ABD Temyiz Mahkemesi'nden derhal sayımın durdurulmasını talep edeceğim. | Open Subtitles | أريد أن أطلب البقاء فوراً في المحكمة العليا في الولايات المتحدة لايقاف الفرز |
İnanılmaz. Temyiz Mahkemesi, Bush | Open Subtitles | أعلنت المحكمة العليا أن لا يفرز بوش ضد غور إلا مرة واحدة، |
- Illinois eyaleti Temyiz Mahkemesi... | Open Subtitles | ..وبالنظر إلى ولاية ايلينوي المحكمة العليا |
Bir ülke çoktan kendi yüksek mahkemesinin, oradaki yeni tüzel sistem için son Temyiz Mahkemesi olmasına gönüllü oldu. | TED | احدى الدول قامت بالتطوع لجعل محكمتها العليا ان تكون هي محكمة الاستئناف في النظام القضائي هناك. |
Çünkü bu dava daha önce hükme bağlanmıştı ama Temyiz Mahkemesi kararımı döndürecek sebep bulmuş. | Open Subtitles | اعتقدت هذه القضية تم الحكم فيها من قبل لكن محكمة الاستئناف قد وجدت سبب لتلغى حكمى |
Bir Temyiz Mahkemesi bir davayı feshedince asla, mahkeme yargıcı hatalı ya da haklı demezler. | Open Subtitles | عندما تقوم محكمة الإستئناف بإعادة النظر في قضية معينة لا تقول بأن القاضي أصاب أم أخطأ |
Temyiz Mahkemesi'nde yasağınızla ilgili itiraz davaları görülecekmiş. | Open Subtitles | سمعت أن محكمة الإستئناف سمحت لنا بأن نناقش قرار المنع |
Davaları tam üç kez Birleşik Devletler Temyiz Mahkemesi'ne gitti. | Open Subtitles | اِنتقلت قضيتهم إلى المحكمة العُليا ثلاث مرّات. |
Temyiz Mahkemesi ücretsiz, ticari değeri olmayan uygulamaların yanında olduğunu göstermiştir. | Open Subtitles | المحكمة العليا أظهرت التحيز الكبير للعمل المجاني ،وغير التجاري |
Temyiz Mahkemesi bireysellik konusunda ısrar eder. | Open Subtitles | المحكمة العليا أصرت حتى على شخصيتها المعنويه الفردية |
Burada koskoca Amerika Temyiz Mahkemesi'nden bahsediyoruz. | Open Subtitles | إننا نتحدث عن المحكمة العليا الأمريكية اللعينة |
Temyiz Mahkemesi kararı bozmuş, 15 ay sonra hapisten çıkmış. | Open Subtitles | المحكمة العليا أسقطت القرار، و خرج بعد 15 شهر. |
Ayrıca siyahi dışişleri bakanlarımız Temyiz Mahkemesi yargıçlarımız ve hatta kraliyet şairlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا أيضاً وزراء سود وقضاة من المحكمة العليا وحتى شاعر الدولة |
Carrie, doğruca Temyiz Mahkemesi'ne gidip acil durum temyiz başvurusu yapacağım. | Open Subtitles | سأذهب مباشرة من هنا إلى المحكمة العليا لتقديم طلب استئناف |
İki şansım var: bir af kurulu veya federal bir Temyiz Mahkemesi. | Open Subtitles | -برأيي, لدى فرصتين, لجنة العفو,أو محكمة الاستئناف الفيدرالية |
Ancak Temyiz Mahkemesi yargıçları haber çarpıtmayı aslında yasaya aykırı bulmadılar. | Open Subtitles | لكن قضاة محكمة الاستئناف وجدت أن تزييف الأخبار في الواقع ليس ضد القانون. لذا حرموا "جين" من حق دعوتها القضائية بالولاية |
Temyiz Mahkemesi Bay Barton'ı suçsuz bulmuş. | Open Subtitles | وقد برأ محكمة الاستئناف الاتحادية السيد بارتون . |
Temyiz Mahkemesi bakmıyor bile. | Open Subtitles | فإن محكمة الاستئناف لم تنظر حتى في ذلك |
Temyiz Mahkemesi'nin kararı geldi. Lehimize karar vermişler. | Open Subtitles | محكمة الإستئناف وافقت على قرار الإستئناف |
Scanlon, Temyiz Mahkemesi'ne terifisi için sizden yardım istemişti. | Open Subtitles | في منصب يضعه في محكمة الإستئناف لم أفهم لماذا لم تجاريه |
En yüksek temyiz mahkememiz yani Austin Temyiz Mahkemesi davayı 9'a 0 oyla onaylamıştı. | Open Subtitles | محكمة الإستئناف القضائية و أكدت القضية بالإجماع 9-0 |
Richard, Kansas Eyaleti Temyiz Mahkemesi'nin ilamını okuyacağım. | Open Subtitles | (ريتشارد), هذه مُذكِّرة من المحكمة العُليا لولاية (كانساس). |