"tehlikeye atıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أخاطر
        
    • للخطر
        
    • سأضعكِ في الخطر
        
    Üç kuruş için hayatımı tehlikeye atıyorum, adamım. 250 lira buna değmez. Open Subtitles أنا أخاطر بحياتي مقابل أجر ضئيل، يارجل هذه ال 250 لن تصلح.
    Hayır, değil. Ama burada olmak için her şeyi tehlikeye atıyorum. Open Subtitles كلا، ليست كذلك ولكني أخاطر بكل شيء لأكون هنا
    Sizi kurtarmak için kendimi tehlikeye atıyorum. Open Subtitles أتيت إلى هنا أخاطر بنفسي لأنقذكما أنتما الأثنان
    Bu kötü ve yanlış bir şey, bir dostluğu ve bir iş ilişkisini tehlikeye atıyorum. Open Subtitles اعلم انه سيء وشنيع وخطأ.. وانني اعرض صدافة للخطر.. وصداقة عمل..
    Evet, tabii ne demezsin, takımı tehlikeye atıyorum çünkü herkesten daha iyi bildiğimi sanıyordum. Open Subtitles حسنًا، لقد عرضت الفريق للخطر بسبب أنني اعتقد أنني أعرف أفضل من الآخرين
    Tetsu, hayatımı tehlikeye atıyorum. Open Subtitles أنا أخاطر بحياتي هنا، مازلت لا تصدقني؟
    Buraya gelerek bir yarığı tehlikeye atıyorum. Open Subtitles أنا أخاطر بالكثير بمجيئي هنا فقط
    Balık tutmak için hayatımı tehlikeye atıyorum. Open Subtitles أخاطر بحياتي من أجل صيد الاسماك
    Sen burada düğmelere basarken ben orada hayatımı tehlikeye atıyorum. Open Subtitles بينما أكون أنا بالخارج أخاطر بحياتي
    Burada olmakla hayatımı tehlikeye atıyorum, Bay Myers. Open Subtitles أنا أخاطر حياتي هنا، السيد مايرز.
    Sizin güvenliğiniz için kendimi tehlikeye atıyorum. Open Subtitles أخاطر بحياتي من أجلك
    Sizin güvenliğiniz için kendimi tehlikeye atıyorum. Open Subtitles أخاطر بحياتي من أجلك
    "Sookie, sana bunu söylemek için her şeyi tehlikeye atıyorum çünkü benim için çok önemlisin. Open Subtitles "سوكي)، إنّي أخاطر) بكل شيء بإطلاعك بهذا، "لأنك تعنين لي الكثير، تشعرينني بانسانيتي تقريباً"
    Hayatımı tehlikeye atıyorum burada. Open Subtitles أنا أخاطر بحياتي هنا
    Ne zaman aramızdaki casusları arasam hayatımı tehlikeye atıyorum. Open Subtitles انا اعرض حياتي للخطر في كل مرة ابحث فيها عن الجواسيس بيننا
    Sizler için gecenin canavarlarını yok etmek adına ruhumu tehlikeye atıyorum. Open Subtitles لقد عرضت روحي للخطر لأدمر وحوش الليل من أجلكم.
    Ben insanları kurtarmak için kendimi tehlikeye atıyorum. Open Subtitles أنا أعرض حياتي للخطر للمحافظة على الآخرين.
    Ne kadar yakınlaşırsak onu o kadar tehlikeye atıyorum. Open Subtitles أعني , كلما اقتربنا من بعضنا أعرضها للخطر أكثر بوجودها معي
    İşimi bırakıyorum, onun yüzünden mesleğimi tehlikeye atıyorum, o da beni bir iki dakika daha beklemiyor. Open Subtitles لقد تخليت عن وظيفتى, وعرّضت مستقبلى للخطر من اجلها وهى لاتتحمّل ان تنتظرنى لعدة دقائق .
    Senin için kendi canımı tehlikeye atıyorum, sen ne yapıyorsun? Open Subtitles كنت هناك أعرّض حياتي للخطر من أجلك
    Sana bunu söyleyerek seni tehlikeye atıyorum ama belki sorun olmaz, çünkü ben ölmüş olacağım ve seni rahat bırakırlar. Open Subtitles أنّي سأضعكِ في الخطر بقول هذا، لكن ربما أنه لا يهم الآن لأنّي سوف أموت، وسيتركونكِ وشأنكِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more