| Teknedeki insanlar yüzeyin altındaki hayat tarafından büyülenmişti. | TED | ودُهش الناس الذين كانوا على متن القارب من الحياة تحت السطح. |
| Teknedeki ebeveynlerden biriydi. | Open Subtitles | وكانت واحدة من الآباء والأمهات على متن القارب. |
| Fokun ağırlığı Teknedeki insanlar kadar vardı. | TED | كان وزن الفقمة يُعادل تقريبًا وزن الأشخاص بالقارب. |
| Evet. Hem Teknedeki casusunun kim olduğunu da söylemiyor. | Open Subtitles | نعم، ويرفض إطلاعنا عمّن يكون جاسوسه بالقارب |
| Teknedeki kızın DNA'sı nasıl yapıldı? | Open Subtitles | الفتاة على المركب كيف زيّفت الـ دي إن أي؟ |
| Tamam, Teknedeki herkesi uçağa bindir Güney Meksika Komutanı ve ekibi ile buluşacağız. | Open Subtitles | ستلتقطنا مروحيات و نذهب للقاء قائد مكسيكي و فريقه |
| Teknedeki fotbolcu var bir de. Sadece üçü. O kadar. | Open Subtitles | ولاعب الفوتبول في اليخت فقط أولئك الثلاثة، هذا كل شيء |
| - Teknedeki bir elektrik arızasının telsizlerin ve denizaltının sinyallerini kesmiş olması mümkün. | Open Subtitles | من المُمكن أنّ مُشكلة إلكترونيّة على القارب قد أفسدت إشارة السمّاعات والغوّاصة الصغيرة. |
| O Teknedeki kişinin çok da zeki olmadığı açık. | Open Subtitles | أيّا كان الذي على متن القارب فلم يكن ذكياً |
| Teknedeki şu adamlar olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هؤلاء الرجال على متن القارب. |
| Teknedeki para uyuşturucu için değildi. | Open Subtitles | النقد الذي على متن القارب لم يكن من عملية تبادل مخدرات |
| Teknedeki kazayı araştırıyorum. | Open Subtitles | أنا أحقق في الحادث الذي حدث على متن القارب |
| Bize tekrar şu Teknedeki çılgın partiden bahsetsene? | Open Subtitles | -إلى اللقاء -أخبرينا عن تلك الحفلة المجنونة التي ستقيمينها على متن القارب |
| Teknedeki insanlar bize söyledikleri kişi değiller. -Ne? | Open Subtitles | اسمعوا، القوم على متن القارب ليسوا كما يدّعون! |
| Teknedeki herkese bunu söyle. | Open Subtitles | تخبرين ذلك لمن كان بالقارب |
| Ben, yardım et. O ölürse, Teknedeki herkes ölür. | Open Subtitles | (بن)، ساعدني إن مات فسيموت كلّ من بالقارب |
| Bize Teknedeki casusunun kim olduğunu bile söylemiyor. | Open Subtitles | -يرفض إطلاعنا عمّن يكون جاسوسه بالقارب |
| Bilmiyorum diyor. Teknedeki adamlar biliyormuş. | Open Subtitles | تقول أنّها لا تعرف، لكنّ الرجال على المركب يعرفون. |
| Birini buldum; Teknedeki tek insanı. | Open Subtitles | وجدت واحداً , الوحيد على المركب |
| Tamam, Teknedeki herkesi uçağa bindir Güney Meksika Komutanı ve ekibi ile buluşacağız. | Open Subtitles | ستلتقطنا مروحيات و نذهب للقاء قائد مكسيكي و فريقه |
| Teknedeki bu insanların korkmaları için bir neden yoktu. | TED | هؤلاء الأشخاص على القارب لم يكن لديهم أي داع للخوف على الإطلاق. |