Bir çanta için bu kadar kişinin hayatını tehlikeye attınız. | Open Subtitles | عرّضتَ للخطر حياةَ العديد من الناسِ من اجل حقيبة صَغيرة. |
Bir çanta için bu kadar kişinin hayatını tehlikeye attınız. | Open Subtitles | عرّضتَ للخطر حياةَ العديد من الناسِ من اجل حقيبة صَغيرة. |
İkiniz kendinizi iyi göstermek için çaresiz bir kadının hayatını tehlikeye attınız. | Open Subtitles | كلاكما عرض حياة هذه الفتاة للخطر. لكي تظهران لأنفسكما بالقيام بعملٍ جيد، |
Benim için hayatlarınızı tehlikeye attınız. Hepinize minnetarım. | Open Subtitles | خاطرتم بحيواتكم لتنقذوني، وإني ممتنّة عظيم الامتنان. |
Şu konuda bir anlaşalım. Yani siz müvekkilimi herhangi birinin onu federallerle anlaşma yaparken görebileceği bu binadan içeri sokarak onun hayatını tehlikeye attınız. | Open Subtitles | دعني أفهم الوضع، تخاطرون بحياة موكلي بوجوده في هذا المبنى |
Birliğin sistemine girdiniz, protokole uymadınız ve hayatlarınızı tehlikeye attınız! | Open Subtitles | , أنتم أخترقتوا أنظمة الأتحاد عصيتم النظام وعرضتم حياتكم للخطر |
Daha da kötüsü, karım ve kızımın hayatını tehlikeye attınız. | Open Subtitles | و أسوأ من هذا عرضتم حياة زوجتي و إبنتي للخطر |
Buraya kadar gelip hayatlarınızı bu saçmalığı konuşmak için mi tehlikeye attınız? | Open Subtitles | وأنت تقطع كل هذه المسافة وتعرض حياتكما للخطر لتتحدث عن ذاك الحثالة |
Kule 49 bütün operasyonu tehlikeye attınız. | Open Subtitles | أيها البرج 49, لقد عرضت المهمة كلها للخطر |
Gereksiz yere gemiyi ve tayfasını tehlikeye attınız. | Open Subtitles | عرّضت هذه الغواصة و طاقمها للخطر بلا ضرورة |
Sen ve senin türün, ekinleri harap ettiniz, halkımı tehlikeye attınız ve sen, bütün krallığımı yok etmeyi tasarlıyorsun. | Open Subtitles | ، أنتِ ونوعيتك تدمرون المحاصيل ، عرضتي حياة شعبى للخطر وتنوين تدمير مملكتي |
Kule 49, bütün operasyonu tehlikeye attınız. | Open Subtitles | أيُّها البرج 49، لقد عرضت المُهمّة برمّتها للخطر |
Sadece sekiz masum insanın hayatını tehlikeye attınız. | Open Subtitles | لقد عرضت حياة ثمانية مدنيين أبرياء للخطر |
Sadece sekiz masum insanın hayatını tehlikeye attınız. | Open Subtitles | لقد عرضت حياة ثمانية مدنيين أبرياء للخطر |
Peki neden beni kurtarmak için hayatınızı tehlikeye attınız? | Open Subtitles | ولكن لماذا عرَّضت حياتك للخطر لإنقاذى ؟ |
Adalet Birliği sistemine girdiniz, kesin emirlere karşı çıktınız. ve hayatlarınızı tehlikeye attınız. | Open Subtitles | قمتم باختراق أنظمة "فرقة العدالة"، عصيان الأوامر وتعريض الحياة للخطر. |
Oraya giderek her şeyi tehlikeye attınız. | Open Subtitles | ذهابك إلى هناك يعرّض كلّ ذلك للخطر |
Bizi kurtarmak için hayatlarınızı tehlikeye attınız. | Open Subtitles | خاطرتم بحياتكم لتأتوا و تنقذونا |
Ve Sandstorm'u durdurmak ve onları adalete teslim etmek için ihtiyaç duyduğumuz cevapları almak için hayatlarınızı tehlikeye attınız ve çok fedakarlıklar yaptınız. | Open Subtitles | وقد خاطرتم بحياتكم وضحيتم بالكثير (للحصول على الإجابات التي احتجنا إليها لإيقاف مُنظمة (عاصفة التُراب وتسليمهم لقبضة العدالة |
Elçilerin olduğu gibi kendi hayatlarınızı da tehlikeye attınız. | Open Subtitles | أنتم تخاطرون بحياتكم, مثل حياة الرسل. |