| Birlikte çalıştığımız bağış teklifine bakın. - Organ satışlarından bahsediyor. | Open Subtitles | ألقيا نظرة على إقتراح المنحة الذي عملنا عليه معاً، إنّه يذكر بيع الأعضاء. |
| ...özenle hazırladığı evlilik teklifine dahil olan üç kişiyi dava ediyor. | Open Subtitles | - نعم , سيدي. دعوى قضائية ضد الثلاث الأطراف المعنية . في كتابه بدقة يعتزم إقتراح الزواج . |
| - Amir Boden'ın teklifine bakma şansın oldu mu? | Open Subtitles | هل واتتك الفرصة لإلقاء نظرة على إقتراح الرئيس (بودون)؟ |
| Satın alma teklifine bakma şansınız oldu mu diye merak ettim. | Open Subtitles | آتسآئل لحد آلان إذا سنحت لك الفرصه للإطلاع على عرض الشراء |
| Bir ev teklifine cevap vermek ne kadar uzun sürebilir ki? | Open Subtitles | كم يستغرق من الوقت للرد على عرض شراء منزل؟ |
| teklifine minnettarım ama bence sırf kız arkadaşın olduğum için teklif ediyorsun. | Open Subtitles | أقدر حقًا عرضك, ولكني أظن أنك تقدمه لإني صديقتك. |
| Bununla Andy'ye Haley'nin ona âşık olduğunu ve evlilik teklifine engel olmak için sahile koştuğunu söylemek arasında dağlar kadar fark var. | Open Subtitles | هذا بعدي كل البعد عن اخبار اندي ان هايلي واقعه في حبه وذهبت الى الشاطئ لتوقف تقدمه لحبيبته |
| Brandi, anlaşma teklifine ne dersin? | Open Subtitles | براندي ، ماذا ستقول على عرض التسوية؟ |
| Cuma günü, annem babamla Pollsmoor Hapishanesi'nde görüştü ve Başkan Botha'nın şartlı tahliye teklifine cevabını sundu. | Open Subtitles | يوم الجمعة, أمي رأت والدي في سجن "بولسمور" ولقد حصلت على جوابه للرئيس على عرض "بوتا" من الإفراج المشروط |
| teklifine 'Evet' diyor işte. | Open Subtitles | لقد وافقت على عرض زواجك , ايها الغبى |
| Belli ki Andy, Haley'nin evlenme teklifine engel olmak istediğini öğrendikten sonra tıka basa yemeye başlamış. | Open Subtitles | من الواضخ ، اندي كان يأكل كثيرا حينما علم ان هايلي، كانت على وشك ايقاف تقدمه |
| Andy'ye, yapacağı evlilik teklifine engel olmaya çalıştığımı mı söylediniz? | Open Subtitles | اخبرت اندي ، بإنني حاولت ايقاف تقدمه |
| Genç adam, teklifine minnettarız, | Open Subtitles | -أيها الشاب أنا ممتنة لما تقدمه |