Ve bazen yoğun yas tepkileri yaşarlar çünkü; büyütürken sevdikleri çocuk çok çarpıcı biçimde değişmiştir ve onu tanıyamamaktadırlar. | TED | وأحيانا أنهم يعانون ردود فعل الحزن الشديد لأن الطفل قد نما على الحب قد تغير بشكل كبير جدا وأنهم لا يستطيعون تمييزهم. |
Madame Gold'un tepkileri ve Kumandan Chantry'nin kıskançlık krizleri size Douglas Gold'un Kumandan'ın eşi Valentine'a aşık olduğunu düşündürdü. | Open Subtitles | كانت فقط ردود فعل السيدة "غولد", والغيرة المثارة للسيد "شانتري" وهذا ما جعلنا نعتقد أن "دوغلاس" و "فالنتين" مغرمان |
Zanlıda aynı duygusal tepkileri uyandırmadı. | Open Subtitles | لم تتمكن من توليد نفس الإستجابة العاطفية مع الجانية |
Bir diğer grup, aynı şekilde beynin zevk merkezlerinde güzelliğe verilen otomatik tepkileri gözlemledi. | TED | وبالمثل وجدت مجموعة أخرى الردود التلقائية على الجمال ضمن مراكز المتعة لدينا. |
Tıpatıp aynı oyuncağa sahip üç küçük çocuk, ama başarısızlığa karşı bambaşka tepkileri var. | TED | عندنا ثلاث أطفال بلعب بلاستيكية متطابقة، ولكن كل منهم لديه ردة فعل مختلفة للفشل. |
Bunlar doğası gereği tehlikeli olmayan fakat güçlü bedensel ve duygusal tepkileri hatırlatan günlük algılar olabilir. | TED | التي قد تكون أحاسيس كل يوم وهي ليست خطيرة بحكم طبيعتها لكن ردود أفعال نفسية وجسدية قوية سريعة. |
Yani haberlerin yarattığı tepkileri yazmak en az haberin kendisi kadar önemli. | Open Subtitles | لذلك تغطية ردود الفعل على مقالاتنا مهمّة جدا |
Şimdi bu tepkileri alıp, aynı beyin alanında diğer dinleyicilerin tepkileri ile kıyaslayabiliriz. | TED | أما الآن فيمكننا أخذ هذه المؤشرات ومقارنتها مع مؤشرات أدمغة المستمعين الآخرين في منطقة الدماغ نفسها. |
İnsanların şeytana olan tepkileri suçlulara cazip geliyor. | Open Subtitles | ردود فعل الناس على الشيطان هو ما يجعل الامر جذابا لهؤلاء المعتدين له قوة |
Kore toplumunun çok ters tepkileri olacak. | Open Subtitles | ستكون هناك ردود فعل سلبية من الجالية الكورية حول هذا الموضوع |
Öğrencilerin tepkileri ve duygularını öğreneceğim. | Open Subtitles | سأحصل على ردود فعل الطلاب و عواطفهم |
Ölü Dokuların Galvanik tepkileri Üzerine Bir Araştırma | Open Subtitles | تحقيق في الإستجابة الكهربائية للأنسجة الميتة |
"Ölü Dokuların Galvanik tepkileri Üzerine Araştırma." Yazarı, William Chester. | Open Subtitles | بحث في الإستجابة الجلفانية للأنسجة الميتة |
çalışma alanı bulaşma protokolleri, pozitifli hasta laboratuarları araştırmaları, iğne uçlarına tepkileri de içeren kan alım prosedürleri. | Open Subtitles | اتفاقيات لتلوث مكان العمل متابعات المرضى بالمختبرات إيجابية إجراءات سحب الدم التي تتضمن الردود عن الأبر الملتصقة |
Anıların seni dayanıklı yapan... duygusal tepkileri tetikledi. | Open Subtitles | ذكرياتك أثارت الردود العاطفية مما جعلك تُقاوم. |
Ama ismin söylendiği zaman birimin verdiği tepkileri gördüm. | Open Subtitles | ولكن في كل مرة يذكر أسمك كنت أرى ردة فعل وجوه الفريق |
Tehdit edildiklerinde insanların tepkileri çok komik oluyor. | Open Subtitles | ممتع ردة فعل الناس في حالاتهم الحرجة |
İyi tepkileri olup olmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تعرف ما اذا كان لديه ردود أفعال جيدة ؟ |
Medya, diğer insanların tepkileri o bunlarla ilgilenmiyor. | Open Subtitles | وسائل الإعلام، ردود أفعال الأشخاص الآخرين، هذا غير مُتصل بالموضوع بالنسبة له. |
Bunu 6 haberlerinde yaparsak, 8.30'ta da tepkileri yayınlarız. | Open Subtitles | ان أجرينا اللقاء الساعة 6 فبامكاننا تلقي ردود الفعل الساعة 8: 30 |
"Şu anda büyük şehirlerde ve yurtdışında yaşayan kuzenlerimden senin gibi bu zorluklardan şikayet ettiklerini hiç duymamıştım." tepkileri çok kafamı karıştırdı. | TED | "وُلدت مع اخوات وبنات عم يعيشون الآن في المدن وفي الخارج لكنهن لم يتحدثن أو يشكين لي". أربكتني ردود الفعل. |
İngilizce hikâyeyi İngiliz dinleyicilere, Rusça hikâyeyi de Rus dinleyicilere çalıyorsunuz, tepkileri de gruplar genelinde kıyasladık. | TED | وقمنا بتقديم القصة الإنجليزية للمستمعين الإنجليز وتقديم القصة الروسية للمستمعين الروس، ويمكن لنا الآن مقارنة مؤشرات المجموعتين. |
Ben sahneye ilk çıktığımda verdiğiniz tepkileri, kendinizin kör kalma ihtimalini ve hatta değer verdiğiniz birinin kör kaldığını düşünün. | TED | فكروا عن ردة فعلكم عندما وقفت على المنصة، أو تنبؤ بإصابتكم بالعمى، أو أن أحدا ممن تحبونهم أصيب بالعمى. |
Çok hızlı tepkileri ve havadaki çevikliği onun gün içinde kendi yolunu bulmasını sağlıyor.t | Open Subtitles | ردود أفعاله الخاطفة ورشاقته الهوائية تسمحان له أن يناور في طريقه خلال يومه |
tepkileri duyguları tahmin etmesinden ibaret. | Open Subtitles | ردود أفعالها ليست أكثر من عواطف تقريبية تقليد أحمق |