| Ve sağlam bir tekme. İyice anlaşıldı mı, Bay Kennedy? | Open Subtitles | ثم سأركلك ركلة مؤلمة، أهذا مفهوم يا سيد كينيدي ؟ |
| Hey, sana bir tekme atarsam Badman'dan ölü adama dönüşürsün. | Open Subtitles | ركلة واحدة من الرجل السئ و سوف تصبح رجل ميت |
| Birisine tekme atın, bir ay tatlı yemeyin. | TED | ركل شخص ما، الحرمان من الحلويات لمدة شهر. |
| O son tekme yıllarca konuşulacak. | Open Subtitles | سيتحدث الناس لسنوات عن تلك الركلة الأخيرة، أهنئك |
| Bana bak, Devi, bu senin için yeni bir tekme olabilir, ama benim için değil. | Open Subtitles | اسمع يا ديفي ، قد تكون هذه إثارة لك ، وليست لي |
| Buradaki bazı insanlar için bu çok fazla gelebilir, çoktan tekme yemiş çocuklara yine vuruyorsunuz. | TED | بعض الناس هنا سيشعرون أنك تراكم الأمور، أنت تركل أطفال قطعت أوصالهم بالفعل. |
| Sadece tekme at. tekme at, şimdi ayak değiştir, diğer bacağa geç. tekme at, ayak değiştir diğer bacağa geç. | TED | لا تهتم اين. ركلة, استبدال, تغيير ساق. ركلة، استبدال، غير الساق. |
| Sen genelde kıçlarına bir tekme atıp gidersin. | Open Subtitles | دائماً ترحل وتهرب ولا تترك سوى ركلة في الوجه |
| - Popolarına iyi tekme yediler. - Denerlerse, yine yerler. | Open Subtitles | أخذوا ركلة جيدة فى الخلف و إذا حاولوا مرة أخرى سيأخذون ركلة أخرى |
| Orduda, koşar adım, kıçına bir tekme. | Open Subtitles | ولكن في الجيش تكون مكافأتك عبارة عن ركلة في المؤخرة |
| Bazen sıkı bir tekme... iç organlarınızı delik deşik eden bir kurşunun... dayanılmaz acısından sizi koruyacak tek şey olabilir. | Open Subtitles | ركلة جيدة قَدْ تَكُون كُلّ التي نحتاجه بينك وبين الألم المبرح عيار 357 ماجنوم كان سيقطع أعضائكَ الحيوية |
| Bununla çok küçük bir kayaya tekme atarak çok büyük bir tepeden düşürmeyi başardım ki bu, kendimi tam ortasında yuvarlanırken bulduğum bir çığa dönüştü. | TED | وبفعل هذا، تمكنت من ركل صخرة صغيرة من تل كبير جداً الذي تحول إلى انهيار جليدي وأنا بمنتصفه. |
| Hatta bazen tekme atmak istediklerim bile olmuyor değil. | Open Subtitles | وربما هناك اوقاتا اشعر بالرغبة فى ركل شخص ما |
| Hey, yumruk yumruktur. tekme ise tekme. Dövüşmeye geldik. | Open Subtitles | اللكمة هي اللكمة, و الركلة هي الركلة و سوف أقاتل |
| Acayip acayip deneylerden sonra delirip tekme'yi salladığı yerde. | Open Subtitles | مكان للتجارب الغريبة والمجنونة والتي تعطيه إثارة |
| Altındaki tabureye atılan tekme. | Open Subtitles | تلك الضوضاء الناجمة عندما تركل قدماك ذلك الباب المسحور و تسقط |
| Anne, sakin ol lütfen. - tekme de atmıştı. | Open Subtitles | . أمي توقفي رجاءً . ولقد ركلني أيضاً يا خالتي |
| Kardeşim o şeye her tekme atışında, yeşil bir sahada olduğunu hayal ediyor. | Open Subtitles | هو دائماً يركل هذا الشئ وأخى يعتقد أنه كان عظيم فى هذا المجال |
| Bunu olabildiğince dokunaklı şekilde söyleyeceğim. Kıçımıza tekme yemekten farksız. | Open Subtitles | لوصف الأمر بشكل بليغ كما يمكنني، إنها حقاً ضربة موجعة. |
| Ve birden kafamın yanından bir tekme hissettim. | Open Subtitles | وبغتة، أشعر بركلة على هذا الجانب من رأسي |
| Zıplayın. Aşağı. Zıpla. Paolo, tekme at. Nereye olduğu önemli değil. | TED | اقفز. تحت. الانتقال السريع. باولو، اركل. |
| Tim, boksör beye 100 yere yatırma ardından 100 tekme çalıştır. | Open Subtitles | تيم ، دعه قطرة 100 يتبع 100 عن طريق ركلات الترجيح. |
| O çocuk, kıçına iyi bir tekme istiyor, onu bu paklar. | Open Subtitles | ما يحتاجه هذا الولد هو ركله في مؤخرته هذا ما يحتاجه |
| Yine de bastonuna bir tekme atıp Eddie'nin üstüne düşmesi isteğimi kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أمنع نفسي بالتمني أن أركل تلك العصى أحبانا |
| Kendini daha iyi hissetmeni sağlayacaksa ev arkadaşlarından birinin aletine tekme attım. | Open Subtitles | لقد ركلت أحد زملائه فى قضيبه إذا كان ذلك يُشعرك بأى تحسن |
| Hiç vurmadınız, tekme atmadınız, sopa veya ustura kullanmadınız mı? | Open Subtitles | لم تقم بالضرب ، الركل أو أستخدام هرواة أو شفرة حلاقة ؟ |