Hastalığı önceden teşhis etmek ve kötüye gitmesini engellemek en iyisi olurdu. | TED | الأفضل هو أن تستطيع تشخيص المرض مبكرًا وأن تمنع بوادر المرض التي ستؤدي إلى تدهور الحالة الصحية |
Bazı durumlarda, beyin sarsıntısını teşhis etmek zor olabilir çünkü belirtiler zamanla ve yavaşça ortaya çıkar. | TED | في بعض الحالات، يكون من الصعب تشخيص الارتجاج لأن الأعراض تتكشف ببطء مؤخراً، بعد مرور الوقت. |
DNA kayıtlarını sadece bir cesedi teşhis etmek için kullanabilirsin. | Open Subtitles | لا نستطيع استعمال قاعدة البيانات إلا للتعرف على الجثث |
Pekâlâ, buradaki örneği teşhis etmek için iki parçalı anahtar şemasını kullanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، لقد كنتُ استخدم مُفتاحاً ثنائيّ التفرّع هنا للتعرّف على العينات. |
Chuck, bugün polisin sen zannettiği bir cesedi teşhis etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | تشاك، كان علي اليوم تحديد هوية جثة كانت تعتقد الشرطة بأنها لك |
Saçlı hücreyi teşhis etmek için bir yöntem olmalı. Yok. | Open Subtitles | لا بد أن هناك طريقة أخرى لتشخيص خلايا النسيج البيضاء |
Azari'yi teşhis etmek için Kale'in gözlerinin kusursuzdan da iyi olması lazım. | Open Subtitles | كان على (كايل) أن يملك أكثر من نظر مثالي ليتعرف على (أزاري). |
teşhis etmek zor... ağır kan kaybı, | Open Subtitles | ماذا؟ يصعب تشخيص حالتها. اننا نفقد الدم بغزارة |
Kılkurdunu teşhis etmek için uygulanan prosedür kişi uykuya dalana kadar beklemektir ardından kurtlar, hava almak için kalın bağırsaktan çıkacaklardır. | Open Subtitles | لإجراء تشخيص للطفيليات المعوية ننتظر حتى ينام الهدف والديدان سوف تزحف عبر المستقيم للخارج |
teşhis etmek çok zordur ama bütün semptomların uyuyordu. | Open Subtitles | من الصعب جدّاً تشخيص هذا المرض لكن كل أعراضكِ تناسب المرض |
Ayrıca geriye giderek önceki yapılan bir çok dokümantasyon işine baktık; gerçekten anlamak ve sistemde ne tür işlev bozuklukları oluştuğunu teşhis etmek için, öyle ki Dünya Bankası listesinde 136. olmamıza sebep olmuştu. | TED | وعدنا أيضًا ونظرنا في الكثير من أوراق العمل السابقة لديهم لمحاولة الفهم الحقيقي، ومحاولة تشخيص الجهاز المتعطل الذي حدث والذي أدى لتكون كينيا في المرتبة 136 في قائمة البنك الدولي. |
Kanseri erken, başlangıcına daha yakın, teşhis etmek, tedavi opsiyonlarını geliştirmek, duygusal etkilerini azaltmak ve finansal yükü azaltmak için en önemli faktörlerden biridir. | TED | تشخيص المرض في مرحلة مبكرة، قريب من تشكيله، هو أحد العوامل الحاسمة لتحسين خيارات العلاج، والحد من أثاره العاطفية والتقليل من الأعباء المادية. |
Polis, diğer 4 saldırganı teşhis... etmek için elinde yeterli kanıt olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تقول الشرطة أنه لديها أدلة جنائية و بصرية كافية للتعرف على هوية القتلة الأربعة |
Polis, diğer 4 saldırganı teşhis etmek için elinde yeterli kanıt olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تقول الشرطة أنه لديها أدلة جنائية و بصرية كافية للتعرف على هوية القتلة الأربعة |
Ama bu kalıntıları teşhis etmek için tek yöntem bu. | Open Subtitles | لكنها الطريقة الوحيدة لدي للتعرف على هذه البقايا |
Cesedi teşhis etmek için Alton'daki bir otele gittim. | Open Subtitles | كان عليّ الذهـاب لأحد الفنادق في ألتون, للتعرّف على الجثّة. |
Tamam. Hayley'nin kız kardeşi cesedi teşhis etmek için morga gidiyormuş. | Open Subtitles | أخت (هايلي) في طريقها إلى المشرحة للتعرّف على الجثة. |
Lisa, Parker'ı teşhis etmek için geliyor. | Open Subtitles | (ليزا) في طريقها للتعرّف على (باركر). |
Yetkililer kurbanı teşhis etmek için halkın yardımını istiyor. Bir bilginiz varsa Las Vegas Polis İhbar Hattı'nı arayın. | Open Subtitles | تطلب السلطات المساعدة في تحديد هوية الضحية، إن كانت لديكم أي معلومات، الرجاء الإتصال بالشرطة |
Plakaları değiştirdiğinde arabayı teşhis etmek epey zorlaşır. | Open Subtitles | وإستبدلهم , مما يجعل من الصعب أكثر تحديد هوية السيارة |
Kramer çarpıştığı adamı teşhis etmek için bir ressamla çalışıyor. | Open Subtitles | إذاً " كريمر " يعمل مع مصمم مخطوطات كمبيوتر سوف يحاول تحديد هوية الرجل الذي إصطدم به |
Hasta bitkileri teşhis etmek için ihtiyaç duyulan tüm moleküler ve işlemsel gereksinimler orada. | TED | أتيحت كل معدات الجزيئات، والحوسبة المطلوبة لتشخيص النباتات المريضة. |
Bunlar artık psikiyatrik durumları teşhis etmek için kullanılmıyor. | TED | لم تعُدْ تُستخدم لتشخيص الأمراض النفسية. |
Soruları sizdeki erken bunamayı teşhis etmek için sormuştum. | Open Subtitles | الأسئلة التي كنت أسألك إياها، كانت لتشخيص الشيخوخة |
Kardeşi cesedi teşhis etmek için morga gitmiş. | Open Subtitles | توجّب على أخيه الذهاب ليتعرف على الجثة. |