"tecrübesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • خبرة
        
    • الخبرة
        
    • تجربة
        
    • التجربة
        
    • الخبره
        
    • خبره
        
    • خبرات
        
    • بخبرة
        
    • الهاريس
        
    • الخبرات
        
    • وخبرته
        
    • تجارب
        
    • تجربتين
        
    • سبق لهُ
        
    Leopar foklarıyla birçok tecrübesi olmus. Bense bir tane bile görmemiştim. TED ولديه خبرة واسعة فيما يخص فهود البحر .. ولم اكن من قبل قد شهدت واحداً منها
    Tam anlamıyla tecrübesiz sayılmazdım ancak birliğimizde bulunan askerlerin çoğunun da öyle ahım şahım bir savaş tecrübesi yoktu. Open Subtitles لم أكن وقتها بالضبط قليل الخبرة لكن هناك كثيرين فى وحدتنا تحديداً لم تكن قد تكونت لديهم بعد خبرة عظيمة بالقتال
    Meslektaşlarımızın hayat tecrübesi bize, mesleğe yabancı insanları, ...bilgilerimizi empoze etmek suretiyle üzmemeyi öğretmeliydi. Open Subtitles خبرة الحياة علمتنا عدم قبول عمل دون معرفة عواقب فعله
    Onu elde etme tecrübesi var ama yalnız başına bir çözüm bulması imkansız. Open Subtitles ولديه الخبرة الكافية لاستخراجه ولكنه من المستحيل ان يجد الجواب لوحده هناك ؟
    Doğru kişi ile olduktan sonra bu mükemmel bir hayat tecrübesi olur. Open Subtitles . تعلم , إنها تماما تجربة حياتية صالحة إذا كان الرجل المناسب
    İlk karşılaşmanın tecrübesi beni gerçekten düşündürdü. TED وهو ما حفز مخيلتي على التفكير في هذه التجربة التي هي الأولي من نوعها.
    Aslına bakarsanız tezimi hayat tecrübesi üzerine yazmıştım ve... Open Subtitles في الواقع ، حصلت على شهادة الدكتوراة من الكتابة عن خبرة الحياة
    Adam eksiğimiz var, ve uçuş tecrübesi olan herkese ihtiyacımız var. Open Subtitles بمواردنا البشرية نحن نطلب من كل من لديهم خبرة سابقة في مجال الطيران أن يأتوا للمشاركة
    Ama Dave'in 15 yıllık tecrübesi vardı. Open Subtitles أنا واثق أنك مؤهلة لكن لديه خمسين سنة خبرة
    Bu adamların savaş tecrübesi olmadığı belli. Open Subtitles يمكننى أن أخبر هؤلاء الرِجال أن ليس عندهم خبرة القتال
    - Kabul etmiyorsun! Buna içgüdü de. 35 yılın profesyonellik tecrübesi de. Open Subtitles أدعُ ذلك حدساً ، أو خبرة 35 سنة في العمل الإحترافي
    Hank'den daha fazla tecrübesi var ve bunu önemsiyor. Open Subtitles الآن، لديه خبرة أكثر من هانك، وقال انه يعطي القرف.
    Böylesine büyük, çirkin bir canavari yönetme konusunda kimin tecrübesi olabilir ki? Open Subtitles من قد يكون لديه الخبرة في إدارة وحش كبير صعب المراسِ كهذا؟
    Web tasarımcısı çalıştıracak kadar bütçeleri yoktu, kendilerinin de bir site oluşturacak kadar tecrübesi yoktu. Kat, Marie ve Mercer ilçesindeki 40.000 seçmen TED فلم يملكان الميزانية الكافية لتوظيف مصمم مواقع، وليس لديهما الخبرة لإنشاء موقعاً. لذا عملوا من دون ذلك.
    Eminim, hayatımın en zor fakat bir o kadar değerli tecrübesi olmaya devam edecek. TED ولا شك أنها ستكون أصعب، وأفضل تجربة في حياتي.
    Başladık ve önümüzdeki 53 saat boyunca yoğun ve unutulmaz bir yaşam tecrübesi edindik. TED وقد بدأنا، وطوال ال53 ساعة التي تلت، كانت تجربة حياتية صعبة، لا تُنسى.
    İşte o an kafama dank etti: Bu çocuğun engelli insanlarla olan tecrübesi onları ilham kaynağı aracı olarak görmekti. TED وحينها اتضح لي: كانت تجربة هذا الصبي الوحيدة مع ذوي الإحتياجات الخاصة كوسائل للإلهام
    Biraz hayat tecrübesi kazansan, tam şu odada. Open Subtitles ما رأيك ببعض التجربة العملية هناك في تلك الغرفة
    Burada en çok hayat tecrübesi olan sensin. Open Subtitles أنت الوحيدة من بيننا اللتي لديها القليل من الخبره في الحياة الخارجية
    Ancak işin aslı şu ki, öğrencilerimizle koridorlarda gezen ağır zihinsel özürlü bir adam konusunda hiçbirimizin tecrübesi yok. Open Subtitles ولكن حقيقة الأمر أن كلانا ليس لديه أية خبره فى التعامل مع رجل متخلف عقلياً جداً يسير داخل فصولنا
    Sanırım Weaver planda ona yardımcı olması için savaş tecrübesi olan birini istedi. Open Subtitles أظن أن ويفر أراد شخصاً ذو خبرات عالية في القتال ليساعده في التخطيط
    Haftalarca o kişiyle birlikte olacaklarından, hayat tecrübesi olan, söyleyecek bir şeyi olan refakatçiler isterler. Open Subtitles الرجل الذي يريد رفقة لأسابيع يريد امرأة تتمتع بخبرة في الحياة وقادرة على خوض أحاديث مشوّقة
    O Harrier'lerde yüzlerce saat uçuş tecrübesi var. Open Subtitles لقد أمضى مئات الساعات فى قيادة الطائرات الهاريس
    Bu, biraz görsel efekt tecrübesi olan birileri tarafından yapılmış bir video. TED هذا الشيء الذي قامت به جماعة على الانترنت لديهم بعض الخبرات بالتأثيرات البصرية.
    Yaşlı adam; parklar, oyun alanları ve dinlenme merkezleri gibi projelere kendi bilgeliği, tecrübesi, ve kilisesinin onuru ve ağırlığıyla katkıda bulunmuştu. Open Subtitles لمشاريع مثل المتنزهات الملاعب و المنتجعات الرجل الكبير جاد بحكمته وخبرته بسرور وبمنزلة ونفوذ كنيسته
    Pek tecrübesi olduğunu sanmıyorum. Onun ilk gerçek kız arkadaşı olabilirsin. Open Subtitles لا أعتقد أن لديه تجارب كثيرة قد تكونين أول خليلة له.
    Zaten iki defa ölüme yaklaşma tecrübesi yaşadın. Open Subtitles لقد عشتَ من قبل تجربتين لموت وشيك
    - Yolculuk tecrübesi olan biri mesela. Open Subtitles تعرف ، شخصاً ما سبق لهُ الذهاب الى هُناك من قبل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more