| teorin Addison hastalığının böbrek sorunları haricindeki belirtilere uyması üzerine kurulu. | Open Subtitles | نظريتك هي أن داء أديسون يسبب كل الأعراض عدا مشكلة الكليتين؟ |
| Açıkçası teorin pek bir şey ifade etmiyor Allison. Bunu bir düşün. | Open Subtitles | صراحة ، نظريتك لا تعني شيء ، أليسون ، فكري في الأمر |
| Belki senin teorin bir ay önce öldüğü için saçmalıktır. | Open Subtitles | نعم، ممكن أن نظريتك مضروبه لأنه ميت منذ شهر مضى |
| Bak sen. Yine de, "kimin yaptığına dair bir-iki teorin illa ki vardır" deme cüretinde bulunacağım. | Open Subtitles | و مع ذلك أحس أنه لديك نظرية أو اثنان بخصوص من فعلها |
| Blanket ile ilgili bu çılgın teorin aktif göreve dönmene yetmez. | Open Subtitles | نظرية " بلانكيت " المجنونة ليست سبباَ كافياَ للعودة لنشاط الواجب |
| Senin uzay adamını neyin aşağıya indirdiğine dair teorin var mı? | Open Subtitles | لذلك فإن أي نظريات حول ما اسقطت رائد فضاء الخاصة بك؟ |
| - Katilin ölüm tarzıyla ilgili teorin doğru çıkmış olabilir. | Open Subtitles | نظريتك حول أسلوب القاتل الإجرامي ربما قد أتت ثمارها للتو |
| Senin Herşeyin teorin Garrett Lisi: ben mercana demeye alışığım. | TED | نظريتك حول تفسير كل الوجود.. جاريت ليسي: أنا متعود على المرجان. |
| teorin etkileyici Lusor. Gözetleme odasina gider misin lütfen? | Open Subtitles | ـ نظريتك مؤثرة إلى حد ما يا لوثر ـ هل تذهب إلى حجرة الأستكشاف يا أوتس؟ |
| Açıkçası, ilişkiler hakkındaki teorin palavra. | Open Subtitles | لأكون صريحه, أظن أن نظريتك حول العلاقات هى هراء |
| Bilindik şeylerle karşılaşma teorin böylece suya düşmüş oldu, Will. | Open Subtitles | كثير جدا على نظريتك عن " المكان المريح " ويل |
| JFK konusundaki teorin müthişti. Ve aya inme konusu muziplikleri ? | Open Subtitles | نظريتك عن مقتل كيندى، رائعه وهبوط القمر، خدعة؟ |
| Bu teorin ölmekte ve çökmekte olan yıldızlar için işe yarar. Bir tekillik'in var olduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | نظريتك تعمل على تساقط وموت النجوم أنها تثبت التشكيل ينبغي أن يوجد |
| - Varsa teorin boşa çıkar değil mi? | Open Subtitles | واذا وضعت سأكون دمرت نظريتك التي تحلم بها اليس كذلك |
| Ama bir fikrin, bir teorin olmalı. | Open Subtitles | لكنّك يجب أن يكون عندك بعض الفكرة، نوع من نظرية. |
| Ne yani, testler negatif olmasına rağmen uyuşturucu kullandığını kanıtlayacak bir "House teorin" mi var? | Open Subtitles | ماذا؟ ألديك نظرية هاوسية تفسر تعاطي الهيروين مع فحص سلبي؟ |
| Pekâlâ, diyelim ki senin antidepresan teorin ateşi açıklıyor. | Open Subtitles | حسنا، دعنا فقط نقل أن نظرية مضادات الاكتئاب توضح الحمى |
| Haydi ama, senin her zaman bir kendini-iyi-hisset teorin vardır. | Open Subtitles | هيا, عِنْدَكَ دائماً نوع من نظرية باعثة على الإرتياح |
| Hadi ama, senin bu tür konularda her zaman bir teorin vardır. | Open Subtitles | أوه، هيا أنت دائماً لديك نظريات في هذه الأمور |
| teorin, onun kendisini tekrar etmesi olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت بأنك كنت تعمل على النظرية التي هو يكرر نفسه. |
| Eğer teorin doğruysa, bu gezilerden fazla yapamayacaksın. | Open Subtitles | إن كانت نظريّتك صحيحة فلن تقوم بعدّة رحلات |
| Yani senin teorin, dünyadaki en ölümcül virüse maruz kalan ve deneysel bir ilaç kullanan adam aslında bir içki yüzünden mi öldü? | Open Subtitles | لذا نظريتكِ هي بإن الرجل الذي تعرض لأعنف فيروس على وجه الأرض و تناول جرعة من دواء تجريبي |
| teorin; iyi olmak için, kötü olmak mı? | Open Subtitles | -إذن نظريتكَ يجب أن تكون سيئاً لتُصبح طيباً |
| Peki, sağlıklı bir adamın yol kenarında, hiçbir travma belirtisi göstermeden neden kanamaya başladığına dair bir teorin var mı? | Open Subtitles | اذاً, ألديك نظريه عن سبب نزيف رجل متمتع بالصحه بدون وجود اصابات جسديه في الممر؟ |