| Evet. Gördüğüm sorun, etrafındaki Tendon ve kıkırdakların yeterince direnç göstermiş olmamasıydı. | Open Subtitles | أجل، المشكلة التي وجدتها هي إنعدام المقاومة من أيّ من الأوتار أو الغضاريف المحيطة. |
| Güzel haberlerim var, bu sadece Tendon iltihabı*. | Open Subtitles | الأخبار الجيدة أن هذا إلتهاب في الأوتار |
| Bu kas dinamiği etkileşimi kas tendonu içindeki biyolojik sensörlerin sinir yoluyla merkezi sinir sistemine bilgi aktarımı yapıyor, Tendon uzunluğu, hızı ve gücü hakkında bildirim yapıyor. | TED | تفاعل العضلات الديناميكي هذا يدفع أجهزة الاستشعار الحيوية الموجودة داخل وتر العضلة لإرسال المعلومات عبر العصب إلى الجهاز العصبي المركزي، معلوماتٌ تدل على طول الوتر وسرعته وقوته. |
| Tanrım. Ben Tendon yiyemem. | Open Subtitles | ياالهي, لا استطيع أن اكل عصب |
| Sonunda ona ulaştığımızda sadece iki Tendon tutuyordu. | Open Subtitles | وعندما وصلنا اليها كانت معلقة من وتري عقبيها |
| Ne diyeceğim, Tendon iltihabı aşırı yüklenme kaynaklıdır. | Open Subtitles | أنت تعرف أن إلتهاب الأوتار ...تكون عادةً بسبب الإفراط في |
| Tendon ve kıkırdakları, hayvanlar tarafından yenmiş, böylece ceset hemen parçalanmıştır. | Open Subtitles | -يُمكن أنّ الحيوانات قد أكلت الأوتار والغضروف، ممّا جعله يتفتت إلى قطع مُتعدّدة. |
| Tendon ameliyatıyla oldukça rahatlar. | Open Subtitles | جراحة الأوتار ستريحه |
| - Tendon iltihabı. | Open Subtitles | إلتهاب في الأوتار |
| Adli tabip bulduğun plastik parçasının yapay Tendon olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | حسنا، الطبيب الشرعي أكد أن قطعة البلاستيك التي وجدتها هي الوتر إصطناعي.. لقد حصل على "كيفلر" في ذلك. |
| Jackson, Tendon açıkta. Deri flepine ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | (جاكسون) ، الوتر مكشوف سيكون بحاجة إلى سدلية جلدية |
| Pedikül flebi denersek motor fonksiyonunu geri kazandırmak için Tendon nakli yapabiliriz. | Open Subtitles | حسنا، إذا قمنا بعمل سديلة عنقية... -فسنتمكن من زراعة الوتر لاستعادة القدرة الحركية . |
| Kas Tendon propriyosepsiuonu bu şekilde çalışıyor ve biz insanlar için önceliği uzuvlarımızdaki konum, hareket ve baskıyı hissedip algılayabilmeleri. | TED | هذه هي الطريقة التي يعمل بها وتر عضلات الحس العميق، وهي آليتنا الرئيسية كبشر، التي نشعر من خلالها بالمواضع والحركات والقوى المختلفة على أطرافنا. |
| Omuzu çıktı, elindeki her Tendon parçalandı. | Open Subtitles | خلع كتفه، و مزق كل وتر في يده. |
| Ancak birkaç damla kan sızdı ve belirtmek gerekir ki asi Tendon, sonunda cerrahi maharetin girişimine boğun eğmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | وبالكاد ظهرت بضع قطرات من الدم على الجلد كما أود القول عن وتر القدم المستعصي ...أخيراً |
| Derin Tendon reflekslerinin hiçbiri yok. | Open Subtitles | و لا يوجد أي منعكس وتري عميق |