"tehdit ettiğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • يهدد
        
    • هددت
        
    • هدد
        
    • هدّد
        
    • قام بتهديد
        
    • تهددين
        
    • يهددك
        
    • يهددها
        
    • يهدّد
        
    • هددتني
        
    • هددته
        
    • قام بالتهديد
        
    • أنه هدّدك
        
    • أنك تهدد
        
    • بتهديده
        
    ve Ebolanın bizi insan yapan her şeyi nasıl tehdit ettiğini anlattı. TED و أوضح لهم أن الإيبولا يهدد الإنسانية بأجمعها.
    Onlara, seni tanıyan bir kadını beni öldürmekle tehdit ettiğini söyledin mi? Open Subtitles هل اخبرتهم ان المرأة التي هددت بقتلي كانت تعرف من انت ؟
    Eğer eski bir komünistin manyak bir oğlunun bütün herkesi rehin alıp, öldürmekle tehdit ettiğini söylersen herkesi kurtarabiliriz. Open Subtitles لو قلت: إبن المجنون الشيوعي هدد بنسف الجميع بقنبلة يدوية
    Seni beş numaralı kurban yapmak için tehdit ettiğini fark ettin, değil mi? Open Subtitles تدرك أنّه هدّد بأن يجعلك الضحيّة الخامسة توًّا، صحيح؟
    Savcılık, bir çetenin elebaşı olarak bir otel sahibini kaçırıp tehdit ettiğini.. Open Subtitles وبناءا على الدعوى المقدمة ... قام بتهديد رئيس
    Yeterince duydum, oğlumu nasıl mıncıkladığını ve tehdit ettiğini. Open Subtitles لقد سكت عن الامر بما فيه الكفاية لقد كنت تزعجين و تهددين ولدى لقد انتهى الامر الان
    Sonny'e, Billy'nin beni tehdit ettiğini duyduğunu söylemişsin. Open Subtitles انت اخبرت سوني اني سمعت بيلي يهددك في الليلة التي اطلقت علية النار نعم
    Anneni tehdit ettiğini kanıtlanırsa kasıtlı adam öldürme suçuna girer. Open Subtitles إذا أثبتـنا بأنه كان يهددها يمكنها أن تحاكم بجريمة القتل المتعمد
    Krycek'in sizi tehdit ettiğini, şantaj yaptığını biliyorum. Open Subtitles أعرف كريسيك يهدّد حياتك، إبتزازك.
    Babanın, Lord Rosebery'i vurmakla tehdit ettiğini duydum. Open Subtitles سمعت والدك يهدد باطلاق النار على اللورد روزبيري حقا ؟
    Onbaşı, askerde geçirdiğiniz tüm bu zaman içerisinde... bir askerin arkadaşını tehdit ettiğini hiç duydunuz mu? Open Subtitles هل سبق ان سمعت رجلا آخر يهدد رفيقة بالسجن ؟
    Michael, Moss'un seni pelteye çevirmekle tehdit ettiğini duydum. Open Subtitles مايكل ، سمعت موس يهدد بتحويلك إلى بركة من الطين
    Bir uçak dolusu insan hostesi tehdit ettiğini duymuş. Open Subtitles ركّاب الطائرة يجمعون على أنك هددت المضيفة
    Paula ölmeden bir kaç gün önce Brooke'u herkesin önünde tehdit ettiğini söyledi. Open Subtitles تقول بولا إنك هددت علنا بروك قبل أيام قليلة من قتلها.
    Eğer onun cinsel isteklerini yerine getirmezse onu kovmakla tehdit ettiğini iddia ediyor. Open Subtitles تدعي أنه هدد بطردها إن لم تقدم خدمات جنسية
    Karısı onun oturduğu binayı havaya uçurmakla tehdit ettiğini söylemişti. Open Subtitles زوجته قالت بأنه هدد بنسف المبنى الذي كان فيه
    Senin oğlunu tehdit ettiğini düşününce, buna mecbursun. Open Subtitles يجب عليك، بإعتبار إنّه هدّد بقتل إبنك
    Ama yalancı fahişe büyük jüriye Dade İlçesi Savcılık'ının onun hayatını tehdit ettiğini söylüyor. Open Subtitles ولكن عاهرة كاذبة، تخبرُ هيئة المحلفين، بأن المدعي العام الخاص بمحافظتنا، قام بتهديد حياتها...
    Dün gece, adamı öldürmekle tehdit ettiğini duymuş Daphne. Open Subtitles دافني سمعتكِ تهددين بقتله الليلة الماضية
    - Seni tehdit ettiğini düşünmüştü ve şu anki kararı 1912'deki Marconi hisse skandalını senin çıkardığın. Open Subtitles تظن بأنه كان يهددك والآن قررت بأنك كنتي وراء فضيحة أسهم (ماركوني) في 1912
    Kız kardeşin o eve girdiğinden beri yanında sanki birinin daha olduğunu onu seyrettiğini tehdit ettiğini hissediyordu. Open Subtitles منذ أن دخلت شقيقتك ذلك المنزل و هي تشعر بأن هناك أحدا معها شيئا ما يراقبها... يهددها
    Önce Grayson'un ailesini kimin tehdit ettiğini bulmam gerek. Open Subtitles عليّ أولاً معرفة من يهدّد عائلة (غرايسن).
    Ancak beni testislerimi kesmekle tehdit ettiğini hatırlamakta güçlük çekmiyorum. Open Subtitles ومع ذلك، ليس لدي أي مشكلة لتذكيرك بانك فقط هددتني بفصل عضوي الذكري
    Bay Corvis dosyalarında onu tehdit ettiğini yazmış. Open Subtitles السيّد (كورفس) يقول هنا في ملفاته أنّك هددته
    Welch sana tecavüz ettikten sonra aynısını çocuğuna da yapmakla tehdit ettiğini söylemiştin. Open Subtitles لقد قلتِ بأنه بعدما قام (ويلتش) بإغتصابك... قام بالتهديد بأنه سيفعل مع طفلتكِ مثلما فعل معكِ
    Kimse çocuğun şiddet gösterdiğine tanık olmamış ve seni şiddet uygulamakla tehdit ettiğini kanıtlamanın hiçbir yolu yok. Open Subtitles لم يقل أحد أنه شاهده عنيف معه وليس هناك طريقة لإثبات أنه هدّدك بالعنف
    Bir çocuğu tehdit ettiğini duyunca teğmenin ne diyecek merak ediyorum. Open Subtitles أنا لا أعلم كيف تقول هذا عندما تسمع أنك تهدد مراهقة
    Onu tehdit ettiğini söyledi. Emily, şoktasın, akıntıya kapılmayalım. Open Subtitles لقد قال انها قامت بتهديده ـ انت تعانين من صدمة عاطفبية هذه حماقات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more