"tek kişi sen değilsin" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنت لست الوحيد الذي
        
    • لستِ الوحيدة التي
        
    • أنت لست الشخص الوحيد الذي
        
    • أنّك لست الوحيد الذي
        
    • لست وحدك من
        
    • لم تكن الوحيد من
        
    • لستي الوحيدة التي
        
    • لستَ الوحيد الذي يستطيع
        
    • لست الوحيد الذى
        
    • لست الوحيدة التي
        
    • أنتِ لستِ الوحيدة
        
    • أنك لست الوحيد
        
    • لستى الوحيدة
        
    • لست الشخص الوحيد في
        
    • لست الوحيده
        
    Son görevde tutuklandım sense ortadan kayboldun. Bek, o gün bir şey kaybeden tek kişi sen değilsin. Open Subtitles آخر مرة كنت في الحريق وأنت أتختفيت إسمع ، أنت لست الوحيد الذي فقد شيئاً ذاك اليوم
    Bugün işe farklı bir kılıkta gelen tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي جاء مرتدياً زياً غريباً اليوم
    Birinin hayatlarına girip düzenini mahvettiği tek kişi sen değilsin. Open Subtitles لستِ الوحيدة التي قابلت شخصاً قلب حياتها رأساً على عقب
    Gitmek isteyen tek kişi sen değilsin, dostum. Open Subtitles أنت لست الشخص الوحيد الذي يرغب في المغادرة ياصديقي
    - Şöyle diyelim yakınını kaybetmiş tek kişi sen değilsin. Open Subtitles دعنا نقول أنّك لست الوحيد الذي فقد، شخصاً عزيز عليه
    Seni uyarıyorum intikam alma yeteneği olan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أنا أحذرك , لست وحدك من يمتلك القدرة على الإنتقام .
    Biliyorsun ki moleküler olarak büyüyen biyo-zırha sahip tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أتعرف , أنت لست الوحيد الذي يملك جسداً به جزيئات قادرة على التضخم
    Sarhoş olabilecek tek kişi sen değilsin bunu biliyorsun değil mi? Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي بأستطاعته أن يثمل,هل تعرف؟
    Etkilemek istediğim tek kişi sen değilsin. Genç adam buna olan ilgisinden bahsetmişti. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي كنت أحوال إدهاشة هناك شاب مولع بمعدات إستكشافه.
    Dünyayı kurtarabilecek tek kişi sen değilsin, Tom. Open Subtitles أنت لست الوحيد الذي يمكنه إنقاذ العالم، توم
    Buna kanan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أعني، لستِ الوحيدة التي صدّقت الأمر، حسناً؟
    Dünyada sevdiği biri bulunan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles فأنتِ لستِ الوحيدة التي لديها من تحب على الأرض
    Ailesinden bir şeyler gizleyen tek kişi sen değilsin. Open Subtitles لستِ الوحيدة التي لديها أموراً تريد أن تخفيها عن والديها
    - Söz verdiğim tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أنت لست الشخص الوحيد الذي أعطيته وعدا ماذا ؟
    - Tehlike içinde olan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles مهلا، أنت لست الشخص الوحيد الذي قد يواجه الخطر
    Galiba partnerinin ihanet ettiği tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أعتقد أنّك لست الوحيد الذي خانه شريكك القديم.
    Bir "bipleyen bop sinyali "ni takip edebilen tek kişi sen değilsin. Open Subtitles لست وحدك من يستطيع أن يتتبع الإشارات
    Dışarıda ekibi olan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles لم تكن الوحيد من لديه فريق بالخارج
    Merak etme, hayatına yön vermeye çalışan, tek kişi sen değilsin. Open Subtitles لا تقلقي لستي الوحيدة التي تريد ان تعرف ماذا تصنع بحياتها
    Böyle sürpriz, garip ziyaretleri, yapabilen tek kişi sen değilsin. Open Subtitles .. لستَ الوحيد الذي يستطيع التخطيط لزيارة مُفاجئة غريبة
    Evet. Küçük ayrıntılarla ilgilenen tek kişi sen değilsin, Poirot. Open Subtitles نعم, انك لست الوحيد الذى تعرف التفاصيل يا بوارو
    Gücü olan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أنتِ لست الوحيدة التي لديها القوة ربما يمكنك طلب الطاقة من ساحرة عليا
    Odadaki tek kişi sen değilsin. Bencil olmayalım. Open Subtitles أنتِ لستِ الوحيدة في الغرفة لا تكوني أنانية
    Galiba kurşun geçirmez tek kişi sen değilsin. Open Subtitles أعتقد أنك لست الوحيد هذا الرصاص.
    Evet yardım ediyorum ama Ister'den bana ulaşan tek kişi sen değilsin. Open Subtitles نعم .. لكن .. لستى الوحيدة من إيستر التى قصدتنى للمساعدة
    Banyoyu kullanacak tek kişi sen değilsin. Open Subtitles لست الشخص الوحيد في العالم الذي عليه أن يدخل الحمّام
    Bunun yanında April Teyzenin bu hafta üzdüğü tek kişi sen değilsin. Open Subtitles بجانب ان أنتي لست الوحيده التي آذتها الخاله " ابريل" هذا الاسبوع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more