"televizyonunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • تلفازك
        
    • التلفزيون
        
    • تلفاز
        
    • تلفازها
        
    • تلفازه
        
    • التحقوا بنا
        
    • وتلفازك
        
    • شاشته
        
    Önce biraz geriye gidelim. Bira şişesiyle televizyonunu mu kırdı? Open Subtitles *ولكن دعونا نتراجع قليلاً* لقد كسرت تلفازك بزجاجة بيرة ؟
    Bu konuda bir şüphen varsa televizyonunu aç. Open Subtitles إذا كان لديكِ شكوك بشأن ذلك ، افتحي تلفازك
    Bu, ana medyadaki ilk görevimdi, ki İspanyol televizyonunu geçmiştim. TED وقد كانت تلك هي مهمتى الأولى الكبيرة التي أقوم بها لصالح هذه الشبكة المكتسحة حيث انتقلت من التلفزيون الاسباني
    Patronun televizyonunu tamir etmeliyim, ama önce size bakacak birini bulmam lazım. Open Subtitles أصغوا أريد أن أصلح تلفاز مديري لكنني أحتاج لمن يعتني بكما
    Kendi televizyonunu kendisi niye alamıyor? Open Subtitles لم َ لا تستطيع استرداد تلفازها الخاص ؟
    televizyonunu kapattı. Biraz ilerleme kaydettik demek. Open Subtitles ، لقد أطفأ تلفازه . حققنا بعض التقدم
    televizyonunu yeni açanlar için tekrarlıyoruz. Open Subtitles لأولئك الذين التحقوا بنا اللحظة، (ميتروبوليس) مسرح
    Higuchi, bu çok kötü. televizyonunu aç. Open Subtitles هذا سيء يا هيجوتشي ، قم بتشغيل تلفازك
    Keşke şu LCD televizyonunu çok beğendiğimi söyleseymişim. Open Subtitles كان يجب علي أن أطري على تلفازك
    Sadece televizyonunu neden aldığını bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد فقط أن أعرف لمَ اشتريت تلفازك
    Bir dakika. Şimdi televizyonunu ele geçirdim. Open Subtitles آمهلني بعض لحظات. الآن آخترقت تلفازك كليًا!
    Hemen televizyonunu aç! Open Subtitles يا زبوني افتح تلفازك الآن
    Bezini değiştirdim, televizyonunu açtım. Open Subtitles غيّرت أكياس المصل ونظفتها وشغلت التلفزيون
    Her zaman gelip televizyonunu kullanabileceğimi söylemişti. Open Subtitles قال أنّه يمكنني المجيئ هنا متى أشاء ومشاهدة التلفزيون
    Eve gider.televizyonunu açar. Open Subtitles يذهب الى منزله. مفاتيح على شاشة التلفزيون له.
    Baba... İstersen git kendine 200 dolar bul ve al televizyonunu. Open Subtitles يمكنك أن تحصل على المال وتشتري تلفاز
    Annenin televizyonunu rehinciyemi verdin? Open Subtitles لقد رهنت تلفاز والدتك؟
    Birinin televizyonunu seyrediyorum. Open Subtitles أشاهد تلفاز أحدهم
    Bana televizyonunu yaptırdı, para bile vermedi. Open Subtitles أصلحت تلفازها و لم تعطنى نقود
    Devon televizyonunu aldı. Open Subtitles ديفون) لديها تلفازها)
    Bir de kendi küçük televizyonunu getirip bütün gün izliyor. Open Subtitles و يحضر تلفازه الصغير و يلعب طوال اليوم
    televizyonunu yeni açanlar için tekrarlıyoruz. Open Subtitles لأولئك الذين التحقوا بنا اللحظة، (ميتروبوليس) مسرح
    Bak, bize inanmalısın, çünkü Miles'ı ve televizyonunu gördük, ve bu yalnızca başlangıç olabilir. Open Subtitles اسمعي, عليكِ ان تصدقينا, حسناً لأننا رأينا "ميلز", وتلفازك و قد تكون هذه البداية فقط
    televizyonunu kaybeden ben değilim. Bu neden bu kadar alçak? Open Subtitles أنا لستُ الذي سيخسر شاشته الكبيرة، ولِمَ هذا الكرسي مُنخفضاً؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more