Ve olay şu ki... ..ben bu tecrübeyi kullanarak daha genç kızları, mesela orta okulluları sinsi kızlar olmaktan kurtarabilirim. | Open Subtitles | ولكن هناك شيء، أريد أن أستغل تلك التجربة لمنع الفتيات الأصغر سناً مثل طالبات المرحلة الإعدادية من أن يصبحن لئيمات |
Neyle karşılaşacağımızı bildiğimize göre bu tecrübeyi tekrar yaşayabiliriz dedik. | TED | وقلنا اننا نريد خوض هذه التجربة مرة اخرى واعتقدنا اننا الان نعرف مالذي سوف نواجهه |
İnanın bana bu tecrübeyi tekrarlamayı hiç istemiyorum. | Open Subtitles | وليس لدي، صدقني، أي رغبة بإعادة تلك التجربة |
Bu tecrübeyi kullanma zamanı gelince, Bu görevde yer almak istiyorum. - Janet sana katılıyor mu? | Open Subtitles | حينما يأتي الوقت لاستعمال هذه الخبرة سوف أقود هذه المهمة |
BG: Bu yılın başlarında, Yunanistan'ın maliye bakanı olarak yaşadığınız tecrübeyi eminim çoğumuz merak ediyordur. | TED | برونو: أنا متأكد بأن العديد من الأشخاص هنا يتساءلون عن تجربتك كوزير مالية اليونان في وقتٍ سابق من هذه السنة. |
Böyle sanatsal bir tecrübeyi ilk kez yaşıyordum. | Open Subtitles | انها المرة الأولى التي أحظى فيها بهذه التجربة الفنية، كما تعلم. |
Biz de bunu, karikatür kitabı koleksiyonuyla harmanlayarak bu tecrübeyi daha ilginç hale getirdik. | Open Subtitles | لذلك جعلنا التجربة أكثر حماساً بجعلها مرافقة بمجموعة كتبه الهزلية |
Ama bu tecrübeyi daha travmatik ve korkutucu yapmak için, sığırlar sık sık kıyımda birbirlerini tamamen görebilecek şekilde öldürülüyorlar. | Open Subtitles | ولكن لجعل التجربة صادمة أكثر ومروعة، فهي احيانا تقتل على مرأى ومسمع من بعضهم البعض. |
Üniversitedeki bütün sosyal tecrübeyi internete taşımaktan bahsediyorum. | Open Subtitles | إنما أتحدث عن أخذ كل التجربة الإجتماعية للجامعة ووضعها على الإنترنت |
Senin bu hikâyeyi anlatma arzunu ve benim bu tecrübeyi bir filmle belgeleme arzumu çok düşündüm. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر كثيراً مؤخراً عن رغبتك لروايةهذهالحكاية, ورغبتي الخاصة لتوثيق هذه التجربة من خلال الفيلم. |
Bu tecrübeyi yeni bir parça besteleyerek içselleştiriyorum. | Open Subtitles | أنا استقلب التجربة عبر تأليف مقطوعة موسيقية جديدة |
Sadece az önce yaşadığınız o tatsız tecrübeyi silerseniz, sevinirim. | Open Subtitles | أود أن نأمل فقط ان كنت ترك هذه التجربة من الماضي. |
Bu tecrübeyi yeni bir parça besteleyerek içselleştiriyorum. | Open Subtitles | أنا استقلب التجربة عبر تأليف مقطوعة موسيقية جديدة |
Ne gördüyse, hayatını değiştirdi ve senin de aynı tecrübeyi yaşamanı istedi. | Open Subtitles | أياً كان ما رأته فلقد غير حياتها، و هي رغبت أن تخوض نفس التجربة. |
Daha iyi bir insan bu tecrübeyi ruhani bir yolculuğa dönüştürüp tevazu yoluyla kendisini daha derinden anlayabilirdi. | Open Subtitles | الرجل الأفضل سيحول التجربة إلى رحلة روحانية ويتفهم ذاته بشكل أفضل باتخاذ التواضع سبيلاً |
O ruh ayı hatırası da güçlü olmasına ragmen leopar foklarıyla yaşadığım gibi bir tecrübeyi bir daha yaşayacağımı sanmıyorum. | TED | حتى اكثر من قصة الدب الابيض الروحانية المميزة ولكن اعتقد ان التجربة التالية هي التي اثرت في اكثر مما سبق والتي تخص فهود البحر |
-Bu tecrübeyi kanun gücünün öbür tarafını anlamak için değerlendiriyorum. | Open Subtitles | أستخدم الخبرة الحالية وحسب لفهم الجزء الآخر من عملية تطبيق القانون هذا يدل على الدهاء |
Benim adamlarım öyle bir tecrübeyi ancak bu çeşit bir göreve giderek kazanabilir. | Open Subtitles | لن يكتسب طاقمي الخبرة اللازمة إلا عبر تولي مهمّة كهذه |
Hissediyorum, herşeyi düzelteceğim Öyle ya da böyle bu tecrübeyi yaşamam gerek | Open Subtitles | لا استطيع التوقف عن السباقات اشعر حينها اني اسيطر على كل شيء مع الوقت سأكتسب الخبرة للعيش بأمان |
Eric, yaşadığın tecrübeyi yeniden canlandırmamız çok önemli. | Open Subtitles | إيريك،إنه حقاً من المهم جداً أن تعيد أستذكار تجربتك |
Şimdi, sen de ilk defa jakuzide kafayı bulmuştun yoksa şimdiye kadar yaşamış olduğun bir tecrübeyi optimize etmek miydi? | Open Subtitles | الان، هل الجاكوزي المكان الذى تذهبين اليه كي تنشين اول مرة او انه تحسين للخبرة التي لديك فعلاً؟ |