقد بأن أسلوب أمي يوصل الرسالة الصحيحة..
    Alternatif bir yaşam tarzının tadını çıkarmalısın artık. Open Subtitles كان عليك أن تنخرط في أسلوب عيش مغاير , صحيح ؟
    Eroinli hayat tarzının bütün tuzakları var. Open Subtitles لذا قم بكل المظاهر المختلفة عن أسلوب حياة الهرويين
    Tam olarak öyleydim, herkese bu yaşam tarzının ne kadar müthiş olduğunu, beni kurtardığını, kalp hastalığımı geçirdiğini anlatmaya çalışıyordum. Open Subtitles وكنتُ أحاول إخبار الجميع كم هو رائع أسلوب الحياة هذا، وأنّه قد أنقذني، وعَكسَ مَرَضي القلبي.
    Dickinson'ın operayı andıran tarzının metal müziğine etkisi büyüktür. Open Subtitles أسلوب الاوبرالي ديكنسون كان له تأثير هائل على الموسيقى المیتالية Heavy.
    Bu hayat tarzının işe yaraması için tek yol var. Open Subtitles هل تعلم ان الطريقة الوحيدة الطريقة الوحيدة لجعل نمط الحياة يعمل
    Fransız tarzının yanında ise tarz yoksunu bir bina. Open Subtitles بجانب بناية ذات نمط فرنسي، آخرى لا توحي أن لها نمط على الإطلاق
    Katedral'deki aşırı rahat yaşam tarzının basına sızması üzerine Polis, zaten hapiste bulunan Pablo Escobar tarafından işlenen ve sonuçları idam olabilecek suçlarla ilgili bir soruşturma başlattı. Open Subtitles عندما إكتشف العامة نمط حياة السجناء في الكاتدرائية فتحت الشرطة ملف تحقيق لـ جرائم قتل
    Birçok insan senin rock tarzının bugünkü yapıda tutunamayacağını düşünüyor. Open Subtitles يقول الكثيرين أن نمط موسيقاك لا يمكن أن يعود بهذا العصر
    - Çok vahşi, Senin tarzının biraz dışında değil mi? Open Subtitles إنه خارق لكن غير أسلوبك
    Alışılmış tarzının dışında. Open Subtitles ليس أسلوبك الاعتيادي
    tarzının etkisi modern gangsterlik adını almıştır. Open Subtitles أسلوبه أنتشر بين العصابات الحديثة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more