Tüm dünyada kullandığımız bir teknikle bebekler ve her dilden sesler üzerinde çalışmalar yapıyoruz. | TED | لذا فقد عكفنا على إجراء دراسة على الأطفال بإستخدام نفس التقنية التي نطبقها في كل أنحاء العالم وأصوات كل اللغات. |
Ejderlerin gösterdiği bu teknikle Zuko ve ben durdurulamaz olacağız. | Open Subtitles | بهذه التقنية التي أورنا أيها التنانين زوكو و أنا سنكون غير قابلين للإيقاف |
Bu teknikle asistan tek bir ameliyatta gör, yap, öğret metodunu kullanıyor. | Open Subtitles | بهذه التقنية الاطباء المقيمين سيصبحون قادرين على تعلُم الأمر برمته في نفس الجراحة |
Artık gerçek teknikle devam etsek? | Open Subtitles | لِم لا نشرع الآن في التقنية الفعلية؟ |
Şimdi biz Nanopatch'i derin reaktif iyon aşındırması adlı bir teknikle yapıyoruz | TED | الآن نصنع النانوباتش مع تقنية تدعى الخرط الأيوني التفاعلي العميق |
Aynı teknikle yerleştirilmiş aynı yanak implantı. | Open Subtitles | إنه ذات الخد المزروع، ذات التقنية |
Qin devrinden kalma bir teknikle dövülmüş. | Open Subtitles | الخادعة مع التقنية التي تعود إلي عهد - تشانغ |
Zaman içinde kaybolmuş bir teknikle. | Open Subtitles | و التقنية التي ضاعت في التاريخ |
baz istasyonu deposu olarak bilenen bir teknikle, emniyet teşkilatı belirli bir zaman içinde bir veya daha fazla baz istasyonu kullanan kişiyi ortaya çıkarabiliyor. On binlerce hatta yüz binlerce insanın bulunduğu yeri açığa çıkardığı bilinen bir teknik. | TED | فمن خلال تقنية تسمى مستودع أبراج الاتصالات يستطيع موظفو تطبيق القانون كشف من كان يستخدم واحد أو أكثر من أبراج الاتصالات في وقت معين، إنها التقنية التي عُرِفت بأنها تكشف موقع عشرات بل مئات الآلاف من الأشخاص. |
Brendan kenar sanatı denilen, o dönemlerde çok kullanılan teknikle bir şey sakladı. | Open Subtitles | أن بريندان أخف شيئاً مع تقنية التي كانت تستخدم في المقام الأول خلال ذلك الوقت دعا الصدارة حافة اللوحة. |
Onlarla, 'tek sokmada orgazm' adını verdiğim bir teknikle sevişiyorum. | Open Subtitles | I جعل الحب لهم مع تقنية يحلو لي أن أسميه النشوة مضخة واحدة . |