Bir adaya yapılan tehdidin bütün aileye karşı yapıldığını kabul ederiz. | Open Subtitles | نحن نعامل التهديد على حياه المرشح كأنه تهديد على العائله كلها |
Sorunumuz ise tehdidin türü hakkında bir şey söyleyemiyor olmamız. | Open Subtitles | و المشكلة أنه لا يمكننا الإشارة إلى طبيعة هذا التهديد |
Şüpheli bir şeyin daha büyük bir tehdidin parçası olduğunu varsayman lazım. | Open Subtitles | مفهوم؟ يجب عليك الشك بأي شيء على أنه جزء من التهديد المواجه. |
Yaptığı tehdidin temiz bir kaydını mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد الحصول على لقطة واضحة وهي تقوم بالتهديد ؟ |
Bu tehdidin niteliği veya tecridin kaldırılmasına ilişkin henüz detay yok. | Open Subtitles | لا توجد تفاصيل بعد لطبيعة التهديد أو متى سيتم لرفع الحظر |
Ne yazık ki asıl gerçek dev midyeler için en büyük tehdidin biz olduğumuz. | TED | للأسف الحقيقة هي أننّا نحن نُمثل التهديد الأكبر للمحّار العملاق. |
Efendim, bu tehdidin gerçek olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | ، سيدى ، مع الإحترام لك . نعتقد أن هذا التهديد حقيقى |
Bu tehdidin ciddiyetini kavradığınızdan emin değilim. | Open Subtitles | انا لست متأكد انك تقدر اهميه هذا التهديد |
Ancak tehdidin ne olduğunu açıklamadık. Basın bilgi almaya başladı. | Open Subtitles | لكننا لم نكشف عن الطبيعة الدقيقة لهذا التهديد والصحافة بدأوا يعرفوا بالأمر |
Beni korumak için yapmanız gereken her şeyi yapın ama bu tehdidin, soruşturmanın, her şeyin gizli tutulmasını istiyorum. | Open Subtitles | افعلوا ما عليكم لحمايتى, لكننى أريد ان يكون التهديد و التحقيقات و كل شىء فى سرية تامة |
Kontrol altına alıncak olan ne? Tekrar arayacak ve eğer yaptığı bu tehdidin ardından bir şey olmazsa,.. | Open Subtitles | عليه ان يعاود الاتصال، و اذا لم يتبع هذا التهديد فعل |
İmha olmuş parçanın küçük bölümlerinin yanısıra bu tehdidin etkisizleştirildiğine dair herne çeşit resim ya da dokümana ihtiyacınız varsa vermeye hazırım. | Open Subtitles | بالإضافةإليبقايامنالقطعة.. أنا مستعد لإعطاءك أي صور أو وثائق تحتاج إليها لتأكيد أن هذا التهديد قد انتهي |
Sayın Başkan, tehdidin üç faktörü var birincisi gerillaların hareketleri ikincisi yüksek emriniz altındaki tüm bölümlerin kapasitesinin yetersiz oluşu üçüncüsü ise nüfusunuzdaki farklı oluşumların durumu zorlaştırmasıdır. | Open Subtitles | سيدي الرئيس, التهديد ينطوي على 3 عوامل أولاً: حرب العصابات ذاتها |
Sayın Başkan, tehdidin üç faktörü var birincisi gerillaların hareketleri ikincisi yüksek emriniz altındaki tüm bölümlerin kapasitesinin yetersiz oluşu üçüncüsü ise nüfusunuzdaki farklı oluşumların durumu zorlaştırmasıdır. | Open Subtitles | سيدي الرئيس, التهديد ينطوي على 3 عوامل أولاً: حرب العصابات ذاتها |
Bu tehdidin arkasındaki kişilerden biri sizin tanıdığınız biri. | Open Subtitles | واحداً من الرجال الذين وراء هذا التهديد هو شخصاً تعرفه |
Eğer dediğini yapmazsan, Kaos, tehdidin ne anlamı olur ki? | Open Subtitles | 'إذا لم تجعل تهديدك حقيقيا وجيدا، أيها 'الفوضوي، إذن مالجدوى من التهديد ؟ |
Sana karşı kullanılan tehdidin ne kadar büyük ve tehlikeli olduğunu bilmiyoruz, ama herşeye hazır olmalıyız. | Open Subtitles | وليس من المرجح لنا أن نعرف حجم ومدى التهديد الذى أنت بصدده ولكن يجب أن نكون مستعدين لأى شىء |
Dünya barışını engelleyen en büyük tehdidin bu ülkeden kaynaklandığı gerçeğine. | Open Subtitles | مؤمنون بماذا؟ أن أعظم تهديد لسلام العالم يأتى من هذه الدولة |
Bu tarz kaçakçılıklar, uyuşturucu, insan, silah, Tanrı korusun, kitle imha silahları, küresel değerlere karşı tehdidin bir parçası. | TED | هذا النوع من تهريب، المخدرات، والبشر، والأسلحة و أسلحة الدمار الشامل لا قدر الله. هو تهديد لمشتركاتنا الدولية. |
İşte bu durum, 21. yüzyılda insan haklarına yönelik en büyük tehdidin | TED | وهذا جعلني أدرك أن تغير المناخ هو أكبر تهديد لحقوق الإنسان في القرن ال21. |
Şimdi tehdidin farkında olduğumuza göre, ...beni güvende tutma kabiliyetlerine güvenim tam. | Open Subtitles | والآن بما أننا على دراية بالتهديد فأنا واثق في قُدرتهم على الحفاظ على حياتي |
Beşinci Kol'a sızdın. Bu gece bize karşı bir tehdidin olup olmadığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اخترقتَ صفوف الرتل الخامس، أريدُ معرفةَ إن كان هناك تهديدٌ ضدّنا الليلة. |