"tek birşey" - Translation from Turkish to Arabic

    • شيء واحد
        
    • شيء وحيد
        
    • شىء واحد فقط
        
    İkimiz beraber yaşlandık ve tüm bu zaman boyunca senden tek birşey istedim. Open Subtitles لقد كبرنا في العمر سويا وفي كلّ هذا الوقت لم اطلب منك إلا شيء واحد
    Babe, benim için birşey yapmalısın, tek birşey. Open Subtitles فاتنة، يمكنك القيام فلدي شيء واحد بالنسبة لي، شيء واحد فقط.
    Bu seninkinin aklında tek birşey var. Open Subtitles أما صاحبكِ هذا لا يشغل باله سوى شيء واحد
    Dünya üzerinde çekindiğim tek birşey vardır. Open Subtitles هناك شيء واحد فقط في العالمِ يُمْكِنُ أَنْ يُخيفَني
    Gerçekten kontrol edebileceğimiz tek birşey var. Open Subtitles هناك شيء وحيد فقط نستطيع حقا السيطرة علية
    Parfümün yapamayacağı tek birşey vardı! Open Subtitles كان هناك شىء واحد فقط العطر لا يَستطيعُ أَنْ يحققه
    Bana yardım etmekten bahsettiğini biliyorum... ama öğrendiğim tek birşey varsa, o da herhangi birine güvenemezsin. Open Subtitles أعرف ما قلتِه لي بشأن أنكِ تريدين مساعدتي لكن لو أن هناك شيء واحد تعلمته في حياتي فهو أنك لا يمكنك أن تثق بأي شخص
    Mikrofona doğru ilerlerken, tek birşey düşünebiliyordum ölü kadın yürüyor. Open Subtitles كما جعلت ل طريقي إلى الميكروفون، ل يمكن أن يفكر سوى شيء واحد: القتلى امرأة المشي.
    Pekala,sanırım geriye yapacak tek birşey kalıyor. Open Subtitles حسناً ، أظن أن هناك شيء واحد متبقي لفعله
    Aşağıda olduğum süre boyunca tek birşey düşünüyordum. Nedir? Open Subtitles أنا أفكر فقط في شيء واحد طوال الوقت كنت هناك.
    Korkma, çocuğum, onu durdurabilecek tek birşey var. Open Subtitles لا تخافي يا صغيرتي يوجد شيء واحد يمكن أن يوقفها
    Kitty, haklısın, sana hiçbirşey için söz veremem, tek birşey hariç... Open Subtitles أنتِ محقة، لا يمكنني الوعد بأي شيء ما عدا شيء واحد...
    Bense hayatımda tek birşey yapmış değilim. Open Subtitles بينما، أنا لم أقم بعمل شيء واحد جيد في حياتي. هيا، هذا ليس صحيحا.
    Orada her mahkumun üzerinde hemfikir olduğu tek birşey var... ve çocuk istismarı yapanlardan ne kadar çok nefret ettikleri. Open Subtitles هناك شيء واحد فقط يوافق كل سجين عليه هو كم أنهم يكرهون المعتدين على الأطفال
    O halde bana birşeyin sözünü ver, sadece tek birşey: Open Subtitles اذاً عدني بشيء . .. فقط شيء واحد
    - Sanırım ormandan. - Aklımda tek birşey var. Open Subtitles أعتقد بأنها الغابة لدي شيء واحد في عقلي
    Bubba'ya göre yapmamız gereken tek birşey kalmıştı. Open Subtitles شَعرَ بوبي ذلك هناك فقط شيء واحد تَوجّهَ به الي لنَعمَله...
    Şey , o tam olarak tek birşey yapmadı. Open Subtitles حسنا، هو لم يفعل شيء واحد بالتحديد
    Size söyleyeceğim tek birşey var çocuklar. Open Subtitles عندي شيء وحيد أقوله لكما.
    Yapılabilecek tek birşey var. Open Subtitles هناك شيء وحيد
    Beni tek birşey durduruyor. Open Subtitles شىء واحد فقط يمنعنى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more