"temellerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • أساسيات
        
    • الأساسيات
        
    • أسس
        
    • جوهر
        
    • في بناء
        
    şimdi size bu cümlede niçin bir güç olduğunu anlamanızı sağlamak için bir şans veriyorum. Uzay 101'in temellerini vermek zorundayım. TED الآن ، لاعطيكم فرصة للفهم لماذا هناك قوة في ذلك البيان، أنا لابد ان أعطيكم أساسيات الفضاء 101.
    Altı ayda dilin temellerini öğrendi. Open Subtitles وفي غضون ستّة أشهر، إستطاعَ إدْراك أساسيات اللغة.
    Ama büyük olasılıkla bir süredir temellerini düşünmediniz. TED لكن الاحتمالات هي، ربما لم تفكر في الأساسيات منذ فترة.
    Birgün, şifre çözmenin temellerini öğreteceğim size. Open Subtitles سوف أعلمكم الأساسيات لاختراق الشفرات يومأَ ما
    Mesele 22. yüzyılın temellerini oluşturmak olmalı. TED يجب أن يكون حول بناء أسس القرن الثاني والعشرين.
    işlerine yarayacakları oraya koydular toplumumuzdaki yozlaşmanın temellerini görüyorsunuz. Open Subtitles لقد وضعوا هناك لإبقاء الامور على ما هي عليه. لذا كما ترى ، أسس الفساد هي في مجتمعنا.
    Efendim, bir bomba daha patlarsa Fayed, ülkemizin temellerini yıkmış olacak. Open Subtitles .. سيدي, اذا انفجرت قنبلة أخري سيكون "فايد" هو مَن اعاد تعريف جوهر بلادنا
    Bugün aramızdan ayrılanların çoğuyla TSG'nin temellerini atmıştık. Open Subtitles كثيرٌ ممن غادرونا اليوم قد ساهموا في بناء "مبادرة المياه النظيفة" منذ البداية
    Sana 30 saniye içinde güreş temellerini gösterebilirim. Open Subtitles يمكنني أن أريك أساسيات المصارعة في ثلاثين ثانية.
    Brakebills'teki ilk sömestr'ınız büyünün temellerini öğrenmeye adanmıştır. Open Subtitles أول إمتحان نصف عام لكم فى بريكبيلز كان مخصص لتعليمكم أساسيات السحر
    Önemli olan odak, öncelik, sosyal ağın temellerini anlamak ve değişikliğe dayanıklı ölçeklenebilir bir altyapı yapmak ve olduğumuz yer hakkında açık ve şeffaf olmak, böylece güven kazanmaya devam edebiliriz. TED ولكنه التركيز، وتحديد الأولويات، وفهم أساسيات الشبكة، ووضع إطار للقياس والذي هو مرن وقابل للتغيير، وأن نكون منفتحين حول وضعنا حاليًا، وأن نكون شفافين حول وضعنا حاليًا، حتى نتمكن من مواصلة كسب الثقة.
    İletişimin temellerini kurdunuz, şimdi ne yapacaksınız? Open Subtitles بما أنك قد رسغت بها أساسيات طرق التواصل
    Bak, Cabo'da iken, bir öğleden sonra hesabın temellerini öğretmiştim. Open Subtitles (اسمعي, عندما كنا في (كابو تعلمت أساسيات التفاضل والتكامل في ظهيرة واحده
    Demek istediğim, bütün temellerini ezberledim, tekrarlamama gerek yok. Open Subtitles أعني أنني أحفظ الأساسيات جيدا لذلك ليس هناك حاجة لتكرارها
    Neyse ki temellerini biliyorsun. Open Subtitles وبأي حال, أنت تعرف الأساسيات مسبقاً.
    Sana yüzmenin temellerini öğretebilirim. Open Subtitles ربما يمكنني تعليمكِ الأساسيات
    Dilin temellerini biliyordum. Open Subtitles لديَّ الأساسيات
    Benim demek istediğim aranızdaki yarı gerçekler bile ilişkinizin temellerini sarsacaktır. Open Subtitles أقول إن نصف حقيقة منمقة ستتسبب بتآكل أسس علاقتك
    Binlerce yıl boyunca göklerde olup biteni ölçme arzusu modern astronominin ve modern uygarlığımızın temellerini atmasına vesile oldu. Open Subtitles قبل آلاف السنين تلك الرغبة لحساب ما يحدث في السماء هي التي قادت الى علم الفلك الحديث والى تأسيس أسس الحضارة الحديثة
    Kimse toplumumuzun temellerini sorgulayamaz, özellikle de bir fare! Open Subtitles لا يمكن لأحد أن يُشكك فى أسس مجتمعنا خاصة فأر
    Gerçek aşk, numaradan düğünün temellerini yıkıyor. Open Subtitles . الحب الحقيقي يفسد جوهر الزفاف المزيف
    Tom, beni seçen insanları bu ülkenin temellerini oluşturan hak ve özgürlüklerden vazgeçmeye zorlayacağımı dikkate almıyor musun? Open Subtitles توم", هل فكرت في حقيقة أنني" .. سأقوم هكذا بإجبار مَن قاموا بإنتخابي علي أن يستغنوا عن الحريات التي تحدد جوهر هذه البلاد؟
    300 yıl önce New Orleans adı verilen bir şehrin temellerini attık. Open Subtitles "منذ 3 قرون ساعدنا في بناء مدينة تسمّى (نيو أورلينز)"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more