| 8 yıl önce , hayatımın en kötü kariyer tavsiyesini aldım. | TED | منذ ثماني سنوات، تلقّيت أسوأ نصيحة مهنية في حياتي. |
| Demek neredeyse hiç tanımadığın birinin tavsiyesini dinleyeceksin? | Open Subtitles | إذاً, تأخذين نصيحة من شاب بالكاد تعرفينه؟ |
| Bütün gece uyuyamadım, annemin tavsiyesini düşündüm durdum. | Open Subtitles | لقد كنتُ مستيقظاً أتقلب طوال الليل، أفكر في نصيحة أمّي |
| Sue Axl'ın tavsiyesini aldı ve Pislik Operasyonu'nu hayata geçirdi. | Open Subtitles | إذًا، أخذت سو بنصيحة أكسل وطبقت عملية الانفصال بحماقة |
| Babanız Irak'la ilgili olarak kişisel tavsiyesini sundu mu? | Open Subtitles | هل قام والدك بإسداء النصيحة لك عن العراق على الإطلاق؟ |
| Ama müdür, yargıcın beni kovma tavsiyesini reddetti. | Open Subtitles | لكن المفوض قرر ألا يقبل توصية القاضي بعزلي |
| Senin doğum gününde alacağı şeyler için onun tavsiyesini istemiş. | Open Subtitles | لقد ارادت نصيحته بشأن شئ ارادت شرائه بمناسبة عيد ميلادك |
| Onun tavsiyesini dinleyip Max'a hala ona karşı hislerin olduğunu söyleseydin ve o da bunu okuldaki herkese söyleseydi neler olurdu düşünsene. | Open Subtitles | تخيلي مالذي ممكن أن يكون لو أخذتي نصيحتها وأخبرتي "ماكس" انكِ مازلت منجذبة له وبعد ذلك أخبر هو كل من في المدرسة |
| Böylece Sue Mike'ın tavsiyesini dinledi ve dış görünüşünü içine uydurmaya karar verdi. | Open Subtitles | سو إستمعت لنصيحة مايك وقررت أن تظهر ما بداخلها للخارح |
| Yaşlı bir adamın tavsiyesini dinlemeye gelmiş gibisin. | Open Subtitles | جاء الوقت لظبي صغير أن يستمع إلى نصيحة رجلا عجوز |
| Eğer bir mikrofoncunun tavsiyesini istersem, sana sorarım. | Open Subtitles | وأذا أردتم نصيحة من رجل صحيح, سوف لأسئلك |
| Kitabı eve götürdüğümde de, bu konudaki tavsiyesini istedim. | Open Subtitles | وعندما أحضرت ذلك الكتاب إلى المنزل، احتجت إلى نصيحة |
| Roma'nın tavsiyesini geri çevirirsen altınlarını ve ordunu kaybedeceksin. | Open Subtitles | اذا رفضتي نصيحة روما ستخسرين ذهبهم وجيشهم |
| Şey... Geçen hafta Bart'ın tavsiyesini dinlemiştim... Bu yüzden... | Open Subtitles | لقد أخذت نصيحة " بارت " الأسبوع " الماضي وحان وقت " ليزا |
| Umarım çekici bir falcı ile köylü sevgilisinin tavsiyesini geri çevirmemi anlayışla karşılarsınız. | Open Subtitles | موقن أنّك ستتفهم إن رفضتَ نصيحة... قارئة كف وخليلها الفلّاح |
| Sanırım büyük annemin tavsiyesini dinleyeceğim. | TED | لكن أظنّ أنّني سأعمل بنصيحة جدّتي. |
| Birincisi, büyükannemin tavsiyesini dinleyebilir ve bir çeşit en azını umma yoluna giderek, belki toplamda 1,5 milyonluk Philadelphia şehrindeki 35 adamdan birine, doğru olana denk gelebilir ya da internette tanışmayı deneyebilirdim. | TED | الأولى، أن آخذ بنصيحة جدتي و أن أقلل من تطلعاتي شيئا ما لألتقي بواحد من بين ال 35 رجلا متاحا من بين ال 1.5 مليون شخص في مدينة فيلادلفيا، أو أن أجرب التعارف على الانترنت. |
| Ben de bu tavsiyesini benimsedim, şimdi de belki mutfak sanatlarına girmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | لتعلم ما تريد أن تقوم به أخذت تلك النصيحة والآن أفكر في ذهابي لمعهد فن الطبخ |
| Evet, görünmez adamın tavsiyesini dinle, Theo. | Open Subtitles | نعم خذ النصيحة من الرجل الخفي يا ثيو |
| İşten çıkarma tavsiyesini ihmal etmişsin. | Open Subtitles | لقد تجاهلت توصية بالإنصراف |
| O zamanlar ne kadar acemi olduğumu düşünün. Onun bu tavsiyesini kalbime yazdım. | TED | وبالنظر لمدى سذاجتي في ذلك الوقت، أخذت نصيحته على محمل الجد. |
| (Gülüşmeler) Bende onun tavsiyesini dinleyeceğim. | TED | سآخذ نصيحتها بخصوص هذا الموضوع. |
| Başarısız olduğun bir şeyin tavsiyesini almak için sana ödeme yapmamız gülünç. | Open Subtitles | انا فقط اجد الامر مسليا نحن ندفع لكى لنصيحة فى شىء فشلتى فيه |
| Usta İsimsiz, lütfen onun tavsiyesini dikkate alın | Open Subtitles | تحمل معنى عميقا سيدى عديم الاسم, رجاءا خذ بنصيحته |
| Baban eğer yaşıyor olsa idi, onun tavsiyesini isterdim. | Open Subtitles | اذا كان ابيك ما يزال حي كنت اريد ان انصحه |