"tepetaklak" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالمقلوب
        
    • رأساً على عقب
        
    • مقلوبة
        
    • المقلوب
        
    • مقلوبا
        
    • عقب من
        
    • راسى فوق كعب
        
    • رأسا على
        
    Kaşıkta her şeyin tepetaklak göründüğünü fark etmiş miydin daha önce? Open Subtitles هل لاحظتي مِن قَبل أن كل شئ يظهر بالمقلوب على الملعقة؟
    Havada durabilir, geriye doğru uçabilir, hatta tepetaklak uçabilir. TED بإمكانه الرفرفة إلى أعلى، والطيران إلى الخلف، وحتى الطيران بالمقلوب.
    Ama, bunu bir anlığına tepetaklak etmek ve bir şeyleri gözler önüne sererek şüpheleri gidermek istiyorum. TED ولكني أريد أن أقلب ذلك رأساً على عقب لبرهة. ونحصل على شئ على الطاولة وننظف الهواء، إذاً لنقول.
    Meğer sadece kader hepsini tepetaklak etsin diyeymiş. Open Subtitles فقط لأواجه القدر الذى يغيًِر كل الأمور رأساً على عقب
    Bir sorayım ama adamın hayatı tepetaklak olmuş. Open Subtitles سأحاول، حياته الآن مقلوبة رأساً على عقب الآن
    Fakat asıl olağandışı olan şey bu tepetaklak yıldırım bizlerin eseri. Open Subtitles لكن ما هو استثنائيٌ حقاً هو أن هذا البرق المقلوب نحن سبّبناه.
    En azından artık tepetaklak değilsin. Open Subtitles على الأقل أنت لست مقلوبا بعد ألان
    Hayatını onun yüzünden tepetaklak etmek konusunda endişelenmene gerek yok artık. Open Subtitles لا يجب عليك ان تقلقي بخصوص ان تقلبي حياتك رأساً على عقب من اجله بعد الان
    "Senin yüzünden tepetaklak oldum." Open Subtitles "أصبح راسى فوق كعب حذائى بسببك!"
    Yazıcı en basit şekli ya da en karmaşık şekli yaptığıyla ilgilenmez, bu da bildiğimiz şekliyle tasarım ve üretimi tamamen tepetaklak ediyor. TED لا تهتم الطابعة إن كانت تصنع أبسط الأشكال أم أعقدها، وهذا يقلب التصميم والتصنيع كما نعرفه رأسا على عقب.
    Ağaçların gizemi, gecelerin tepetaklak gezgini. Open Subtitles لغز الأشجار ؟ الحارس الليلي الجالس بالمقلوب
    - Anladım, tepetaklak duracağım. - Aynen öyle. Yüzünüzü sikerler. Open Subtitles ـ سأكون بالمقلوب ـ أنت كذلك، وجهك سوف يضاجع
    Buna o adı verdim çünkü silahı tepetaklak tutuyorsun. Open Subtitles هذا ما أدعوه لأنكَ حملت المسدس بالمقلوب
    Ateşi tepetaklak yakarsak, görmezler. Open Subtitles ليس في حالة إشعال النيران بالمقلوب
    Herkes piyasanın nasıl tepetaklak olduğunu görebilir. Open Subtitles أي أحد يمكنه أن يرى انقلاب السوق رأساً على عقب.
    Sonrasında hatırladığım tek şey, 110 no'lu karayolunda, tepetaklak bir vaziyette, kırık bir araba camı ve birkaç portakala bakıyor olduğum. Open Subtitles الشيء التالي الذي أذكره هو أنني كنت رأساً على عقب أحدق إلى زجاج مكسور و بعض البرتقال في الشارع 110
    Neden böyle tepetaklak doğduğunu bilmiyor gibisin. Open Subtitles ويبدو واضحا تماما بالنسبة لي أنه ربما انك لا تعيين لماذا ولدتي مقلوبة
    PETER: Bunca zaman onu tepetaklak kullandığımı bana söyleyebilirdin. Open Subtitles كان عليك إخباري أنني رأيتها مقلوبة طوال الوقت
    Şuna bakın tepetaklak olmuş! Open Subtitles انظري الى هذا انها مقلوبة تماما
    Bırakın beni! tepetaklak dünyanızdan nefret ediyorum! Open Subtitles اعدني الى المنزل انا اكره هذا العالم المقلوب راسا على عقب
    Her şey bu tepetaklak varlığın belirmesiyle başladı. Open Subtitles بعد كل شيء هذا الوضع المؤسف يبدء عندما ظهر هذا المقلوب هنا
    Sen kesinlikle tepetaklak olmayı seviyorsun. Open Subtitles انت حقا تحب ان تكون مقلوبا
    Dünyam tepetaklak oldu Open Subtitles " كان عالمي مقلوبا رأسا على عقب "
    Hollywood için tepetaklak oluyorum, bebeğim. Open Subtitles أنا رأس على عقب من أجل هوليود عزيزتي
    "Senin yüzünden tepetaklak oldum." Open Subtitles "أصبح راسى فوق كعب حذائى بسببك!"
    Avustralya'lıların en iyi yanı alışkanlıkları gereği dünyaya tepetaklak bakmalarıdır. TED الشيئ اللطيف حول الأستراليين أن من عادتهم النظر الي العالم رأسا على عقب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more