Bir şekilde, bu bebek şişe burunlu yunus dumanı temsil etmesi için sütü kullanma fikrini bulmuştu. | TED | بطريقة ما، خطرت للدلفين طريقة استعمال الحليب لتمثيل الدخان. |
İnsanlar bir şeyi temsil etmesi için bir diğerini kullanınca, ona sanat denir. | TED | عندما يستعمل الإنسان شيئا ما لتمثيل شيء آخر، يُسمّى ذلك فنّا. |
Her neyse, fakülte, birinci sınıfların tamamını temsil etmesi için, bir konuşmacı seçecek. | Open Subtitles | مهمن يكن. ستختار الكلية متحدّث رئيسي لتمثيل صف السنة الأولى بأكمله |
Mahkeme heyeti, seni temsil etmesi için yeni bir herif yolluyor. | Open Subtitles | العدالة أرسلت لك محامي جديد لتمثيلك |
Seni temsil etmesi için gidip Adams'ı seçtin, ve beni kırdın. | Open Subtitles | تختار " آدمز " لتمثيلك |
Ve her zaman ki gibi, bir sandalyeyi boş bırakıyorum, bizim yerine getirilmemiş umutlarımızı ve hayallerimizi temsil etmesi için. | Open Subtitles | و كالعادة ، أترك كرسي واحد فارغ ليمثل آمالنا و أحلامنا التي لم تُحقق |
Şanın alabildiğine yayılmışken, beni temsil etmesi için senden öte kim var ki? | Open Subtitles | فلا أستطيع التفكير في أحدٍ يمكنه .تمثيلي مثلكَ، فشهرتكَ كبيرة على نطاق واسع |
Bebek konusunda ilgimi temsil etmesi için bir avukat tuttum. | Open Subtitles | أردت فقط أن أعلمك أنـي استأجرت محامياً لتمثيل مصالحي المتعلقة بالطفل |
Mahkeme kararına göre, böyle bir durumda çocuğun çıkarlarını temsil etmesi için derhal bir vasi avukat atanır. | Open Subtitles | الآن، المحكمة تقول في حالات كهذه يجل أن يتم تعيين وصي على الطفل لتمثيل الطفل بشكل أفضل وإهتمامه |
yükselti haritasını elde ettik. Gerçek zamanlı radyoaktivite ölçümlerini temsil etmesi için renk maddesi serptik ve yağış miktarını canlandırmak için su sıktık. | TED | وبالتالي قمنا ببناء خريطة الارتفاع، ولقد قمنا بوضع الطلاء لتمثيل بيانات النشاط الإشعاعي، وقمنا برش الماء لتمثيل هطول الأمطار. |
Beyinciğini temsil etmesi için bu aile dostu restoranı neden seçtiğini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | [تشاكلز] أستطيع أن أرى لماذا اخترت هذا المطعم الصديق للأسرة لتمثيل المخيخ الخاص بك. |
-Muhtesem bir 1 5 yil oldu. -Ama... yeni bir yüz seçmeye karar verdik -Beuline'i temsil etmesi için. | Open Subtitles | كانت 15 سنة رائعة لكننا قررنا اختيار وجه جديد لتمثيل (بيولين) |
Plan oğlumu aileyi temsil etmesi için göndermekti. | Open Subtitles | كانت الخطة أن نرسل ابننا ليمثل العائلة |
Buraya ailemizi temsil etmesi için... oğlumu gönderdim. | Open Subtitles | كانت الخطة أن نرسل ابننا ليمثل العائلة |
Şanın alabildiğine yayılmışken, beni temsil etmesi için senden öte kim var ki? | Open Subtitles | فلا أستطيع التفكير في أحدٍ يمكنه .تمثيلي مثلكَ، فشهرتكَ كبيرة على نظاق واسع |