Benimle aynı kaderi paylaşmamak için tek bir şansın olduğunu söylemeye geldim. | Open Subtitles | انا هنا لتحذيرك ولديك فرصة واحدة للهروب من مصيرى |
Beni yetmek için tek bir şansın var | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لتغلبني و هذا سيتطلب تدخلاً إلهياً |
Ama bundan kurtulmak için tek bir şansın var. | Open Subtitles | لكن لديك فرصة واحدة للخروج من هذا المأزق |
Buradan çıkmak için tek bir şansın mevcut o da bizim sana yardımımız sayesinde olur! | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة للخروج من هنا حياً ونحن فرصتك إلى ذلك |
tek bir şansın var. Yapabileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | وانت لديك فرصه واحده هل تعتقد أنك تستطيع فعلها ؟ |
Bâzen böyle tek bir şansın olur. | Open Subtitles | فى بعض الأحيان تكون لديك فرصة واحدة |
- Hayatta kalmak için tek bir şansın var. - İstediğin her şeyi al. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لتعيش خذ كل ماتريدة |
Gerçeği söylemen için tek bir şansın var Tommy. | Open Subtitles | فرصة واحدة لتقول الحقيقة يا تومى. |
Hayatını kurtarmak için tek bir şansın var. | Open Subtitles | إذا كانت لديك فرصة واحدة لتجعلى حياتك شىء ذو قيمة... |
tek bir şansın var salak herif. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة أيها السافل الغبي |
tek bir şansın var ve şimdi. | Open Subtitles | , أمامك فرصة واحدة و بعدها سينتهي أمرك |
Bu iş öyle olmuyor, baba. tek bir şansın vardır. | Open Subtitles | الأمور لاتجري هكذا، ابي لديك فرصة واحدة |
Ben seni tereyağından kıl çeker gibi çıkartmadan önce paşa paşa çıkmak için tek bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة, للخروج مسالماً. قبل أن أبدأ بلعب"سمكة داخل برميل" |
Arkanı dönüp gitmek için tek bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لتستدير وتغادر |
Doğru söylemek için tek bir şansın var Mike. | Open Subtitles | ...مايك ، لديك فرصة واحدة لتقل لى الحقيقة |
Soruma cevap vermen için tek bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة للإجابة على أسئلتي |
Doğruyu söylemek için tek bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لاخبار الحقيقة هنا. |
Ölümcül dozu vermek için, sadece ama sadece tek bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لتقدم جرعة مميتة |
Ölümcül dozu vermek için, sadece ama sadece tek bir şansın var. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة فقط لتفعل ما هو صواب |
Bu olağandışı lağım çukurunda bir numara olmak için tek bir şansın var ahbap. | Open Subtitles | لديك فرصه واحده يا صاح نعم أو لا |