Bence kasabadan ayrılsam iyi olacak. tenha bir yerlere giderim. | Open Subtitles | أحسبني عليّ الخروج من البلدة لمكانٍ معزول. |
Bekçi, onları, en tenha kulübeyi istemelerinden hatırlamış. | Open Subtitles | الحارس تذكر لأنهم طلبوا أكثر كوخ معزول لديهم |
Bu konuşmayı şöyle daha tenha bir yerde yapsak nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو أخذنا هذه المحادثة إلى مكان أكثر خصوصية ؟ |
Daha tenha bir yere gitmek istersin belki de. | Open Subtitles | لعلك تود الذهاب لمكان آخر أكثر خصوصية |
ve bu olay tenha bir sokakta yaşanmamıştı, kendi yatağımda olmuştu. | TED | وهذا لم يحدث في زقاق منعزل قذر، حدث هذا على سريري. |
tenha bir yere onu çeker, onunla yatar ve onu paramparça edermiş. | Open Subtitles | تغريه إلى مكان منعزل وتغتصبه ثم تسحقه حتى الموت |
tenha bir yer bul vahşi çiçekler toplayabileceği. | Open Subtitles | خذها لمنطقة منعزلة حيث تلتقط زهورها البرية |
Büyük randevuyu planladım. Ormanlık, tenha bir yerde akşam yemeği. | Open Subtitles | قدّأعددتُلمواعدةكبيرة، إنه عشاء رومانسي فى بقعة معزولة. |
tenha bir yere doğru gidersiniz ve sizi takip edip etmediklerine bakarsınız. | Open Subtitles | عليك الذهاب إلى مكان معزول وترى إن كانوا سيتبعوك |
tenha, fazla kimse yok. | Open Subtitles | معزول سيارات قليلة |
Burası oldukça tenha olmalı. | Open Subtitles | واضح أن المكان معزول جدا هنا. |
Daha tenha olamayan bir yerlerde. | Open Subtitles | أي مكان أخر معزول قليلاً) |
Gidip burnumu daha tenha bir yerde sileyim. | Open Subtitles | سوف أصلح وجهي في مكان أكثر خصوصية |
Bu taraf daha tenha olur. | Open Subtitles | هذا الطريق أكثر خصوصية |
tenha... Güzel yemekler... | Open Subtitles | فيه خصوصية و طعام رائع |
Mars'a gönderilen robotlar göz alıcı derecede güzel fakat yine de tehlikeli ve tenha yerleri ortaya çıkardı. | Open Subtitles | رحلات الروبوت إلى المريخ كشفت عن جمال مذهل لكنه خطير و منعزل |
Babası cehennemin dibinde tenha bir yerde yaşıyor. | Open Subtitles | كان مكان منعزل حيث يعيش ابها لسابق العصور. |
Cesedi Louisiana'da tenha bir dağ evinde bulundu. | Open Subtitles | وجدت جثته في كوخ منعزل عند غدير لويزيانا" الذي كان يعشقه" |
Þehirden 250 kilometre güney doğuda ufak, tenha bir adadaymış. | Open Subtitles | الموقع هو جزيرة منعزلة تبعد 250 كيلومترًا جنوب شرق المدينة! |
Çiftlikler tenha yerlerdir. Kaçırdığın kişiyi saklamak için harika bir yerdir ama aynı zamanda ona yardım edecek biriyle buluşmuş da olabilir. | Open Subtitles | المزارع منعزلة ، إنه مكان مناسب لإحتجاز ضحية إختطاف ، و لكن يمكن أيضا |
Benim inine tenha mağaralar bir labirent olduğunu. | Open Subtitles | مخبأي هو عبارة عن متاهة كهوف منعزلة |
Aynı zamamda size tenha yerlerde dolaşmak için iyi bir gerekçe verir, gizli toplantılar yapmanızı çok daha kolaylaştırır, tabi ter kokmayı umursamıyorsanız. | Open Subtitles | وهو أيضا يعطيك عذرا جيدا لتكون في أماكن معزولة مما يجعل اللقاءات السرية أسهل بكثير اذا لم تكن تمانع كونك متعرقا |