"tek bir kişinin" - Translation from Turkish to Arabic

    • شخص واحد
        
    Güvenlik kamerasındaki görüntülerle de uyuşuyor. Ama tek bir kişinin sözüyle hareket edemeyiz. Open Subtitles الأمر متوافق مع الوقت في الكاميرا ولكن لا يمكننا الإعتماد على شخص واحد
    Bu karar tek bir kişinin sezgilerine dayandığı için. Open Subtitles أن التحقيقات كانت معتمدة بشكل حصري على حدس شخص واحد
    Fark ettik ki, tek bir kişinin tüm ihtiyaçlarını sonsuza dek karşılamasını beklemek gerçek dışı. Open Subtitles أدركنا أنّ انتظار أن يلبي شخص واحد كلّ احتياجاتكَ للأبد أمر غير واقعيّ
    Mağaradaki tüm resimlerle kıyaslayacak olursak, bu paneldeki atların tek bir kişinin elinden çıktığı, it seems certain that the horses of this panel kesin gibi duruyor. Open Subtitles من خلال مقارنة جميع اللوحات في الكهف يبدو من المؤكد أن الخيول في هذه اللوحة تم رسمها بواسطة شخص واحد
    O ifadeyi ömrümde sadece tek bir kişinin gözlerinde gördüm. Open Subtitles أتعرفين لقد رأيت هذا التعبير فى أعين شخص واحد فقط لمرة واحدة فى حياتى
    Koca bir filme yapılan tüm övgüleri tek bir kişinin sahiplenmesi sizce de çok saçma değil mi? Open Subtitles أليست حقيقة أن شخص واحد يتلقىلوحدهتقدير.. فيلم كامل ، هي أغبى شيء سمعتموه؟
    Düzenler değişiyor ve o anlarda tek bir kişinin bile yaptıkları çok büyük farklılık yaratabilir. Open Subtitles الأنماط تتغير , وفي تلك اللحظات أن تصرفات حتى لو شخص واحد يُمكن أن تُحدث فرقاً كبيراً
    Başkası namına tek bir kişinin yapacağı eylem dünyayı değiştirebilir. Open Subtitles فعل شخص واحد نيابة عن شخص اخر بإمكانه أن يغيّر العالم
    tek bir kişinin fark yaratabileceğini bunun herşey demek olduğunu sen, Maya ve Edison'un yaptığı iş sayesinde görüyorlar. Open Subtitles وأن يعرفوا بأن شخص واحد يستطيع أن يحدثُ الفرق وهذا كله بسبب العمل الذي قمت أنت وأديسون ومايا بالقيام به
    Bunu gerçekleştirmek için tek bir kişinin, babamın, bana inanması yeterli oldu. Open Subtitles ولمْ يتطلّب الأمر سوى إيمان شخص واحد بي، وهو والدي، لتحقيقه
    Bu tek bir kişinin fikri değil. Open Subtitles لذا هو ليس رأي شخص واحد فقط ربما
    tek bir kişinin rüyalarımızla aramıza girmesine izin mi vereceksin? Open Subtitles سوف تجعلين شخص واحد يتحكم باحلامنا؟
    tek bir kişinin altından kalkabileceği bir iş değil. Open Subtitles هذه الوظيفة أكبر من أن يتحملها شخص واحد
    Görünüşe göre bu dava ile ilgili tek bir kişinin Open Subtitles اتضح أنه هناك شخص واحد في هذه القضية
    - Ya da tek bir kişinin. Open Subtitles أو إحتياجات شخص واحد
    Bu sadece tek bir kişinin suçu. Open Subtitles هذا كله خطأ شخص واحد واحد فقط
    Caroline, Stefan ve ben sadece tek bir kişinin benim destansı başarısızlığımı yazmasına karar verdik. Open Subtitles {\pos(190,230)}كارولين و(ستيفان) وأنا قررنا "{\pos(190,230)}أن يكتب شخص واحد عن فشلنا الذريع بالتناوب"
    tek bir kişinin bile bandı yok mu? Open Subtitles ليس شخص واحد لديه الشريط؟
    ACN tek bir kişinin etrafında dönen bir kanal. Open Subtitles قناة أُسست حول شخص واحد ACN
    Biz şu ana kadar Colifax Binası'nda çalışan ve kendilerine yardım eden tek bir kişinin olduğunu biliyoruz. Open Subtitles إننا نعلم بالفعل أنّ لديهم شخص واحد يعمل في داخل مبنى (كولفاكس)... (ميراندا)، لكن ماذا لو كان لديهم اثنين؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more