"tarzda bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • النوع من
        
    • من النوع
        
    • من نوعية
        
    • من الاشياء التي
        
    Ancak aynı zamanda benim istediği tüm dev füzeleri elde edebilecek tarzda bir kız olduğumu bilmesini salık veririm. Open Subtitles لكن عليه أن يعلم أنني ذلك النوع من الفتيات التي بإمكانها أن تأخذ كل أنواع القذائف العملاقة التي تريدها
    İnsan etine duyulan bir açlık mı o tarzda bir açlık mı yoksa...? Open Subtitles مثل البشر، ذاك النوع من الجوع .. ذاك النوع من الجوع .. أو
    Bana karşı olduğunu biliyorum ama, ...onun yapacağı tarzda bir şey değil. Open Subtitles أعني, أعلم أنه ضدي ولكن هذا النوع من الأمور ليس من أساليبه
    Davetsiz bir şekilde masaya gelecek tarzda bir erkek değil. Open Subtitles إنه ليس من النوع الذى يتقدم إلى مائدة دون دعوة
    İkinci olasılık, doğal geleneksel tarzda bir evrimin doğanın güçleri tarafından dayatılmasıdır. TED الإحتمال الثاني بأنه سيكون هنالك تطور من النوع التقليدي، طبيعي، تفرضه قوى الطبيعة.
    Altında bomba olan bir sandalyede oturuyorsun Iraklı generali öldürmek için kullandığımız tarzda bir bomba kalktığında patlayan bombadan. Open Subtitles أنت تجلس على كرسي يحوي قنبلة أسفله من نوعية تلك القنبلة التي أطحنا بها الجنرال العراقي
    Lütfen dikkat edin, bu normalde Jane'in yaptığı tarzda bir iş değil. Open Subtitles يرجى الملاحظة بأن هذا لم يكن نوع من الاشياء التي تعملها جين
    Dur biraz. Bu tarzda bir şeyi kim üretir ki? Open Subtitles توقف فحسب, ماذا يمكن له أن يخلق هذا النوع من..
    Takımım otuz yıllık bu tarzda bir araştırmayı, üç ayda yürütülen tek bir heyecan verici deney ile yıktı. TED انهار فريقي جوهرياً 30 عاماً من هذا النوع من الأبحاث لتجربة مثيرة واحدة، أجريت في ثلاثة شهور فقط
    Aslında, bu tarzda bir enerji alımı çok tehlikelidir... evrenlerin birinde veya her ikisinde yabancıl parçacıkların doğmasına neden olabilir. Open Subtitles بشكل عادي ، هذا النوع من إسترجاع الطاقة خطر جدا ً مما يؤدي إلى خلق جسيمات هائجة في أحد أو كلا الكونين
    Eğer konuştuğundan emin değilsen konuşmaya çekineceğin tarzda bir adamdı. Open Subtitles كان ذلك النوع من الأشخاص الذي سيجفل إن قلت بالطبع بدلاً من طبعاً
    Biliyor musun, bu iş herhangi bir yerde kurabileceğin tarzda bir iş gibi geldi bana. Open Subtitles أتعلم هذا النوع من العمل يمكنك فعله في أي مكان
    Ne istediğinizi anlamıyorum. Biz sandığınız tarzda bir banka değiliz. Open Subtitles لا أفهم ما تريدون لسنا ذلك النوع من البنوك
    Ben de aynen bu tarzda bir ebeveyn olacağım. Open Subtitles ذلكَ تماماً النوع من الآباء الذي أريد أن أكونه.
    Pek çoğumuzun düşündüğü tarzda bir yayılma değil ama, metropolitan alandan dışarı doğru düşük yoğunluklu geiişim. TED لكنه ليس هذا النوع من الزحف الحضري العشوائي الذي تعرفه أو يعرفه أغلب الناس، كالمجتمعات منخفضة الكثافة خارج نطاق مناطق التكدس السكاني.
    - Kariyerini, ...ortağından öne koyabilecek tarzda bir insan. Open Subtitles لنقل أنها من النوع الذي يختار المهمة لشريكه
    Yüzünüzün asla gerçeği gizleyemeyi başaramayacağı tarzda bir soru. Open Subtitles من النوع الذي لا نستطيع إخفاء الإجابة عنه بوجوهنا.
    Hayır, bence sen parti veren-unutan tarzda bir kızsın. Open Subtitles لا, أظن أنك من النوع الذي يقيم الحفلات وينسى
    Benim kullandığım tarzda bir alet. Bunu yapan kimse, işini biliyormuş. Open Subtitles إنّه من النوع الذي استخدمه أياَ كان هذا، فلديهم لعبة
    Sevdiğin tarzda bir kalabalığa benzemiyor. Open Subtitles لا يبدو لي أنهم من نوعية أصدقائك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more