"tek seçeneğim" - Translation from Turkish to Arabic

• خياري الوحيد
• الخيار الوحيد
• خيار واحد فقط

Ya tek seçeneğim işe yaramazsa ne yapacağım?
وما عساي أفعل إن كان خياري الوحيد لن ينفع؟

Bu yüzden tek seçeneğim partiye gitmeyip yarın bir hikaye uydurmaktı.
خياري الوحيد هو عدم الذهاب واختلاق عذر غداً

Anlaşılan ısı bakışım yok. Sanırım yardım etmek tek seçeneğim.
يبدو أنني لا أملك حرارة النظر، لذا أظن بأن المساعدة هي خياري الوحيد.

tek seçeneğim bana dediklerini yapmak.
الخيار الوحيد امامى هو أن افعل ما أمرنى بة

Evli ve bebek yapmaya çalışmakla meşgul olduğundan tek seçeneğim vardı.
وبما أنه منشغل بزواجه ويحاول أن ينجب طفلاً فقد كان أمامي خيار واحد فقط أجب أيها "الدب البنّي"

O zaman sanırım tek seçeneğim bir süre için Amerika vatandaşlığımdan vazgeçmek.
حسناً إذن، أعتقد أن خياري الوحيد هو أن أتخلَّى عن جنسيتي الأمريكية لفترة

Şu anda tek seçeneğim seni benzetmek ya da polisleri çağırmak.
لقد وضعتني في موقف حيث خياري الوحيد أن ابرحك ضرباً أو أن اتصل بالشرطة

Ne kadar özür dilesem az. Ancak tek seçeneğim bu.
حقاً لا يسعني الاعتذار كفاية، أنتِ حقاً خياري الوحيد

Ama evsiz insanlar beni korkutuyor ve bebeklere de alerjim var. Bu yüzden bu, benim tek seçeneğim.
يخيفني المشردون وأنا مستهدفة من الصبيان لذلك هذا هو خياري الوحيد

Arkadaşıma avukat lazım ve tek seçeneğim sensin.
،إن صديقي بحاجة لمحامي في الوقت الحالي أنت خياري الوحيد

tek seçeneğim buydu
لقد كان خياري الوحيد كان خيارك ؟

Kalbinin derinliklerinde bunun tek seçeneğim olduğunu biliyorsun.
وتعرف في أعماق قلبك، أنّه كان خياري الوحيد...

Üzgünüm ki o kadınlar benim tek seçeneğim.
للأسف, هؤلاء الفتيات هن خياري الوحيد

Fakat tek seçeneğim bırakmak olabilir.
ولكن خياري الوحيد قد يكون الاستقالة.

tek seçeneğim oymuş gibi gelmişti galiba.
.بدا لي بأنه خياري الوحيد أعتقد

tek seçeneğim bu olsaydı, evet.
إذا كان هذا هو خياري الوحيد , نعم

Bugünkü tek seçeneğim hava saldırısı.
خياري الوحيد اليوم هو الضربات الجوية

tek seçeneğim bana dediklerini yapmak.
الخيار الوحيد امامى هو ان افعل ما امرنى به

Doktor bana ameliyatın tek seçeneğim olmadığını söyldi.
وقال الطبيب هناك أن الجراحة ليست الخيار الوحيد

O zaman vaktinizi boşa harcıyorum, çünkü benim tek seçeneğim bu.
حَسناً لقد أهدرتُ وقتَكَ لأنه الخيار الوحيد الذي سَأَعتبرُه.

'Hayatım mahvoldu. Bir tek seçeneğim vardı. '
الحياة خرّبت كان عندي خيار واحد فقط