Baştakilerle görüşmek Tek çare olabilir. | Open Subtitles | مقابلة المسؤول عن القضية.. ربّما يكون السبيل الوحيد. |
Bunun için kusura bakma Maria ama Tek çare bu. | Open Subtitles | عذرا عن هذا، ماريا، ولكن هذا هو السبيل الوحيد. |
Ayrılmanızın Tek çare olduğunu kabul ettik. | Open Subtitles | كان مفهوما أن فسخ الزواج هو السبيل الوحيد... |
Tek çare dağdan bir an önce inmektir. | Open Subtitles | العلاج الوحيد لذلك هو النزول من الجبل بسرعة. |
Gerçek acı verici olduğunda, sıklıkla da öyledir Tek çare yalan söylemektir. | Open Subtitles | عندما تكون الحقيقة مؤلمة يا بنيّ و غالبًا ما تكون كذلك الكذب هو العلاج الوحيد |
Duruma, mantıklı bütün açılardan baktım ama... maalesef Tek çare burayı satman. | Open Subtitles | إسمعي, لقد نظرت لهذا الأمر من كل الزوايا الممكنة وللأسف, فإن الحل الوحيد المتبقي هو البيع |
Tek çare, ondan kurtulmaktı. | Open Subtitles | الحل الوحيد هو أن نتخلص منه |
Ayrılmanızın Tek çare olduğunu kabul ettik. | Open Subtitles | كان من المعلوم أن الفسخ هو السبيل الوحيد... |
Tek çare bu. | Open Subtitles | انه السبيل الوحيد |
Tek çare bu. | Open Subtitles | إنه السبيل الوحيد. |
- Tek çare bu. | Open Subtitles | - هذا هو السبيل الوحيد. |
- Mike, Tek çare bu. | Open Subtitles | -مايك)، إنه السبيل الوحيد) |
Kurt ısırığına Tek çare Klaus'un kanıdır. | Open Subtitles | الدم كلاوس "هو العلاج الوحيد لعضة الذئب. |
Yalnızlığa Tek çare kektir. | Open Subtitles | العلاج الوحيد للوحدة هي كعكة. |
Tek çare ise herkesi öldürmek. | Open Subtitles | العلاج الوحيد هو قتلهم جميعاً |
Tek çare, ondan kurtulmaktı. | Open Subtitles | الحل الوحيد هو أن نتخلص منه |
Her zaman bir çözüm vardır. Tek çare dua etmek, çocuğum. | Open Subtitles | الحل الوحيد هو ان نصلي, |
- Salınacak mı? ! - Haklı, Tek çare bu olabilir. | Open Subtitles | إنه محق، هذا هو الحل الوحيد. |