"teftişe" - Translation from Turkish to Arabic

    • للتفتيش
        
    • التفتيش
        
    teftişe hazırlanmak dört saat sürer. Open Subtitles سوف يُستغرق أربع ساعات للإِستعداد للتفتيش
    Teftiş yapacak çocuk hizmetleri görevlisi bulamadınız ve kendiniz teftişe çıktınız. Open Subtitles دعيني اخمن لم تجدي احدا من خدمة رعاية الاطفال ليعود اذن اتيتِ للتفتيش
    Burayı kapatın, sorunu giderin bir kaç hafta içinde tekrar teftişe geliriz. Open Subtitles أغلقوا المكان ، حددوا المشكلة و سنعيد جدولة يوم آخر للتفتيش بعد بضعة أسابيع
    Bay Burns! Nükleer Düzenleme Komisyonu habersiz teftişe gelmiş! Open Subtitles سيد بيرنز لجنة مراقبة المفاعلات هنا من أجل التفتيش
    Bu teftişe göre binanın yapımına 1958 baharında başlamışlar. Open Subtitles ووفقاً لهذا التفتيش. المبنى بدأ إنشاءه في ربيع عام 1958.
    Bu da demek oluyor ki 11'den önce burada olmalısın ki teftişe hazır olasın. Open Subtitles مما يعني عليك الحضور هنا قبل ذالك لكي تكون مستعداً للتفتيش
    Gerçek teftişe hazırlanmak için notlar alacağım. Open Subtitles سوف أدون بعض الملاحظات استعداداً للتفتيش الحقيقى
    Buraya teftişe geldim, bırakın da işimi yapayım. Depo mu? Bu mu depo? Open Subtitles أنا هنا للتفتيش فدعني أمارس عملي هذا مخزن ؟
    Ev sahibim saat 17:00'da teftişe gelecek. Open Subtitles سيمر ملك المبنى للتفتيش على الساعة الخامسة
    teftişe hazır olduğundan emin misin? Open Subtitles هل أنتم متأكدون من أنكم جاهزين للتفتيش ؟
    teftişe hazııır ... ol! Dikkat! Solaaa ... bak! Open Subtitles إستعدوا للتفتيش أنتباة , إلى اليسار
    teftişe hazır olun! Dikkat! Gözler sola! Open Subtitles إستعدوا للتفتيش أنتباة , إلى اليسار
    Boş hücre D8, teftişe hazır. Open Subtitles "الزنزانة الخالية "دي 8 . مستعدة للتفتيش
    Neden ara sokağımızda teftişe değer bir sorun var mı diye bakmıyorsunuz? Open Subtitles ونرى ان كان هنالك اي شئ يحتاج للتفتيش
    Tüm kışla askeri değilmiş gibi. Çavuş, bu kışla teftişe hazır değil. Open Subtitles -سيرجنت هذه العنابر ليست جاهزه للتفتيش .
    teftişe hazır, efendim. Open Subtitles هل أنت مستعد للتفتيش سيدي ؟
    Planlanmamış teftişe uğrayan tek yer Kentucky kimya tesisi değildi. Open Subtitles لم يكُن مصنع (كينتوكي) للمواد الكيميائية هو المُنشأة الوحيدة التي تلقت زيارة مُفاجئة للتفتيش
    Çocukların nerede kaldığını bulacak ve evi teftişe hazır hale getireceğim. Open Subtitles أكتشف أين يقطن الأولاد وأقوم بترتيب المنزل من أجل التفتيش الذي سجرونه
    Yıldız Filosu Başkomutanı Morrow teftişe geliyor. Open Subtitles قائد أسطول النجم (مورو) في طريقه لصفّ التفتيش .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more