| Mıntıkayı temsil etmek üzere cesur birer genç erkek ve kız evladımızı seçmemizin zamanı geldi. | Open Subtitles | فتى وفتاة شجاعين لشرف تمثيل المقطعة 12 في العاب الجوع السنوية رقم 74 |
| Yalan beyanı kullanmamak, ...müvekkilini zayıf bir şekilde temsil etmek olacaktır. | Open Subtitles | عدم استخدام شهادة الزور يعني أنكِ ضعيفة في تمثيل موكلك |
| Çoğu antik yazı, Rebus İlkesi'ni baz alır. Yani, sözcükleri temsil etmek için resim kullanmak. | TED | كمعظم الكتابات القديمة والتي استخدمت الرموز المحيطة أي استخدام الصور لتمثيل الكلمات |
| Hindistan'ı çim hokeyinde temsil etmek için hazırlanıyor. | TED | تحضر نفسها لتمثيل الهند في مجال لعبة الهوكي. |
| Roma'yı Olimpiyatlarda temsil etmek için Jüpiter tarafından seçilen de benim! | Open Subtitles | لقد أخترت لأمثل روما في الألعاب الأولمبية, بواسطه جوبيتر |
| En iyi olmak ve parlak bir geleceği temsil etmek için savaşıyoruz. | Open Subtitles | أفضل وألمع رؤية للذين نحن عليه وما نقاتل لأجله. |
| Güvenemediğim insanları temsil etmek gibi bir alışkanlığım yok. | Open Subtitles | أنا لا اجعل تمثيل الناس الذين لا أثق فيهم هواية لي هل تقول أنك لا تستيطع الثقة بي؟ |
| Ama benim işim halkımı temsil etmek, isteklerimi onlara dayatmak değil. | Open Subtitles | ولكن وظيفتي تمثيل شعبي وليس فرض إرادتي عليهم |
| Ama benim işim halkımı temsil etmek, isteklerimi onlara dayatmak değil. | Open Subtitles | ولكن وظيفتي تمثيل شعبي وليس فرض إرادتي عليهم |
| Bu yetersizlikten dolayı kendimi temsil etmek istediğimde... istediğim kişiyi danışman olarak atayabilirim. | Open Subtitles | بسبب تلك الإعاقة يحقّ لي تعيين مساعد للمحامي عند اختيار تمثيل نفسي |
| Yapmam gereken Keane'i temsil etmek. Ve mahkûmiyetini temyize götürmek. | Open Subtitles | مايجب أن أفعله هو تمثيل (كين) واستأنف قضية إدانته بالقتل. |
| Kızları ergenliğin farklı dönemlerinde temsil etmek için üç karakterimiz var. | TED | و لتمثيل الفتيات في مختلف مراحل سن البلوغ، أصبحت لدينا ثلاثة شخصيات. |
| Politikacılar kendi halkının çıkarlarını temsil etmek için seçiliyorlar. | TED | بالطبع هم منتخبون لتمثيل اهتمامات شعبهم. |
| Kutsal kiliseyi temsil etmek için güvenilir sekreterim Horton... | Open Subtitles | لتمثيل المحكمة المقدّسة سكرتيري المؤتمن، هورتن |
| Ve siz sevgili dostlarımızı bu Cuma akşamı ve her Cuma akşamı temsil etmek için tamamıyla hazırız. | Open Subtitles | و نشعر على أتمّ الإستعداد لتمثيل هذه البلدة المحبوبة ليلة الجمعة هذه و كل ليلة جمعة |
| Ve siz sevgili dostlarımızı bu Cuma akşamı ve her Cuma akşamı temsil etmek için tamamıyla hazırız. | Open Subtitles | نحس أننا على أتم الإستعداد لتمثيل هذه البلدة المحبوبة ليلية الجمعة هذه و كل ليلة حمعة |
| Ülkemizi tüm dünyada temsil etmek konusunda bana güvendiğiniz için inanılmaz minnettarım. | Open Subtitles | وأنا ممتنة جداً لأنك وضعت ثقتك فيّ لأمثل دولتنا حول العالم |
| İnsanların güvenine ve saygısına layık olmak onların çıkarlarını temsil etmek için çok çalışacağım ve görevimi eski saygınlığına kavuşturmak için her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | إن هذا المنصب ينتمي لكل من انتخبني وأنا أعمل جاهدآً لأمثل مصالحهم بطريقة تضمن احترامهم لي وثقتهم بي |
| En iyi olmak ve parlak bir geleceği temsil etmek için savaşıyoruz. | Open Subtitles | أفضل وألمع رؤية للذين نحن عليه وما نقاتل لأجله. |
| Karşınıza sizi Washington'da temsil etmek için buradaki herkesten daha nitelikli bir kişinin ismini aday göstermek üzere gelmiş bulunmaktayım. | Open Subtitles | أقف أمامكم لوضع في الترشيح اسم رجل أكثر تأهيلا من غيره لتمثيلكم في واشنطن. |
| Turnuvada lşık Tapınağını ben temsil etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أمثل جمعية النور ، في دورة المباريات |