Ah evet, Jennifer ile aramızdaki bu şey geçici değil, çünkü dün gece ona evlenme teklifi ettim. | Open Subtitles | .... نعم ، حسنـا هذا الشيء مع جينيفر ليس مؤقت لأن ليلة أمس تقدمت إليهــــا |
Tüm yanlış sebeplerle ona evlenme teklifi ettim. | Open Subtitles | ألومها لا لا, خاطئة لأسباب لها تقدمت |
Evlenme teklifi ettim, hayır dedin ve haklıydın da. | Open Subtitles | مم أنا تقدمت لخطبتك وانتي قلتي لا |
Bu yüzden Lydia'ya evlenme teklifi ettim. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أنني تقدمت لليديا |
Bunun seni kurtaracağını düşündüğüm için evlenme teklifi ettim. | Open Subtitles | تقدمت لخطبتكِ لأني ظننت هذا سينقذكِ |
Evlenme teklifi ettim çünkü onu seviyorum. | Open Subtitles | أنا تقدمت لها لإنني أحبـهــا |
Anne'e ecstasy etkisindeyken evlenme teklifi ettim. Pekâlâ. | Open Subtitles | تقدمت لخطبة (آن) بينما كنت في شعور بالنشوة |
Aslında Ali'ye evlenme teklifi ettim, o da kabul etti. | Open Subtitles | في الحقيقة انا تقدمت لـ الي" وهي وافقت" |
- Sana evlilik teklifi ettim. | Open Subtitles | لقد تقدمت إليكِ, أليس كذلك؟ |
bu yüzden evlenme teklifi ettim. | Open Subtitles | لذا تقدمت لها |